11 Ağustos 2017 Cuma

15 Bin Lira Maaşla Vinç Operatörü Bulamıyorlar

Adana Kamu Müteahhitleri Derneği Başkanı Mustafa Karslıoğlu, mimar ve mühendislerden daha fazla maaşla, ayda 15 bin TL'ye çalışacak vinç operatörü bulamadıklarını açıkladı.

Adana Kamu Müteahhitleri Derneği Başkanı Mustafa Karslıoğlu, harita mühendislerinin 2 bin 500, 3 bin lira bandında maaşla çalışırken dozer operatörlerinin 4 bin 500 lira, vinç operatörlerinin ise 10-15 bin lira arasında maaşla çalıştığını belirtti.

"AİLELER DİKKATE ALMIYOR"

Karslıoğlu, "Mimarlıktan, mühendislikten daha fazla maaş getiren bir iş ama aileler nedense okuyamayan çocukları daha kolay mesleklere hatta devlet kurumlarına girdirmeye çalışıyorlar. İşsiz diye milletvekillerinin, hükümetin kapısını çalışıyorlar. İşte size iş. Maaşı da çok fazla. Neden dikkate almıyor aileler" diye konuştu.


"TEHLİKELİ SINIFTA AMA OLDUKÇA GÜVENLİ"

Vinç operatörlüğünün diğer sektörlerle aynı çalışma şartlarına sahip olduğunu hatta operatör bulunamadığı için daha toleranslı davranıldığını dile getiren Mustafa Karslıoğlu, tehlikeli sınıfta bir iş olmasına rağmen teknoloji ve eğitim sayesinde oldukça güvenli olduğunu ifade etti.

"AİLELERE EĞİTİM VERMEK ZORUNDAYIZ"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın vinç operatörlüğüne yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlediğine değinen Karslıoğlu şöyle devam etti:

"Bunu açığı kapatmak ve sorunu çözmek için ailelere eğitim vermemiz gerekiyor. İl il geziyoruz, aileleri buna yönlendirmeye çalışıyoruz. Umarım aileler sesimizi duyar ve çocuklarını bu tür mesleklere yönlendirirler. Teknoloji çok gelişti. Sadece bu işi severek yapmaları gerekiyor. Yürürken başınıza gelecek kazalardan daha az tehlike içeriyor bu iş. Makine zaten olası tehlikeleri absorbe ediyor. En ufak tehlikede kilitliyor. Eğitimi de çok basit. Mesleki yeterlilik kurumuna has firmalardan eğitimini alıyorlar 3.5 ay boyunca ve mesleğe küçük yaşta başlamak gerekiyor. Ailelerin çocuklarına yön vermesi gerekiyor."

E-ticaret Sitelerine Kayıt Zorunluluğu Getirildi

E-ticaret sitesi açmak için, Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi'ne kayıt zorunluluğu getirildi.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve bildirim yükümlülükleri hakkında tebliğ uyarınca, kendilerine ait elektronik ticaret ortamında faaliyet gösteren hizmet sağlayıcılar, aracı hizmet sağlayıcılar ile yurt içinde yerleşik olup yurt içinde elektronik ticaret faaliyetinde bulunmamakla birlikte yurt dışında yerleşik bir aracı hizmet sağlayıcı üzerinden sözleşme yapan veya sipariş alan hizmet sağlayıcılar ETBİS'e kayıt yaptıracaklar.

SİSTEMDE ŞİRKETLE İLGİLİ BİRÇOK BİLGİ BULUNACAK

ETBİS'e kayıt edilen hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar; elektronik ticaretin türü, elektronik ticaret dışındaki ticari faaliyetleri, elektronik ticaret ortamında sunulan mal ve hizmetlerin türü ve ödeme yöntemleri ile ikinci el malların satışa sunulup sunulmadığı ve satışa sunulan ikinci el malların türü gibi konularda bildirimde bulunacak.
Bu bildirim, ETBİS'e kayıt tarihinden itibaren 30 gün içinde, elektronik ticaret ortamında sınır ötesi elektronik ticaret gerçekleştirilmesi halinde ülke ve ödeme yöntemi bazında bu ticaretin yıllık hacmine ilişkin bildirim ise her yıl mart ayı sonuna kadar yapılacak.

BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ 1 OCAK 2018'DE BAŞLAYACAK

Ödeme ve elektronik para kuruluşları, bankalar, Bankalararası Kart Merkezi AŞ, kargo ve lojistik işletmecileri, elektronik ticaret altyapı sağlayıcıları ve aracı hizmet sağlayıcılar internet üzerinden yapılan sözleşme ve verilen siparişlere ilişkin Bakanlıkça detayları belirlenen ve anonim hale getirilmiş istatistiki bilgileri aylık dönemler halinde bildirecek.
Bu kuruluşların bildirim yükümlülüğü 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren başlayacak. Aralık ayı itibarıyla faaliyette olan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar bildirim yükümlülüklerini 1 Aralık'tan itibaren 30 gün içinde yerine getirecekler.

VATANDAŞA KAYITLI SİTELER DUYURULACAK


Bakanlık yetkilileri, bildirimde bulunan işletmelerin internet adresleri ile bakanlıkça gerekli görülen diğer bilgilerin "www.eticaret.gov.tr" adresinden yayınlanacağını belirterek, böylece internetten alışveriş yapan vatandaşların bilgilendirileceğini kaydetti.

10 Ağustos 2017 Perşembe

Kolay Yoldan Sermayesiz Para Kazanmak İstiyorum

Sermaye her zaman para değildir; yaratıcılığınız, bilgileriniz, yetenekleriniz, becerileriniz ve zekanız gibi sahip olduğunuz özellikler de birer sermayedir. Yaratıcı biriyseniz en basitinden ilginç el emeği ürünlerinizi satarak bile kolayca para kazanabilirsiniz. Sermayesiz bir işe başlamak istiyorsanız, yaratıcı zekanızı kullanarak kendinize birbirinden farklı iş fikirleri bulabilirsiniz. Alışılagelmişin dışında ama insanların ihtiyaçlarına yönelik fikirler bulduğunuz zaman, para kazanmak son derece kolay bir hal alacaktır.
İnternetten satabileceğiniz farklı ürünler veya tasarımlar, insanların oldukça fazla dikkatini çekebilir. Aynı şekilde severek yaptığınız öğretmenlik, organizasyon konusundaki beceriniz, sosyalliğiniz, yazabilme yeteneğiniz gibi birçok farklı özelliğiniz size sermayesiz para kazandıracaktır. Önemli olan ise bu özelliklerinizi kullanarak para kazanma yolunda nasıl ilerleyeceğinizi keşfetmektir. Girişimci ruhunuzu tetiklemeli ve size uygun olabilecek yaratıcı iş fikirlerini faaliyete geçirmelisiniz. Girişimcilik altyapısını nasıl hazırlayacağınızı öğrenmek için buraya tıklayın.

Sermayesiz Yapılabilecek Para Kazandıran İşler

Günümüzde internetin sağladığı kolaylıklarla birlikte birçok kişi kendi iş modeli geliştirdi. Gerek ek gelir gerekse kendi işinin patronu olarak büyük başarılar elde ediliyor. Küçük bir web girişimi ile başlayan, sonrasında dünyaya açılan birçok iş modeli bulunuyor. İnternette start alan bir girişim büyüyerek adından başarılarla bahsettiriyor. İşte bu iş modellerinden birinin sahibi siz olabilirsiniz.
Kolay yoldan sermayesiz para kazanmak istiyorum diyenlere yönelik risksiz yöntemleri ve izlemeniz gereken yolu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Ayrıca sermayenizin yalnızca yaratıcılık, yetenek ve bilgi olduğu para kazandıran iş modellerine yenilerini eklemek konusunda da özgürsünüz!

Organizatörlük

Organizasyon işleri söz konusu olduğu zaman akla ilk siz geliyorsanız, o zaman bu konuda yeteneğiniz var demektir. Günümüzde artık herhangi bir kutlama için organizatörlere başvuruluyor. Doğum günleri, önemli iş toplantıları, düğün – nişan veya daha küçük bir kutlama için organizatörlük yaparak para kazanabilirsiniz. Tek ihtiyacınız olansa bu konudaki beceriniz ve yaratıcılığınızla müşterilerin beğenisini kazanmaktır. Çeşitli kutlama konseptleri ile diğer organizatörlere göre farkınızı ortaya koyabilirsiniz.

