26 Şubat 2018 Pazartesi

LOJİSTİK 2 / Lojistik sektörü ve Bilişim



Tamer Ashraf
Lojistik sektöründe yıllardır görev yapan Borusan Lojistik, Arkas Lojistik ve Aras Lojistik şirketlerinin kurucu genel müdürlüğünü yapmış olan Bağımsız Lojistik Yönetim Danışmanı olarak sektöre destek vermeye devam eden Sayın Atilla Yıldıztekin ile görüştük. Lojistik sektöründe bilişim ile ilgili görüşlerini aldık. 






Soru 1Lojistik sektörü için bilişim neden önemli? 
Cevap 1Lojistik tedarik zinciri süreçlerinin yönetimi işlemidir. Tanımında her türlü ürün, servis hizmeti ve bilginin hareketinin kayıt altına alınması vardır. Lojistik hizmet üreticileri yani 3PL kuruluşlar verecekleri hizmeti önce planlamalı sonra bu hizmetin yapılışı sırasında elde edecekleri bilgileri olabildiğinde otomatik, online bir şekilde almalı ve planları ile gerçekleşen sonucu karşılaştırmalıdırlar. Karşılaştırma sonuçları planladıklarına uymazsa planların veya iş yapma şeklinin değiştirilmesi gerekir. Uygum çıktığı takdirde de sürç iyileştirmesi çalışmaları yapılması gerekmektedir. Tüm bu çalışmalar günümüzde artık özel yazılımlarla online şeklinde yapıldığı için bilişim yani bilginin iletişimi lojistik sektöründe çalışan kuruluşlar için son derece önemlidir. Soru 2 :Lojistik sektöründe kullanılması gereken yazılımlar nelerdir?
Cevap 2:Kalitenin genel bir teorisi vardır. “Yaptığınız işi ölçemezseniz yönetmezsiniz” diye. Aynı zamanda başarı kullandığınız kaynakların ne kadar verimli kullanıldığına da bağlıdır. Bundan dolayı kurumlar önce kaynaklarını planlamalı, süreçlerini ölçülür hale getirmeli ve işlerini yönetmelidir. Kurumsal Kaynak Planlaması yani ERP bir işletmenin verimlilik sağlayan tüm kaynaklarının planlamasını sağlar bize. Bir üretim şirketinde kaynakların planlanması, üretimin yönetimi kolayca sağlanırken lojistik gibi hizmet yönü ağır basan ve operasyonları çeşitli ve karışık olan bir sektörde ERP lerin dışında o iş için hazırlanmış operasyonel programların da kullanılması gerekmektedir. Depo yönetimi, nakliye yönetimi, araç takip sistemleri, optimizasyon programları, rota planlama, liman yönetimi, gümrük yönetimi belge yönetimi, aktivite bazlı maliyetlendirme, CRM gibi programların kullanılması gerekmektedir. Bütün bu programların birbirleri ile konuşabilmesi de önemlidir. 
Soru 3:Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımları lojistik hizmetine uygun mudur? 
Cevap 3:Ülkemizde lojistik sektöründe çalışan büyük kuruluşların hepsinde bilgi sistemleri kullanılmaktadır. Çok az sayıda şirket uluslararası ERP yazılımlarını almış ve sisteminde kullanmaktadır. ERP yazılımları mali işleri ve diğer kaynakları kullanarak kurumun çalışmasını düzene sokan yazılımlardır. Her sektöre hizmet verdikleriiçin lojistik gibi emek yoğun bir sektörde yetersiz kalma olasılıkları söz konusudur. Bundan dolayı operasyonel ihtiyaçları karşılamak konusunda başarılı olamamaktadırlar. BU şirketler ya kendi içlerinde geliştirdikleri operasyonel yazılımları kullanmakta veya dışarıdan sadece operasyonlar için hazırlanmış özel yazılımlar satın almaktadırlar. Diğer lojistik şirketlerinde de muhasebe programları, forwarding programları, nakliye yönetimi programları, stok takip programları çoğunlukla kullanılan programlar arasındadır. Ülkemizde bu programları birbiri ile konuşturup aynı platformda birleştirip bu pakete bir ERP özelliği kazandıran kuruluşlar da vardır. Sektör ucuz olması nedeniyle bu sistemi tercih etmektedir. 
