İş hayatına atıldığınızda, yoğun iş dönemi dolayısıyla vazgeçmeniz gereken bazı alışkanlıkları sizin için derledik.
İş hayatına atılmanın ne kadar avantajı varsa, o kadar da
dezavantajı vardır. Özellikle sosyal hayatı sömürüyor oluşu birçok kişinin
birincil derdi olsa gerek. İş ve sosyal hayat dengesinin birçok çalışma
ortamında mümkün olmaması, kişinin kendine vakit ayırmasını sınırlandırarak
başka şeylerden taviz vermeye zorluyor. Yanı sıra 8 – 9 saatlik yoğun çalışma
temposundan da ne kadar verim elde edildiği tartışma konusu.
İş hayatına atıldığınızda ise bazı şeylerden vazgeçmeniz,
kendinize vakit ayırabilmek için alışkanlıklarınızdan taviz vermeniz gerekiyor.
Sizin için listelediğimiz bu fedakarlıklar basit görünse de, inanın çocuğunu
görememek kadar koyabilir bir insana. İşte işe başladığınızda veda etmek
zorunda kalacağınız bazı alışkanlıklar;
Her akşam farklı mekanda arkadaşlarla takıldığınız günleri
unutun. Sürekli birbirinize saat uyduramama problemleriniz olacak. Belki pazar
günleri buluşabilirsiniz. Ama o zamanda evde dinlenmek ile arkadaşlarınızla
çıkıp yorulmak gibi tercihlerin çelişkisine düşeceksiniz.
Günlerin çoğalmasını dileyeceğiniz kadar yoğun hobilerinizle
uğraştığınız vakitlerin çoğuna veda edin. Zaten 8 – 9 saatlik işbaşından ve iş çıkışında
çektiğiniz trafikten arta kalan tek şey uyku vaktiniz oluyor. Velev ki
uykunuzdan vazgeçmeyi denerseniz belki birkaç saat hobilerinizle
uğraşabilirsiniz.
Hobilerinize vakit ayıramıyordunuz. Peki ne yaptınız?
Uykunuzdan ödünç aldınız. Böylece ne olacak? Her gün ortalama düzeyde
uykusuzluk çekmeye başlayacaksınız. Uyku, uyku, uyku… Bizim tembel
insanlarımızın baş sorunlarından biri değil mi zaten?
Aile yemekleri gibi geleneksel yemek törenlerini kaçırmaya
alışmalısınız.
Her sabah özenle hazırladığınız kahvaltıların, omletlerin,
sıcak ekmeklerin yerini sabah aceleyle ağza tıkıştırılan poğaçalar alacaktır.
Öğle vakti koltukta biraz kestirdikten sonra kendinize
geldiğinizi hissettiğiniz o anları, artık patron görmeden iki dakika
gözlerinizi kapatarak doldurmaya çalışırsınız.
Alıştığınız o spor ayakkabı rahatlığının yerini alan topuklu
ayakkabılar sayesinde ızdırap üzerine ızdırap çekersiniz.
Her gün yediğiniz hazır yemeklerden dolayı eski
zayıflığınıza da veda edebilirsiniz.
Sevgilinizle sabahlara kadar telefonda flörtleştiğiniz
anları artık bıraksanız iyi olur. Nitekim işyerinde ölü gibi görünmek
istemezsiniz.
Özellikle plaza hayatı yaşayanlar için en büyük taviz, büyük
pencerelerin ardında güneş ışığından mahrum kalmak olsa gerek. Öyle ki sabah
güneş doğmadan girip, güneş battıktan sonra çıktığınız için kendinizi zombi
gibi hissettiğiniz anlar bile olacaktır.