Yemek Yapmak

Yemekleriniz dillerden düşmüyorsa ve gerçekten bu konuda yetenekliyseniz, oldukça iyi bir para kazanma yönteminiz var demektir. Kutlamalar için yemekler, kurabiyeler, pastalar yapabilirsiniz. Daha küçük düşünürsek, basit atıştırmalıklar yapabilir ve evlerden sipariş toplayabilirsiniz. Özel günler için birçok kişinin tercih ettiği yemekler pişirebilir ve bu sayede dilden dile yayılarak daha fazla müşteriye sahip olabilirsiniz. Kutlamalar için özel kurabiyeler yapmak ve doğum günü pastaları tasarlamak hem eğlenceli hem de oldukça iyi getirisi olan bir iştir.

Özel Hediyelikler Yapmak

Herhangi bir yere geziye gittiğimiz zaman, sevdiklerimize ufak hediyelik eşyalar almayı seviyoruz. Bu işin iyi kazandıran sermayesiz bir iş olduğunu bilmelisiniz. Tek sermayeniz, el beceriniz ve insanların sizi tercih etmesine yarayacak satış politikanızdır. Birbirinden farklı hediyelik ürünler tasarlayarak kolayca satışını gerçekleştirebilirsiniz.
Düğünlerde, nişan ve nikahta, mevlitlerde gelen konuklara hatıra kalması için küçük hediyelikler hazırlanır. Günümüzde bu sektörün de oldukça büyüdüğünü belirtmek isterim. Bu işi yapan o kadar çok ev hanımı var ki, birbirinden ilginç tasarımları ile gerçekten göz dolduruyorlar. Neden sizde bu kişilerden olmayasınız?

Yazarlık – Editörlük

Yazmayı seviyor ve bir veya birkaç konudaki bilginize güveniyorsanız, sermayesiz para kazanacağınız en iyi mesleklerden birisi yazarlıktır. İnternetten yapabileceğiniz bu işi hem severek yapacaksınız hem de uzman olduğunuz konularda bilgilerinizi paylaşma imkanı bulacaksınız. Araştırma yapmayı seven biriyseniz, tam size göre bir iş olduğunu da belirtmeliyim. Yani yazacağınız konu hakkında tam bilginiz olmasına gerek yok. İyi bir araştırmacıysanız bilmediğiniz konular hakkında da yazabilir ve bu konuda oldukça iyi işler çıkarabilirsiniz. Web sitelerinde editörlük yaparak da iyi bir gelir elde edebilirsiniz. Yazıları düzenleme, imla ve yazım kuralları hakkında iyi bir bilgi birikiminiz varsa yapabileceğiniz en iyi işlerden birisi editörlüktür.

Yatırım Yapmak

Para kazanmak için yatırım yapmak belki de en iyi yollardan birisidir. Paradan para kazanma sanatı olarak tanımlanan yatırımlar, nasıl hareket etmeniz gerektiğini bildiğiniz sürece en iyi para kazanma yoludur. Forex piyasası gibi haftanın 5 günü 24 saat boyunca aktif bir piyasada yatırım yapabilirsiniz. VİOP’ta gelecek fiyat garantisi ile işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Az miktarda birikmiş paranızın olması ve biraz yatırım bilgisine sahip olmanız para kazanmak için yeterli olacaktır. Edinmeniz gereken bilgileri, ücretsiz olarak internetten almanız da mümkündür. Alacağınız eğitimler sayesinde kısa zamanda uzman bir yatırımcı olabilirsiniz. Sizlere daha önce VİOP nedir konusunda detaylı bilgiler vermiştik.
Yatırım yaparak para kazanmak, birçok kişinin başvurduğu yöntemler arasındadır. Bir döviz bürosundan döviz alıp satmak; kuyumcudan altın alıp satmak gibi basit işlemleri internet üzerinden yaparak para kazanırsınız.

Ders Vermek

Uzman olduğunuz hemen her alanda ders verebilirsiniz. Resim, müzik gibi sanatsal dersler verebilir, yemek yapmayı bilmeyen kişiler için mini kurslar düzenleyebilirsiniz. Çeşitli spor dalları ile ilgili bilginizi başkalarına aktarabilirsiniz. Matematik, yabancı dil veya tüm temel dersler hakkında özel ders verebilirsiniz. Belki de akla ilk gelen ve yıllardır uygulanan bir ek gelir yöntemidir. Günümüzde ise bunu daha farklı şekillerde yapabilirsiniz. Ders videolarınızı internette video paylaşım sitelerine yükleyebilirsiniz ve izlendikçe, takipçiniz arttıkça para kazanabilirsiniz. Aynı şekilde derslerini online seminer şeklinde de vermeniz mümkündür. Bu şekilde çok daha fazla öğrenciniz olacağına emin olabilirsiniz.

Satış Yapmak ve Satış Ortaklığı

Satış yapmak oldukça geniş bir çeşitliğe sahiptir ve günümüzde internet sayesinde aklınıza gelen hemen her şeyi satabiliyorsunuz. Kendinize bir e-ticaret sitesi açarak belli ürünlerin satışını gerçekleştirebilirsiniz. Kendi sitenizi açmadan Gittigidiyor, Hepsiburada gibi büyük e-ticaret sitelerinde kendi dükkanınızı oluşturabilirsiniz. Tüm bunların yanında günümüzde sosyal medya ağları satış yapmak için oldukça fazla kullanılıyor. Buralarda istediğiniz ürünün satışını gerçekleştirebilir, geniş bir müşteri kitlesine sahip olabilirsiniz. Satabileceğiniz ürün çeşitliliği tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmıştır. E-ticaret sitelerinin geçirmesi gereken temel süreç için araştırınız.
Satış ortaklığı dediğimiz zaman birçok kişinin aklına Avon, Oriflame gibi kanallar gelmiş olabilir. Bu satış ortaklığının yalnızca bir kısmıdır. İnternet üzerinden açacağınız blogunuzda bile bir satış ortaklığı programına dahil olabilir ve yapacağınız tanıtımlarla birlikte para kazanabilirsiniz. İnternet dünyasında satış ortaklığı sistemi oldukça karlı bir iştir. Elbette kendinizi duyurmak için belki daha fazla çaba göstermelisiniz; ama elinizde bir broşürle gezmekten daha fazla müşteriye sahip olabilirsiniz. Ürünlerine satış ortağı arayan kişiler veya ürünlerin satışına aracılık ederek para kazanan birçok kişi bulunuyor. Hangi alanda satış yapacağınıza karar vererek oturduğunuz yerden para kazanabilirsiniz.

Sosyal Medya

Sosyal medya hesabı olmayan herhangi biri sanırım günümüzde yok. Yapılan araştırmalar da bunu kanıtlıyor ve 15 – 50 yaş arasında hemen herkesin 2 sosyal ağda hesabı bulunduğunu gösteriyor. Bu sosyal medya hesaplarınızdan para kazanabileceğinizi muhtemelen biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız hemen açıklayalım; bol takipçili ve etkileşimli bir hesap yaparak alacağınız reklamlar sayesinde iyi bir kazanç elde edebilirsiniz. Özellikle Twitter, Instagram, Vine gibi sosyal ağlarda reklam yaparak oldukça iyi kazanç elde eden kullanıcılar bulunuyor. Yapmanız gereken tek şey, etkileşimi yüksek bir takipçi sayısı edinmeli ve kaliteli, insanların dikkatini çeken hesaplarınız olmalıdır.

Bakıcılık

Sermayesiz ve kolay yoldan risk almadan para kazandıran bir diğer iş modeli, bakıcılıktır. Gerek evcil hayvan bakıcılığı gerekse hasta, yaşlı veya çocuk bakıcılığı yapabilirsiniz. Son derece eğlenceli bir iş modeli olduğunu da belirtelim. Evcil hayvanlarla ve çocuklarla vakit geçirmeyi seviyor olabilirsiniz. Aynı şekilde bir komşunuzun yaşlı ebeveynine bakıcılık yapabilirsiniz.

Blog ve Web Sitesi Açmak

Ücretsiz blog servislerini kullanarak veya kendinize özel bir web sitesi oluşturarak da para kazanmanız mümkündür. Oldukça az bir harcama ile kendinize iyi bir web sitesi açabilir ve kaliteli içeriklerle takip edilen bir bloga sahip olabilirsiniz. Bu şekilde gerek reklam alarak, gerek Google reklamlarından faydalanarak para kazanmanız mümkündür.