Soru 4:Lojistik sektöründe ERP yerine kullanılabilecek yeni bir uygulama var mı? 
Cevap 4:Lojistik sektörü Dünya’da Kurumsal Kaynak Planlama anlayışından Tedarik Zinciri Yönetimi anlayışına geçmektedir. ERP’ler mevcut sistemin çalışmasını düzenlerken kurum içindeki bilgiyi değerli hale getirmekte ve yönetim için kullanılır formatlara oturtmaktadır. İşlemleri kayıt altına almak ve tüm iş fonksiyonlarına geniş çerçeveden “yukarıdan” bakmak ERP nin özelliği olarak ortaya çıkmaktadır. Hedef olarak da maliyetlerin belirlenmesi ve yönetilmesi seçilmiştir. SCM’ler Tedarik Zinciri Yönetimi yazılımları ise lojistik sektörü için hazırlanmış ERP’lerin işini yapabilen ilave olarak operasyonları de yönetebilen yazılımlardır. SCM’ler çözüm üretmeye dönük yazılımlardır. Hedef ERP’ler gibi maliyet yönetimi olmayıp operasyonları ve aktiviteleri optimize ederek yönetmektir. Bunun için çok yönlü algoritmalar uygulanır ve temel iş sonuçlarına odaklanılır. SCM yazılımları maliyeti kayıt altına almak yanından optimize edecek özelliklere de sahiptir. Yakın bir gelecekte Kendi lojistiğini yapan üreticiler ve 3PL lojistik şirketleri SCM yazılımları kullanmak zorunda kalacaklardır. 
Soru 5:Sektörde kullanılan yazılımlar yeterlimidir?
Cevap 5:Geçmişte yapılan bir araştırmada ülkemizde yazılım sektörünün sadece % 8 inin lojistik sektörü için yazlım hazırladığı ortaya çıkmıştır. Bu % 8 lik kısım da % 75 oranında depo yönetimi % 67 oranında araç takibi, % 58 oranında forwarderlık ve % 50 oranında bar-kod uygulamalı geliştirmektedir. Yazılım sektörünün lojistiğe olan ilgisi geç kalmıştır ve yeni yeni bazı yerli veya yabancı kuruluşlar lojistik sektörünü hedef sektör olarak belirlemişlerdir. Sektörde kullanılan yazılımla bu çerçevede yetersizdir. Şirketlerin ancak ilk 20 tanesinde gerçek anlamda depo, yurt içi nakliye, uluslararası taşıma, araç takip yazılımları vardır. Bu grup fonksiyonları mevcut ihtiyacının üzerinde olan yani ileride değiştirmeye gerek duymayacakları yazılımları kullanmaktadır. Diğer şirketler ise ya şirket içi geliştirilen, uluslararası lojistik bilgisini içermeyen, mevcut durumu dijital ortama taşıyan yazılımlar kullanmakta yada çok ucuz yerli geliştirilmiş ilerde hiç bir talebe cevap veremeyecek yazılımlarla idare etmektedirler. Sektörde özellikle ortanın üzerindeki şirketlerde yazılım ihtiyaç vardır ancak farkındalık yaratılmamıştır. 
Soru 6:Sektörde hizmet veren yazılım firmalarında gördüğünüz eksilikler nelerdir.?
Cevap 6:Çok ucuz, CD de satılan paket yazılımları bir kenara koyarsak normalde sektörde kullanılan her yazılım o şirketin işine yaramaktadır. Hiç bir kuruluşun da satın aldıkları yazılımın her fonksiyonunu kullanmakta olduğunu da görmedim. Yazılımlar gerçekte işlerimiz kolaylaştıran yatırımlardır ancak ülkemizde bu fonksiyonlarını yerine getirememekte ve mevcut süreci yazılımla değerlendirmekteyiz. Şirketler yazılımı süslü sunumların veya rakiplerinin satın almış olması gibi nedenlerle satın almakta ancak yazılım şirketlerinin lojistiği, lojistik kadronun bilişimi bilmemesi nedeniyle sanılı bir uygulama süreci geçirmekteler. Olması gereken iş süreçlerinin yazılımın fonkisyonlarına göre değiştirilmesidir. Bu da bir lojistik bilgisinin ya yazılım kuruluşu yada 3PL tarafından uygulama süreci öncesi ve sırasında her iki tarafında yararlanacağı şekilde devrede olmasıyla sağlanabilecektir. Aksi takdirde uygulama aylar almakta veya gereği gibi yapılamamaktadır. Bu çerçevede yazılım firmalarının lojistik sektörünü ve konusunu bilmediklerini, 3PL kuruluşlarda bilişim kadrosunun yazılımdan çok ekipman, güvenlik, eğitim gibi konularda çalıştığını görmekteyim. Bunun sonucunda da yazılım firmaları uygulama sonrası da 3PL’lerin işyerlerinden dışarı çıkamamakta hatta kendilerine eksik uygulama olduğunun farkında olunmadan çok büyük teknik destek bedellri ödenmektedir. 