Bir Şeyler Kiralamak

Evinizde bir odanızı, arabanızı, bisikletinizi, park yerinizi veya abiye elbiselerinizi kiralayarak para kazanabilirsiniz. Yalnız yaşayan biriyseniz ve boşta bir odanız varsa, bu odaya kiracı alabilirsiniz. Aynı şekilde arabanızı şirketlere veya araba ihtiyacı olan kişilere de kiralamanız mümkündür. Boşta duran bisikletinizi, eşyalarınızı ve kullanmadığınız park yerinizi kiralayarak da para kazanabilirsiniz.

Bir Şeyleri Tamir Etmek

Herhangi bir ürünü tamir etme yeteneğiniz varsa, bu işten de iyi bir gelir elde edebilirsiniz. Bilgisayar, küçük ev aletleri, su tesisatı gibi sıklıkla arıza verebilen konularda yeteneğinizi konuşturun ve para kazanın. Reklamınızı yardımcı olduğunuz insanlar zaten yapacaktır ve kendiniz de internet üzerinden tamir işleriyle ilgilenebileceğinizi duyurabilirsiniz.

Akvaryum Balığı Üretmek

Akvaryumları ve balıkları seviyorsanız, iyi bir iş fikri daha sizlerle. Evinizde kuracağınız küçük çaplı bir akvaryum sistemi ile balık üretimine geçebilirsiniz. Ürettiğiniz balıkları internetten satabileceğiniz gibi çeşitli akvaryumcularla anlaşarak da satabilirsiniz. Elbette bu işi seviyor olmanız ve bazı bilgilere sahip olmanız da gerekiyor. Ama merak etmeyin gerek internet üzerinden gerekse size balık üretimi yaptığınız için para verecek kurumlardan ücretsiz eğitimler alabilirsiniz.

Butik Sabun Yapmak

Son zamanların trendlerinden birisi de butik sabunlar. Birbirinden renkli ve farklı şekillerdeki sabunlar, adeta bir demet çiçeğin yerini aldı diyebiliriz. Oldukça basit bir yapım süreci bulunan bu butik sabunları yapıp, kendi sosyal ağlarınızda, e-ticaret sitenizde veya açacağınız küçük tezgahlarda kolayca satabilirsiniz. Özel günler için toplu siparişler alabilir veya belli kurumlarla anlaşarak onlara özel sabun üretimi yapabilirsiniz.

Konserve, Reçel, Turşu, Peynir…

Eskiye özgü olarak gördüğümüz ev yapımı kışlık pratik konserveler, çok çeşitli turşular, reçeller ve peynir… Aslında hemen hepimizin özlem duyduğu bir doğallığı barındırıyorlar; ama çalışan bayanlar bunun için vakit ayıramıyorlar. Bu ürünlerin üretimini yaparak özlem duyanlara satışını gerçekleştirebilirsiniz. Söz konusu gıda olduğu için dikkat etmeniz gereken hijyen ve sağlık konuları bulunduğunu hatırlatmak istiyorum.

Eskilerden Yeni Ürünler Yapmak

Birçoğumuz ilginç tasarıma sahip süs eşyalarından hoşlanır. Birkaç sene önce eski metaller kullanılarak üretilen süs eşyaları da birçok kişiye bu konuda öncülük etti. Hurda dediğimiz metalleri, bir süs eşyası olarak tasarlayıp satmak gerçekten güzel bir fikir. Aynı şekilde eski kıyafetlerinizden yapacağınız sınırsız tasarım bulunuyor. Gerek takı olarak gerek evler için süs eşyası olarak eskilerden yeni ürünler yapabilirsiniz. Örneğin eski kot pantolonlarınızdan inanılmaz tasarımlar çıkarabilir, çantalar, takılar, bahçe süsleri gibi daha birçok yeni ürüne imza atabilirsiniz.

Örgü Örmek ve Takı Tasarlamak

Örgü örmek, belki de artık ninelerinizden hatırladığınız bir hobi. Ama iş para kazanmaya gelince bir ev hanımı için oldukça güzel olduğu kesin. Eğer örgü örmeyi biliyor ve bir sanat eseri gibi kazaklar, hırkalar, şallar, atkı ve bereler yapabiliyorsanız güzel bir para kazanma imkanınız var. Günümüzde bu tarz örgüler yeniden ilgi çekmeye başladı diyebilirim.
Takı tasarlamak ise belki de yapabileceğiniz en iyi işlerden birisi. Fazla bir malzemeye ihtiyacınız kalmadan basit bir şekilde farklı takılar, kolye, bilezik, küpe ve aksesuarlar yapabilirsiniz.

Mobil Uygulamalar

Akıllı telefonu olmayan kimse kalmadı diyebiliriz. Küçük çocuklardan 70’lik dedelere kadar hemen herkes akıllı telefon kullanmaya başladı. Doğal olarak bu konuda da para kazanma yöntemleri gelişti diyebiliriz. Özellikle telefonuna bağımlı yaşayan kişiler için son derece iyi bir fırsat olduğunu söylemekte de yarar var. Para kazanmanızı sağlayan birçok uygulama geliştirildi ve yapmanız gereken sadece uygulamaları kullanmak. Örneğin son zamanlarda reklamlarda bile gördüğümüz alışveriş uygulamaları sayesinde para kazanmanız mümkün.

Online Oyunları Test Etmek

İnternet dediğimiz zaman birçok kişinin aklına online oyunlar geliyor olabilir. Bu oyunlardan para kazanıldığı da bir gerçek. Örneğin World of Warcraft isimli oyunda oluşturduğunuz karakterleri gerçekten iyi bir fiyata satabilirsiniz. Buna benzer oyunların gelişmiş karakterlerini oyunu oynayarak oluşturursunuz ve daha sonra birisine satarsanız. Bunun yanında yeni geliştirilmiş online oyunlarda söz konusu olabilecek hataların bulunması ve en iyi deneyimin sunulması için de testler yapılıyor. Eğer oyun dünyası benden sorulur diyorsanız, yeni oyunları test ederek para kazanabilirsiniz.

Gizli Müşteri

Gizli müşteri olarak para kazanmanız da mümkündür. Belli mağazaları denetleme amacıyla gezmeniz, vitrininin düzenine, satış elemanlarının ilgisine bakarak mağazaya oy vermeniz yeterlidir. Alışveriş dünyası sizi hep cezbetmiş ve vitrin düzeni hakkında takıntılı biri olmuşsanız, tam size göre bir iş olduğunu söyleyebilirim.
Kolay yoldan sermayesiz veya çok küçük bir sermaye ile yapabileceğiniz işler, elbette bunlarla sınırlı değildir. Yaratıcılık ve hayal gücünüzle kendiniz için en iyi iş modelini yaratma imkanınız hep var olacaktır.

Sermayesiz İş Kurmanın Yolları Nelerdir?

Eğer kendi işinizi kurmak ve bunu sermayesiz veya minimum bir sermaye ile gerçekleştirmek istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunuyor. Sonuçta bir iş kuruyorum, diyip pat diye bu işten para kazanamaya başlayamazsınız. İş kurmak isteyenlerin öğrenmesi gereken temel adımlar vardır ve kendinize buna göre bir yol çizmelisiniz. Belli bir plan – proje yapmalı, fikriniz ve bazı küçük hesaplar üzerine düşünmelisiniz. Bu süreçte yapmakta olduğunuz bir iş varsa hemen bırakmamalısınız. Sonuçta sahip olduğunuz iş, size gerekli olan minimum sermayeyi verecektir.
İyi bir iş planı ve bunu yaparken hitap edeceğiniz pazarla ilgili araştırma yapmalısınız. Sonuçta bir ürün yaratacaksınız ve bunu insanlara pazarlayacaksınız. Eğer pazarlayacağınız müşterilerinizi tanımazsanız, onların isteklerine yönelik ürün geliştiremez ve kalıcı olamazsınız. İş planı yapmadan hareket ettiğiniz zaman aldığınız işi yetiştiremeyerek kendi adınızı kötüleyebilirsiniz. Bu nedenle planlı – programlı bir şekilde ilerlemeyi unutmamalısınız. Sermaye koymadan yapmak istediğiniz işlerde, kendinizi geliştirmeniz gereken bazı noktalar vardır. Örneğin müşterinizle nasıl kaliteli iletişim kurmanız gerektiği, rakiplerinizin neler yaptığı, müşterilerin neler istediği gibi konulara dikkat etmelisiniz. İşin sürdürülebilirliği için dikkat etmeniz gereken konular bulunuyor ve mutlaka bu noktalarda kendinizi geliştirmelisiniz. Sonuçta kendi işinizin patronu olmak ve kolay yoldan para kazanmak istiyorum, diyorsanız; belli bir emek vermeniz gerekiyor. Kendinizi her geçen gün geliştirmek ve yeniliklere karşı uyumu sağlayabilmek oldukça önemli fırsatları karşınıza çıkarabilir.
Sürekli okuyarak, ekonomi ve dünyadan haberler hakkında bilgi sahibi olarak ufkunuzu genişletmelisiniz. Yaratıcılığınızı destekleyecek adımlar atarak bir süre sonra patlayarak sizi zengin edecek bir iş fikri geliştirebilirsiniz. Günümüzde özellikle internet sektöründe küçük bir girişimle faaliyete başlayıp şimdilerde aldığı milyarlarca liralık yatırımla bambaşka bir hayat yaşan girişimciler bulunuyor. Sizlerde kendinizi geliştirerek, yenilikler hakkında araştırma yaparak kendi iş alanınızı oluşturabilirsiniz. Kendinize iyi bir plan çizmeyi, ilerleyeceğiniz yolda karşılaşabileceğiniz sorunları, müşteri ve rakiplerinizi tanımayı ihmal etmeyin.

Girişimcilik Nedir ?

TAMER ASHRAF
Son zamanlarda özellikle internet sektöründe cevabı en çok aranan sorular:

• Girişimcilik nedir?
• Kime girişimci denir?
• Nasıl başarılı girişimci olunur?
• Girişimcilerin en sık yaptıkları hatalar nelerdir?


Girişimcilik son dönemin en popüler konularından biri.
Üniversitelerde açılan bölümler, Türkiye’deki risk sermayedarları (VC), melek yatırımcılar ve kuluçka merkezleri de girişimciliği destekleyerek bu ekosistemin daha da büyümesi için katkıda bulunuyorlar.
Yapılan araştırmalar, başka bir işte çalışanların %85’inin kendi işini kurmak yani girişimci olmak istediğini gösteriyor. Bu girişimci adaylarının %11’i ise e-ticaret sektörüne girmek istediğini dile getiriyor.

4 ana başlık altında 15 yazının yer aldığı dosyamızda girişimci olmak isteyen ya da henüz girişimciliğe yeni adım atmış kişilere yardımcı olabilmek için hazırladığımız rehberleri bir araya getirdik. Bu rehberlerimizde yola yeni çıkan girişimcilere başarılı olmuş girişimcilerin tavsiyelerini sunuyor ve ilk yıllarında girişimlerin sıkça yaptıkları hatalardan bahsediyoruz. Bunların yanı sıra girişimcilere ilham verecek film ve kitap önerilerinde de bulunuyoruz.
Johann Wolfgang von Goethe’nin söylediği gibi: “Başlanılmamış iş, asla bitmeyecektir“. Bu nedenle girişimci olma yolundaysanız bir an önce adım atmanızda fayda var. Hazırladığımız rehberlerin bu yolda size yardımcı olacağına inanıyoruz.
Bu süreçte ilham almaya ihtiyacınız olursa “Başarı Hikayeleri” kategorimizdeki başarılı olmuş girişim ve girişimcilerin hikayelerini de okuyabilirsiniz.


Girişimcilikle ilgili tüm yazılarımız
  1. Girişimcilik Nedir?
  2. Girişimcilere Tavsiyeler
  3. Girişimcilerin Yapmaması Gerekenler
  4. Girişimcilerin Okuması ve İzlemesi İçin Öneriler


Girişimcilik Nedir? 

Girişimcilik çok basit anlamıyla “kişinin kendi işini kurması durumu” olarak ifade edilebilir ancak kavram hakkında bahsedilebilecek o kadar farklı noktalar var ki birden fazla doğru tanım olduğunu söylemek de mümkün.


İç Girişimcilik Nedir, Girişimcilikle Arasındaki Farklar Nelerdir?
İç girişimcilik, belirli bir kurumsal yapı içerisindeki çalışanların kendi inisiyatifleri ya da gelen teşvikler doğrultusunda bulundukları şirketten ayrılmadan fikir ve proje üretmesidir.


Girişimciler Neden İstanbul’u Seçiyor?
Sektörde yer alan şirketler Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış olsa da girişimcilerin göz bebeği diyebileceğimiz bir yer var ki orası da İstanbul. Birçok girişim merkez olarak İstanbul’u seçiyor. Peki bu şehri özel kılan ve girişimcileri buraya toplayan en büyük etkenler ne?

Girişimcilere Tavsiyeler



Gençlerin Kulak Vermesi Gereken 5 Girişimcilik Tavsiyesi
Girişimcilik yolunda dünya çapında başarılara imza atmış kişilerin bilgelik dolu tavsiyeleri, bu yola baş koymuş birçok girişimci adayının da yolunu aydınlatmak için hazır bekliyor.


Başarılı Girişimcilerin Sahip Olduğu 8 Ortak Davranış
Başarının tanımı herkese göre değişebiliyor. Başarısızlık ise kimilerince tahammül edilemezken, kimileri de başarıyı kucaklayıp, burada yaptıkları hatalardan ders alarak yollarına devam eder.


Başarılı Girişimcilerden Esin Kaynağı Olacak 13 Öğüt
Girişimcilik sürekli ders alınması gereken bir yolculuk olarak ele alınabilir. Bu nedenle bu yolculuk sırasında yanlış kararlar verilebilir ve bu yanlış fikirlerin farkına varıldığı anda bu seçimler değiştirilerek farklı bir yola gidilebilir.


Girişimcilerin Her Gün Hatırlaması Gereken 7 Tavsiye
İş hayatında belirli bir tecrübeyi edinmiş kişilerin atıldıkları girişimlerin bile belirli bir kılavuz eşliğinde ilerlemesi gerekirken, özellikle genç girişimcilerin kulak vermesi gereken deniz feneri niteliğinde birçok tavsiye mevcut.


Üretkenliğinizi Artıracak 8 Basit Yöntem
“Günler 24 saat değil de 48 saat olsa keşke”. Birkaç yıldır iş dünyasında yer alıyorsanız muhtemelen bu cümleyi ya kurdunuz ya da duydunuz; ancak yoğun iş temposuna rağmen de bu cümleyi kuruyorsanız üretkenliğinizi sorgulamanız gerekebilir.

Girişimcilerin Yapmaması Gerekenler



Girişimcilerin Başarısızlıktan Çıkarması Gereken Dersler
Başarısızlık kimseyi yeni girişimlerine hazır etmez; fakat girişimin ayakta kaldığı süreci, sonu başarısızlığa çıkan yolu, yapılan hataları ve bu hatalardan çıkarılması gereken dersler iyi özümsenirse, sonrasında başarı da gelecektir


Girişimlerde Başarısızlığa Neden Olan 7 Karar
Başarısızlık kimileri için kabul görmese de ”başarısız girişimci” aslında tecrübeli girişimcidir. Çünkü yaptığı yanlışların bilincindedir ve nerelerde hata yaptığını bildiği için bir sonraki denemesinde bu hatalara düşmeyerek, doğru adımlar atabilir.


İlk Yıllarında Girişimcilerin Sıkça Yaptığı 8 Hata
Birçok girişimci, ilk bir yıl içinde benzer hataları yapıyor ve bu hatalar işlerin büyümesini zorlaştırırken, kimi zaman ise girişimin sonlanmasıyla sonuçlanabiliyor. Bu nedenle girişimcilerin dikkat etmesi gereken bazı konular söz konusu.

Girişimcilerin Okuması ve İzlemesi İçin Öneriler



Liderlik ve Girişimcilik Üzerine TED Konuşmaları – I
Herkesin bildiği videoların biraz daha dışına çıkarak, klişeleşmemiş videolara öncelik vermeye çalıştığımız bu derlemede liderlik, başarı, yaratıcılık, girişimcilik ve teknoloji konu başlıkları üzerinde duruyoruz.


Liderlik ve Girişimcilik Üzerine TED Konuşmaları – II
Liderlik, başarı, yaratıcılık, girişimcilik ve teknoloji konu başlıkları altında topladığımız bu videoların ikinci bölümünde Seth Godin, Chris Anderson ve Ken Robinson gibi isimlere yer veriyoruz.


Her Girişimcinin İzlemesi Gereken 10 Film
Listelediğimiz 10 filmi seçerken inovasyon, reklam, mentorluk, başarı hikayesi, pazarlama, tüketici davranışları, markalama, ürün tavsiyesi ve finans kategorilerinin her birinin konu alındığı en az bir yapıma yer vermeye özen gösterdik.