Soru 7:Lojistik sektörünün yazlım firmalarına yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? 
Cevap 7:Lojistik sektöründe büyük kuruluşlar bünyelerinde barındırdıkları IT grupları ile yazılıma destek vermektedir. Üst yönetimleri yazılım satın almasalar da uygulamalar katılmaktadır. Küçük şirketler ise ölçekleri nedeniyle yazılım ihtiyacını hissetmemektedir. Bu şirketlerde IT müdürü sistem üzerinde bakım işlemleri ni yaparken iş geliştirici yazılımlara palı kalmaktadırlar. Lojistik sektörü önce yazılımları işlerine katacağı değeri görmeli ve ona göre, bütçesine göre yazılım kararını vermelidirler. Cebi dolu eli sıkı patron devri kalmamıştır. Bir diğer neden de korku olup, kayıt altına girilmek istememesi de doğru bir görüş olacaktır 
Soru 8:Ülkemizde yerel yazılım şirketlerinin durumu nedir? 
Cevap 8:Geçmişte lojistik sektöründe kullanabileceğimiz yazılımlar uluslararası yazılımlar olarak karşımıza çıktı. Yabancı şirketler bunları kullanırken bizler de depo yönetiminden, muhasebeden, finansdan, nakliye yönetimine kadar farklı konularda şirket içinde çalıştırdığımız arkadaşların gayretleri ile ortaya çıkan yazılımlarla idare ettik. Daha sonra kurumsal yazlım şirketleri devreye girdi ve lojistik tecrübesi olmayan ve her sektöre yazılım hazırlayan kuruluşlar lojistik sektörüne dönük çalışmalar yaptılar. Bir şirkete uygulanan paket diğer şirkete uymadığı için modifiye edildi ve ortaya kullanışsız, birbirine benzemeyen yazılımlar çıktı. Şirketlerimizde çalışan arkadaşlarımız da hazırladıkları yazılımı dışarı çıkarıp diğer şirketlere satmak üzere çalışmalara başladılar. Dar bütçeli, yetersiz kaynakla yapılan bu çalışmalar uluslararası knowhow içermediği için mevcut durumu yönetmekte ve şirketlere geleceğe dönük vizyon vermemektedir. Yüze yakın yazılım şirketi lojistik sektöründe kullanılan yazılımlar hazırlamakta ancak bu kullanım üreticiler tarafında kalmakta 3PL tarafından fazla kullanılmamaktadır. Lojistik sektöründe 3PL’ler tarafından kullanılabilecek yerel geliştirilmiş yazılımların sayısı bir elin parmağından fazla değildir. Bir o kadar da uluslararası hazırlanmış ülkemiz için yerelleştirilmiş yazılım söz konusudur. Bu yazılımlar uluslararası lojistik bilgisini içinde barındırdığı için kullanımı kolay ve iş geliştirmeye uygun yazılımlardır. Kullanımları kolay ve yönlendiricidir. 
Soru 9:Dış yazılım şirketleri ülkemizde ne derece başarılıdır? 
Cevap 9:Dış yazılım şirketleri ülkemizde önce danışman kuruluşlarla gelmişlerdir. Bu şirketlerin kurumsal satış süreci uygun olmasına karşılık danışman kuruluşun sektörü bilmemesi nedeniyle yapılan çalışmalar sadece kağıt üzerinde kalmıştır. Daha sonra bu kuruluşlar kendilerine satıcı ortak aramaya başlamıştır. Tek yetkili satıcı anlaşmaları ile bir çok kuruluş ülkemize ulaşmıştır. Henüz kendi adına ülkemize gelen bir yazılım şirketi olasına karşılık yakında geleceklerdir ve ölçeği büyüyen lojistik kuruluşlar bu çerçevede çalışmalıdırlar. Gelecekte ölçeklerin büyümesi yabancı 16 kişile ilgilenmekte yarar görmekteyim. 