Türk E-ticaret Girişimcilerinin Okuması Gereken 7 Kitap
Kaynakların tamamının yerli olmasına özellikle gayret ettiğimiz yazımızda, kitapların değerli yazarlarıyla yaptığımız ufak röportajlarla da konuya biraz daha derinlik kazandırıyoruz.

9 Ağustos 2017 Çarşamba

Sosyal Medya Kullanım Rehberleri



TAMER ASHRAF
E-ticaret şirketleri ve girişimleri için hazırladığımız sosyal medya kullanım rehberleri EticaretMag’da en çok ilgi gören yazılar arasında yer alıyor. Küçük ya da büyük ölçekli olması fark etmeksizin her e-ticaret firmasının önemsemek durumunda olduğu sosyal medya kanalları ile şirketler hem müşterileriyle iletişim kuruyor (kurmayanlar da var, belki de en büyük hata onların) hem de marka algılarını kuvvetlendiriyorlar. Sosyal ağlarda olmayanlar ise (istisnalar hariç) yarışa 1-0 geride başlıyor.
Ama yine de sormak lazım: Sosyal medya, online satışlara etki ediyor mu?
Yapılan hesaplamalara göre bugün itibarıyla sosyal medyanın satışlara olan etkisi yüzde 1 civarında. Öte yandan tüketicilere sorduğumuzda her 10 kullanıcıdan 1’inin satış öncesinde sosyal medyadan etkilendiğini ve sosyal medyada yer alan markalara daha çok güvendiklerini öğreniyoruz. 2015’te ise e-ticaret şirketlerinin gelirlerinin yüzde 6,1’nin Facebook’tan gelmesi bekleniyor.
Bunun yanında aslında sosyal ağlarda yer almak demek tüketicilerin de sizinle beraber o mecrada yer alması demek. Yapılan bir araştırmaya göre tüketicilerin sosyal ağlarda paylaştığı her bir içeriğin (video, yorum, tavsiye, e-posta vb) satış anlamında belli bir değeri var.
Bu arada Türk e-ticaret şirketlerinin sosyal ağlarda attıkları adımların da takip edildiğini not düşelim. Tabi Türkiye’deki dijital ajanslar da sosyal kavramların ticaretle olan ilişkisini çok ama çok önemsiyor.
Sosyal medya dev bir alan ve her bir kanalın kendine has bir tarzı var. Satışa etkisi beklenildiği kadar olmayabilir ancak yenilikçi yöntemler ile satışlara fayda yaratıldığını da görüyoruz. En önemlisi ise marka konumlamasının gerçekleşmesi ve iletişimin arttırılması.
Peki sosyal ağlarda markalar nasıl yer almalı? Neler yapmalı? Neler yapmamalı? Sosyal ağlarda yer almak her marka için elzem midir?
Aşağıdaki görsellere tıklayarak her bir sosyal ağ için nasıl bir stratejiye sahip olmanız gerektiğini öğrenmeniz mümkün.

E-Ticaret Şirketlerinin Facebook Sayfa Yönetimi İçin 7 İpucu
Sadece bir Facebook sayfası açmak, şirketinizin büyük kitleler tarafından takip edileceği anlamına gelmiyor. Bu sayfanın reklamını iyi yapıp, insanlara ulaştırmalı ve ulaştığınız kitlenin de sayfanızı sahiplenerek sürekli sizi takip eder hale gelmesini sağlamanız gerekiyor.

E-ticaret Siteleri İçin Facebook Reklamları
Sponsorlu haberler, hedefli reklamlar gibi Facebook reklam türleri özellikle online satış yapan internet siteleri için oldukça efektif olabiliyor. Hali hazırda internet üzerinde bir satış kanalı olan şirketler, Facebook’un farklı reklam modelleriyle potansiyel müşterilerine rahatlıkla ulaşabiliyorlar.

E-Ticaret Şirketleri İçin Facebook Reklam Modelleri
Facebook, 2012’nin ikinci yarısında markaların satışlarını da arttıracağına inandığı yeni reklam modellerini piyasaya sürdü. Peki e-ticaret siteleri Facebook üzerinden satışlarını arttırmak için bu reklamlardan hangisini kullanmalı?

Linkedin Kullanım Rehberi ve Takip Edilmesi Gereken Linkedin Grupları
Bu yazının içinde Linkedin kullanırken nelere dikkat edilmesi gerektiğine ve e-ticaret, girişim-girişimcilik, pazarlama ve sosyal medya gibi konuların ağırlık verildiği ve aktif bir şekilde tartışmaların yapıldığı Türkçe Linkedin gruplarından birkaçına yer vereceğiz.

E-Ticaret Şirketleri İçin Twitter Kullanım Rehberi
E-ticaret şirketleri için faydalı olabilecek bir diğer ipucu da: Kullanıcılara ilginç kampanyalar sağlamak. İletilerinizi retweet eden kullanıcılara ürün indirimi gibi teklifler sunmak yeni kullanıcılar çekmek için oldukça etkin bir yöntem.

E-Ticaret Şirketleri İçin Pinterest Kullanım Rehberi
Pinterest, iğneleme anlamına gelen “pin” ve ilgi alanı anlamına gelen “interest” kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkmış. Twitter’ın görsellerden oluşan hali demek iddialı olabilir ama pek de yanlış olmaz.

E-Ticaret Şirketleri İçin Instagram Kullanım Rehberi
Sayfanızı diğer sosyal ağlarla ilişkilendirmeyi de unutmayın. Böylece kullanıcılar bir hesabınızı bile takip etseler, Instagram’da paylaşacağınız görseller diğer sosyal ağlarda görünecek ve oradaki takipçilerin dikkatini çekip, bu mecrada da sizi takip etmek istemelerini sağlayacak.

E-Ticaret Şirketleri İçin Google+ Kullanım Rehberi
“+1” butonunu, Google+’ın beğenme tuşu olarak nitelendirebiliriz. Facebook’un “beğen” (like), Twitter’ın “tweet”, Pinterest’in “Pin it” gibi her sosyal ağın kendine has bir özelliği olduğunu düşünecek olursak Google+’ın da beğenilen sayfa ve içeriklerde kullanmak için tercih ettiği simge “+1″ şeklinde.

E-Ticaret Şirketleri İçin ThingLink Kullanım Rehberi
ThingLink’e ister bilgisayarınızdan bir görsel yükleyebilir, isterseniz Facebook sayfanızdan yeni görsel indirebilirsiniz. Bunun yanında URL adresi veya Flickr‘dan da doğrudan resim yükleme şansınız bulunuyor.
Sosyal Medyada Olma-MA-nız İçin 10 Neden
Sosyal medyada e-ticaret siteleri için birçok başarı hikayesi anlatılıyor, ancak görünen o ki, e-ticaret şirketlerinin önemli bir çoğunluğu sosyal medyada nasıl bir yol izleyeceklerini hala bilmiyorlar.
E-ticaret Şirketleri İçin Vine Kullanım Rehberi
Henüz piyasaya çıkalı birkaç ay olsa da, birçok internet ve sosyal medya tutkununun beğenisiyle karşılaşan Vine, kullanıcılara 6 saniyelik videolar çekerek sosyal ağlar üzerinden paylaşmalarını sağlayan bir uygulama.

E-ticaret Şirketleri İçin Youtube Kullanım Rehberi
YouTube’un yeni gelen özellikleriyle beraber markalar, YouTube dışındaki bir içerik sayfasına kullanıcıları yönlendirebilecekler ve bu linkleri videonun altında değil, doğrudan videonun içine yükleyerek paylaşabilecekler.
Facebook EdgeRank Nedir?

Kabaca bakarsak EdgeRank’i, Facebook tarafından geliştirilen ve hangi içeriğin, hangi kullanıcıya gösterileceğine karar veren bir algoritma olarak tanımlayabiliriz. Peki, işletmeler “EdgeRank” kuralları dahilinde ne gibi içeriklerle daha fazla kişiye ulaşabilirler?
Markalar İçin Twitter’da Hashtag Kullanımı ve İpuçları
Başta Twitter olmak üzere, Instagram, Pinterest ve son günlerin yeni gözdesi Vine‘da oldukça sık kullanılan hashtaglerin çeşitli kullanım alanları bulunuyor. Peki markalar ve e-ticaret şirketleri Twitter’da hashtagleri nasıl kullanabilirler?
Markalar İçin Buffer Rehberi: Sosyal Medya İçeriklerinizi Planlama Aracı

Buffer ile Facebook, Twitter, Linkedin ve App.net hesaplarınızı tek bir yerden kontrol edebiliyorsunuz ve hangi sosyal ağa, hangi sıklıkta, hangi günler ve hangi içerikleri gireceğinizi planlayabiliyorsunuz.
Markalar ve E-ticaret Siteleri İçin HootSuite Kullanım Rehberi

HootSuite’i özellikle birden fazla markayla çalışan şirketler kullanmayı tercih ediyor. HootSuite üzerinde sınırsız hesap aktivasyonu olması nedeniyle birden fazla şirketin farklı sosyal medya hesapları bu uygulama üzerinden yönetilebiliyor.
E-ticaret Şirketleri İçin Tumblr Kullanım Rehberi

Şu an 106,2 milyon bloğun yer aldığı, 49,8 milyar iletinin gönderildiği ve ayda 170 milyon tekil kullanıcının ziyaret ettiği Tumblr’ı bu kadar popüler yapan ne oldu? David Karp’ın Tumblr’ı kurarken, kendi gibi genç nesli hedeflediğini söylemek mümkün.

Social Login Nedir, Avantajları Nelerdir?
Başka bir ifadeyle, “social login”, Facebook, Google+, Twitter gibi 30′a yakın sosyal platform hesaplarıyla diğer internet sitelerinin üyeliklerinde hali hazırda bulunmak anlamına gelir. Bu işlemin öncü platformları ise, Facebook ve Google+’dır.

Sosyal medya pazarlamasında doğru formüller bir yana, yanlış olduğuna inandıklarımızdan kaçınmak çok daha kolay gibi görünüyor. Peki sabah kalktığımızda Twitter’a düşen, yolda giderken karşımıza çıkan, kahvaltı için selam verdiğimiz simitçiden bile alabileceğimiz bu öneriler neler?

B2B Nedir ve Neden Önemli?

Tamer ASHRAF
E-ticaret denince genellikle akla ilk olarak B2C ya da C2C şirketleri geliyor. Şirketler kullanıcıların alışveriş alışkanlıklarının değişmesiyle beraber e-ticarete ve mobil ticarete yönelmeye başladı. 2012’de B2C harcamalarının dünya genelinde 1 trilyon dolara ulaşmış olması sektörün geldiği noktayı zaten gözler önüne seriyor.

Yalnız henüz popülerleşmemiş bir alan varsa o da B2B sektörü diyebiliriz. Bilmeyenler için kısaca anlatmak gerekirse B2B, şirketler arası ticaret anlamına geliyor. Yani üretici bir firma ürünlerini internet üzerinden toptancılara mal sattığında ve/ya toptancılar perakendecilere internet üzerinden satış gerçekleştirdiklerinde bunun adı B2B oluyor.
Henüz şirketlerin ve üreticilerin çoğu tüketici odaklı düşündükleri için bu alanı biraz göz ardı etmiş durumdalar; ancak B2B’de şirketler arası alım satım olduğu için bu pazardaki işlem ve rakamlar daha büyük. B2B için en büyük örnek Ocak ayında 25 farklı şirkete bölünen Alibaba diyebiliriz. Alibaba Group‘un B2B pazarında hizmet veren Alibaba.com, 1688.com ve AliExpress.com adında üç farklı şirketi bulunuyor.
Bunun yanında B2B’den biraz daha bahsedecek olursak, 2007’de ABD’deki B2B hacmi 127 milyar dolarken 2010’da bu rakam 165,4 milyar dolar seviyelerine gelerek %30’luk bir artış gösterdi. Bu hacmin 2013’te ise 559 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2013’te ABD’deki B2C hacminin ise 252 milyar dolar yani B2B harcamalarının yarısından bile az bir rakama ulaşacağı söyleniyor.

B2B’nin bu kadar büyük bir pazar sahibi olmasındaki en büyük etken yukarıda da bahsettiğim gibi şirketler, toptancılar ve perakendeciler arasında ürün alım satımı gerçekleştiği için işlem hacimleri ve ödenen meblağlar oldukça yüksek oluyor.
B2B neden önemli?
İnternet ve e-ticaretin son dönemlerdeki yükselişi, kullanıcıların ve şirketlerin online alışverişe yönelmesi, teknolojik gelişmeler gibi birçok farklı etken klasik ticaret anlayışının da değişmesinde önemli bir rol oynuyor. B2B, internet üzerinden çok geniş kitlelere ulaşabilme ve farklı ürün seçeneklerine ulaşabilme gibi birçok avantajı da beraberinde getiriyor.

Hızla büyüyen e-ticaret ekosisteminde öne çıkmak isteyen şirketler, köşe başları henüz tutulmamış pazar ve dikeylerde öncü olarak öne çıkabilirler. Rekabetin çok büyük ve zorlu olduğu bu ekosistemde belli bir alanda öncü olmak kritik bir öneme sahip. Hal böyle olunca da elini hızlı tutanların şansı daha yüksek olabiliyor.
B2B sitesiyle beraber daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşabiliyorsunuz. İnternet üzerinden küçük çaplı şirketlere de ulaşma fırsatı yakalayabilceğiniz gibi daha büyük markalarla da iletişime geçip ürünlerinizi satma imkanı bulabilirsiniz. İnternet, perakendeci ve toptancılar için daha uygun fiyatlı ürünler bulmak için de bir kaynak ve B2B’ye yönelen şirketler, bu kanalı etkin bir şekilde kullanırlarsa müşteri profillerini büyütebilirler.
Dikey alanlarda da B2B’ye yönelerek yeni iş modelleri ve yeni pazarlar yaratılabileceği için şirketler arası ticaret platformu oluşturmanın önemi daha da artıyor. Çoğunluğun B2C ve C2C’ye yoğunlaştığı bir çevrede, bu alanlarda boy göstermek hem fark yaratacak hem de gölgede kalan yeni sektörlere yeni kapılar açacaktır. Bunun dışında eğer offlineda hali hazırda oturttuğunuz bir sisteminiz varsa bunu online ortama entegre ederek gelirlerinizi de artırma fırsatı bulabilirsiniz.
İlgili haber: Eticarette Tedariği Son Bulan Ürünler için SEO Rehberi
B2B modelini etkin kullanmak için neler yapılmalı?
Kullanıcılar için internet üzerinden bu işi yapmanın en önemli özelliklerinden biri kendi başlarına sistem üzerinden ihtiyaçları olan tüm bilgilere ulaşabilmeleri. Eğer müşteri aradığı bilgileri bulamaz ve bu bilgilere ulaşmak için ekstra birkaç işlem yapması gerekirse sitenizi terk etmeyi seçebilir. Bu gibi durumları önlemek için bazı noktaların üzerinde durmakta fayda var.
Bunun için en başta ürünlerin güncel bir şekilde sistemle entegre tutulması oldukça önem taşıyor. Siteye giren biri stoklarda hangi ürünlerin bulunduğunu görüp, bu ürünlerin bilgilerine ulaşabilmeli. Bunun yanı sıra işin muhasebe kısmı da oldukça önem taşıyor. Genellikle çek, senet gibi işlemlerle iş yapılan Türkiye’de kullanıcılara internet üzerinden de ödeme yapabilmelerini sağlayacak ödeme sistemlerini sisteminize uyumlu hale getirmek işlem adetinizi artırabilir. Bunun yanında mikro kredilerle ödeme sistemleri de sunmak ödemelerinizi aracı bir kuruluş ile garanti almanızı da sağlar.
Lojistik sisteminizin de B2B platformunuza uyumlu olması kullanıcı için oldukça önemli. Ürünün sevkıyat adımlarının tek tek kullanıcıya yansıtılması güven duygusu oluşturur ve iki taraf için de iş takibini kolaylaştırır.
Bunlara ek olarak sisteminizi tanıtmak için bir pazarlama bütçesi ayırmak da oldukça önemli. Belli bir müşteri profiline sahip olsanız bile, yeni kitlelere ulaşmak ve internet ekosisteminde markanızın bilinirliğini artırmak için reklam ile pazarlama için vakit ve bütçe ayırmanız gerekiyor. E-posta pazarlama, Google Adwords ya da Facebook reklamlarıyla hedefli kitlelere ulaşabilir ya da eğer yeterli bütçeniz varsa outdoor reklamlara yönelerek markanızın bilinirliğini artırabilirsiniz.

Kullanıcılara yaptıkları alışverişlerin raporlarını, ürün ve teslimat bilgilerini sunmak, alternatif ödeme sistemleri sağlamak ve devamlı olarak sisteminizi geliştirerek kullanıcılara daha fazla bilgi ve yenilik sunmak markanızın değerini artırır.

B2B E-ticarette Dönüşüm Oranlarını Artırmak İçin 6 İpucu;

B2C e-ticaret hacmi her yıl giderek artmasıyla dikkat çekse de yapılan satış hacminin daha büyük olması nedeniyle B2B e-ticaret de oldukça önemli sektörlerden biri haline geldi.
Özellikle küçük ve orta ölçekli B2B şirketleri farklı stratejilerle marka bilinirliklerini artırmak için son 1-2 yılda bir atağa geçmiş durumdalar ve bunun için farklı pazarlama stratejileriyle yollarına devam ediyorlar.
B2B e-ticaret satışlarını ve marka bilinirliğini artırmak için şirketlerin bazı adımlar atmaları ve yeni stratejiler belirlemeleri gerekebiliyor. B2C şirketleri dijital dünyanın gereksinimlerini kavrama ve e-ticaretin içinde yer alan ticaret kavramını bu dijital dünyayla entegre etme konusunda oldukça başarılı oldukları için küresel çapta oldukça başarılı oldular ve aynı başarıyı yakalamak isteyen B2B şirketlerinin de bu gelişmelere ayak uydurmaları gerekiyor.

İnternet site performansını artırın
Klasik bir e-ticaret sitesi şablonu oluşturup, satışların gelmesini beklemek çok da akıllı bir davranış olmayacaktır. Eğer sitenin performansı düşükse bu performansın artırılması gerekiyor. Site içindeki ürünlerin görselleri, içerikleri düzgün ve kaliteli bir şekilde hazırlanmalı.
Ürün kategorileri içindeki navigasyonun düzenli olması, kullanıcıların rahat bir şekilde aradıkları ürünlerini bulmalarını sağlayacaktır. En iyi kategori düzenini oluşturmak için belli aralıklarla A/B testleri yaparak, site üzerinde kategorilerin sırasını güncelleyerek, farklı ürün çeşitlerini öne çıkartabilirsiniz.
Sezonlara özel ürünleri, belli periyotlarla ana sayfa üzerinde göstererek, kullanıcıların ilgisini çekebilirsiniz.
Site performansını artırmak ve site üzerinde gerekli düzenlemeleri yapması için daha önce e-ticaret konusunda tecrübesi olan biri ile çalışabilirsiniz. E-ticaret konusunda bilgi sahibi olan bir kişinin yanı sıra şirketinizin büyüklüğüne göre yazılımcıları işe almayı da düşünebilirsiniz. Küçük ölçekli şirketler bu işleri freelance olarak yaptırabilirler; ancak hacim büyüdükçe iş yükü de artacağı için şirket içinde yazılım konusuyla ilgilenecek birinin olması oldukça önemli.

Sosyal medya içerik yönetimi
Sosyal medyada artık bir ürün fotoğrafı paylaşalım, yarışma yapalım gibi basit stratejilerle yola çıkmak çok fazla etkili olmuyor. Özellikle Facebook’un devamlı olarak değişen algoritmaları nedeniyle Facebook üzerinde etkileşimi artırıp, belli bir kitleye ulaşmak oldukça zorlaşıyor.
Bu nedenle sosyal medya için belli bir strateji belirlemek gerekiyor. İçeriklerinizi farklı kategorilere ayırıp, farklı sosyal ağlar için farklı içerik tipleri hazırlamak ve viral olabilecek sosyal medya içerikleri hazırlamak B2B firmaları için oldukça önemli.
Sosyal medya ile sosyal yönlendirme trafiğinizi de artırabileceğiniz için sitenize farklı kaynaklardan trafik çekebilirsiniz ve arama motorları açısından da hazırladığınız sosyal medya içeriklerinin arama motorlarında yer alması nedeniyle iki şekilde de karlı olabilirsiniz.
Dijital pazarlama önem verin
Bir B2B firması olarak dijital pazarlamaya oldukça önem vermeniz gerekiyor. Siteniz üzerindeki ürünlerin online dünyada görünebilmesi ve reklamlar aracılığıyla farklı kitlelere ulaşması için online pazarlama tarafında da yatırımlar yapmanız gerekiyor.
Bunun için bir ajans ile çalışsanız bile dijital pazarlama çalışmalarının raporlarını incelemek ve analizlerini yapmak için kendi ekibinizden birinin de dijital pazarlamadan anlıyor olması size avantaj sağlayacaktır.
İçerik pazarlama ve SEO için çalışmalar yapın
Kaliteli içerik hazırlamak ve bu içerikleri hazırlarken SEO’ya uygun içerikler hazırlamak arama motorlarında sayfanızın kalitesini artıracaktır. İçerik pazarlamayla ilgili en önemli kriter, ürün ya da hizmetiniz hakkında en kaliteli bilgi kaynağı olmak diyebiliriz.
Google’ın değişen algoritması sonrasında sayfasında kopya içerikler bulunan şirketler oldukça zarar gördü. Bu nedenle ürün sayfalarında yer alan tüm içeriğinizi optimize ederek SEO kuralları dahilinde gözden geçirin.

Kategori ve ürün sayfalarında ürün hakkında soruları cevaplayan spesifik içerik hazırlamaya dikkat edin. Böylece ürünlerinizin içerik değeri de artacaktır.
SEO ve kaliteli içerikler hazırlamak için, bu işten anlayan biriyle anlaşmanız oldukça önemli. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında içerik hazırlamak kolay bir işmiş gibi görünse de bu işin devamlı ve kaliteli bir şekilde yürütülmesi oldukça emek gerektiren bir iş.
İlgili araştırma: B2B Şirketleri İçerik Pazarlamasını Marka Bilinirliğini Artırmak İçin Kullanıyor
E-posta pazarlamasına yönelin
B2C şirketleri e-posta pazarlamasına oldukça ağırlık veriyor; ancak bu çalışmaların etkin bir şekilde yapılamamasından dolayı kullanıcıların spam maillerden şikayet ettiklerini biliyoruz.
B2B tarafında bu durum biraz daha farklı. Doğru bir stratejiyle yapılan e-posta pazarlamasıyla B2B şirketleri geri dönüşümlerini artırabilirler. E-posta pazarlama yaparken içerik pazarlamasında olduğu gibi kaliteli ve ürünler hakkında farklı verilerin ve bilgilerin yer aldığı bilgilendirici e-postalar hazırlamak müşterilerinizin ilgisini çekecektir.
E-posta pazarlamasında özellikle video kullanımı geri dönüşümleri gözle görülür bir şekilde artırıyor. Ürünlerinizle ilgili bilgilendirici video içerikler hazırlamak ve bunları e-posta ile müşterilerinize göndermek de bu pazarlama çalışmalarında geri dönüşlerin artmasını sağlayabilir.
Müşteri hizmet kalitenizi artırın
Kaliteli bir müşteri hizmeti sağlamak müşteri memnuniyetinizi artıracağı için markanızın itibarını da dolay olarak artıracaktır. Müşterileriniz size ulaşmak istediklerinde rahat bir şekilde iletişim kurabilmeliler.
Müşterilerin sorunlarını mümkün olan en kısa sürede çözebilmek için gerek çağrı merkezi ya da site içinde yer alan canlı destek (live chat) sistemlerinden yararlanabilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre site içinde canlı destek kullanmak müşterilerin alışveriş deneyimlerini iyileştiriyor.
Müşterilerinizden gelen geri bildirimler doğrultusunda site performansınızı da artırabileceğiniz için, müşterilerinizin fikirlerini ve sorunları iyi bir şekilde analiz etmeniz oldukça önemli.

4 Ağustos 2017 Cuma

Şirketlerde mutluluk yönetimi ama nasıl?

Mutluluk, insanın hayatı boyunca en çok kullandığı, duymaktan zevk aldığı ve günümüzde de her geçen gün önem kazanan kavramlardan biri. Özellikle çalışanların yaşamın en verimli ve uzun döneminin geçtiği iş yerlerine her gün aynı heyecanla gidip çalışması, en iyi şekilde ve zamanında işini bitirmeye çalışması için işini severek ve mutlu bir şekilde yapması büyük bir gereklilik.

Teknolojik gelişmeler ve çalışma hayatında her geçen gün hızla artan rekabet ortamı kişileri daha iş odaklı yaşamaya itiyor. Teknoloji sayesinde 7-24 ulaşılabilen mobil çalışanlar haline gelen şirket çalışanları adeta birer tele-köle gibi iş odaklı yaşayıp zamanlarının çoğunu işe ayırıyor. Zaman baskısı nedeniyle de hayatta yaptıkları her şeyi normalinden 2-3 kat hızlı yapıyorlar. Tabii ki hızlı çekim yaşanan bir hayat beraberinde birçok olumsuzluğu da getiriyor:
- Hızlı yemek yeme nedeniyle kilo almak
- Hızlı yaşamak sonucu iletişim kurduğumuz kişilere yeterli ilgiyi göstermemek
- Çevremizdeki kişilere daha az sevgi ve ilgi göstermek
- Hızlı çalışmanın getirdiği artan hata oranı
- Hızlı karar almanın getirdiği yanlış kararlar
- Hızlı iş yapmak için daha kalitesiz işler çıkarmak
İnsanlar hayatın her alanında o kadar hızlı yaşıyor ki adeta o eski kadim Afrika hikayesinde olduğu gibi ruhları geride kalıyor. Eski Afrika hikayesini şöyle bir hatırlarsak; Afrikalılar, beyaz adamlarla birlikte Afrika’da bir yerde seyahat ediyor. Beyaz adam hep hızlı hızlı gitmek istiyor. Afrikalılar ikide bir durup oturuyor. “Ne oluyor? Niye oturuyorsunuz? Hadi acelemiz var” denildiği zaman, Afrikalılar’ın verdiği cevap ise çok manidar: “O kadar hızlı gidiyoruz ki, ruhlarımız geride kalıyor.” Biz de maalesef ruhlarımızın geride kaldığı bir hayat düzeninde çırpınıp duruyoruz. Uzun saatlerimizi para kazanmak ve mülk edinmek gibi maddi uğraşlara harcadığımız için sevdiklerimize ayırdığımız zaman azalıyor. Tüm bu uğraşlar sonunda bize zaman yoksulluğu olarak geri dönüyor ve bu da hem özel hem de iş hayatında mutsuzluğu artırıyor.
Mutluluk, insanın hayatı boyunca en çok kullandığı, duymaktan zevk aldığı ve günümüzde de her geçen gün önem kazanan kavramlardan biri. Özellikle çalışan kişilerin yaşamının en verimli ve uzun döneminin geçtiği iş yerlerine her gün aynı heyecanla gidip çalışması ve en iyi şekilde ve zamanında işini bitirmeye çalışması için işini severek ve mutlu bir şekilde yapması ise büyük bir gereklilik. Zira profesyonellerin hem kendine hem de işletmeye faydalı olmalarının yolu mutluluktan geçiyor. Gerek işletmeler gerekse çalışanlar açısından son derece önemli olan mutluluk ve işte mutluluk kavramlarının incelenmesi, tanımlanması, ölçümlenmesi her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.
Psikolog Abraham Maslow demiş ki: “İnsanın yaşayabileceği en iyi kader, onun başına gelebilecek en büyük şans, çok sevdiği bir işi yaparken aynı zamanda o işten maddi kazanç sağlamasıdır.” Hangi işin insana bu “büyük şansı” getireceğini kestirmek her zaman kolay değil. İnsanların işleri ile ilişkisini konu alan araştırmalar bu noktada bize ışık tutabilir. Y Kuşağını yönetmenin ve elde tutmanın zorluğu, ağır rekabet ortamı ve ekonomik krizler nedeni ile yeni eleman alımı her zamankinden daha zorlaştı. Çok masraflı ve beklenen performansa ulaşmak da uzun zaman alıyor. Günümüzde şirketler hedeflerine ancak işlerine gönülden bağlı ve yüksek performans gösteren çalışanlarla ulaşabilir. Bağlılık ve yüksek performans ancak mutlu çalışanlarla mümkün olabilir. Çalışanların mutlu ve huzurlu bir ortamda çalışmasını sağlamayı amaçlayan kurumlar, bu amacını gerçekleştirebilmek için günlük operasyon yükü altında yeterli zamana sahip olamayabiliyor veya çalışan mutluluğunu sadece hijyenik faktörlere bağlayabiliyor.
Türkiye’de ilk mutluluk yönetimi kavramını zikrettiğimiz ve “Mutluluk Müdürü” olarak göreve başladığım 2011 yılında insanlar bana gülerek bakmışlardı. Her yeni uygulama gibi bize önce gülündü, reddedildi ama zamanla mutluluk yönetiminin İnsan Kaynaklarının bir fonksiyonu olduğu kurumlarca anlaşıldı ve İK bünyesinde mutluluk departmanları oluşturulup “Mutluluk Müdürleri” istihdam edilmeye başlandı. 2017 yılına geldiğimizde evet mutluluk konusunda İK alanında ilerlemeler kaydedildi ama mutluluk halen İK fonksiyonlarıyla birlikte ele alınmıyor ve stratejik bir partner olarak yönetilmiyor. Mutluluk yönetimi sadece çalışanlara sürprizler yapıp, belirli gün ve haftaları kutlamakla kısıtlı kalıyor. Oysaki mutluluk yönetimi İnsan Kaynakları fonksiyonlarıyla birlikte analiz edilerek yönetilmelidir. Bu kapsamda yapılacak ilk iş onlara sürpriz olarak hediyeler, özel yiyecek/içecek dağıtarak özel günleri kutlamak, spor-langırt-kuaför salonları açmak değil işe alımdan itibaren tüm İK fonksiyonlarıyla birlikte mutluluğu değerlendirmektir. En başta işe alımda onların yanında çalışmak üzere sadece “A” sınıfı oyuncuları işe almakla başlamak gerekiyor. Biz sürece tamamen tersten bakıyoruz. C sınıfı ve mutsuz kişileri işe alıp sonra mutlu etmeye çalışıyoruz oysa işe alımda A sınıfı ve mutlu kişileri ekibe dahil etmek gerekiyor. Performanslarına ilişkin gerçekler çalışanlarla hala tam olarak paylaşılmıyor. Sadece resmi değerlendirmelerle değil gayrı resmi görüşmelerle de performans çalışanlarla birlikte analiz edilmelidir. Yetkinlikleri artık ihtiyaçları karşılamayan çalışanları işte tutmak ve performanslarını yükseltmek için çalışmak yerine cömert bir ayrılma tazminatıyla ayrılmalarını teklif etmek daha mantıklıdır. “Sular bulanmadan durulmaz!” diye bir atasözü vardır ya, bunun günümüzün İK faaliyetlerine uyarlanmışı “Güçsüzlerden kurtulmadan Güçlenilmez!” Ekibinizdeki güçsüzlerle mutlu olamazsınız! Yöneticileri de mutluluk yönetimi sürecine dahil etmelisiniz. Yöneticilerin görevi sadece astlarına iyi mentörlük yapmak veya evrakları zamanında tamamlamak değil iyi ekipler kurmak ve onları mutlu etmektir. Yöneticiler olmasını istedikleri davranışlara örnek teşkil etmeli ve bu davranışları teşvik etmelidir.
Mutluluk yönetiminde İK yöneticilerine büyük görev düşüyor. İnsan Kaynakları yöneticileri öncelikle iş insanları ve inovatörler olmalı sonra İnsan Kaynakları çalışanı olmalıdır. İnsan Kaynakları yöneticileri çalışan mutluluğu için partiler verip hediyeler dağıtmayı bir kenara bırakıp öncelikle her çalışanın “yüksek performans” kültüründen tam olarak ne kast edildiğini anlaması için çalışmalı. İnsan Kaynakları departmanları çalışan mutluluğunu artırmak amacıyla hediyeler dağıtıp partiler verebilir ama satışlar ve hisse fiyatları düşüyorsa ya da şirketin ürünleri başarılı değilse çalışanlar başta üst yönetim sonra da imkanları azalan çalışanlar şikâyet etmeye başlayacaktır ve yapılan mutluluk aktivitelerinin de hiçbir anlamı kalmayacaktır. İnsan Kaynakları çalışanlarının öncelikle neyin şirketin yararına olduğunu analiz edip çalışanlara bunun iletişimini nasıl yapacakları konusuna odaklanmaları gerekiyor. En basit örnekle, İnsan Kaynakları çalışanlarının bu konuyu test edebilmeleri için prim sistemi var olan bir şirkette herhangi bir çalışana “Primini artırmak için şu anda ne yapman gerektiğini biliyor musun?” diye sorduklarında çalışan yanıt veremiyorsa İnsan Kaynakları ekibi görevini yeterince yapamıyordur demektir. Mutluluk yönetimi İnsan Kaynakları fonksiyonlarıyla bütünleşik olarak yönetilirse amacına ulaşabilir.
Dünya Mutluluk Günü kutlu olsun…