Soru 10:Lojistik Sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Cevap 10:Lojistik ülkemizde hızla gelişmekte. Yeni şirketler kurulmakta, şirket birleşmeleri gözlenmekte, uluslararası şirketler daha aktif olarak devreye girmekte, üniversitelerde lojistik dersleri okutulmakta, okullar bölümler açılmakta, onlarca dergi çıkartılmakta, her yıl bir çok fuar, konferans düzenlenmektedir. Şirketler de hızla devleşmekte ve hizmet yelpazelerini ve kalitelerini geliştirmektedir. Bu kadar hızlı gelişen bir sektörde görev yapan kurumların mevcut bilgi sistemleri alt yapılarıyla işlerini yönetmeleri söz konusu değildir. Hızlanan iş akışını, büyüyen kapasiteyi, artan ciroyu ve azalan kar marjını yönetebilmek için sağlıklı, her ihtiyacı gören yazılımlara ihtiyaç vardır. Esnek, kolay kullanımlı başarısı kanıtlanmış yazılımlarda operasyonel hizmetlerin desteklenmesi şarttır. Lojistik sektörünün bu bilince sahip olduğuna inanıyorum. Lojistik sektörü gerek kara ulaştırma kanunu ve yönetmeliğinin olumlu ve olumsuz etkileri ile gerekse de yabancı küresel kuruluşların ülkemize göstermiş olduğu ilgi ve yatırım ile bir toparlanma ve büyüme sürecine girecek, şirket sayıları azalırken cirolarda büyük artış olacak ve limitli kar marjları gündeme gelecektir. Amaç artık müşteriye hizmet vermek olmayacaktır. Yaptığımız işleri yönetmek, büyümeyi başarmak, kaliteyi arttırmak ve ölçek büyümesinin getirdiği optimizasyon avantajını kullanmak zorundayız. Yarın dün gibi olmayacaktır. Geçmişte uyguladığımız iş yapma şekillerimiz tamamen değişecektir. Kayıt altın alınmış, kurumsallaşmış, uzaktan yönetilen bütçelere, planlara, hedeflere dayalı büyük organizasyonları yönetmeye hazır olmalıyız. Patronu, iş vereni, üst yöneticisi, yöneticileri ve çalışanları ile birlikte. Soru 7 Lojistik sektörü ile Bilişim sektörünün daha başarılı birlikte çalışması için önerileriniz var mı? Cevap 7
Yazılım şirketleri yerli olsun yabancı olsun dikkatlerini büyük 3PL’lere ayırmış durumdalar. Yazılımlar artık eskisi kadar yüksek maliyetli değil bu nedenle büyüme potansiyeli olan ortanın üzerindeki şirketlere yoğunlaşmalı şarttır. Lojisitk sektörü diğer tüm sektörlerden daha fazla bilişime ihtiyaç duymaktadır ancak yazılımcılarla aralarında bağlantı sağlayacak bir girişim platformu bulunmamaktadır. Yazılım kullanımına sorun çözmek olarak yaklaşıldığında çözümler yetersiz kalmaktadır. Yapılması gereken lojistik kuruluşlarının kendi bünyelerinde bir bilgi işlemci ve endüstri mühendisi barındırmları, yazılımcıların da sektörle bağlantıyı sağlayacak eleman veya danışman takviyesi yapmaları gerekmektedir ancak bu yolla ortak dil ve anlayış birliği sağlanmaktadır. LODER, UTİKAD gibi derneklerde yaptığımız bilgilenme toplantılarına yazılımcılar da davet etmekteyiz ve yazılımlarını tanımakta sektörle tanıştırmaktayız. Bu konuda bilişim şirketlerinin haberdar olmaları önemlidir. SCM’lerin özellikle büyük şirketlerde yaygınlaşması ,ERP ‘erin daha anlaşılır ve kolay uygulanır hale gelmesi ve orta büyüklükteki kurumlarda kullanılması sektörün önünü açacaktır. Bunu sağlamak amacıyla bilişim şirketlerinin sektörü tanıması ve bilgilendirmesi önem kazanmaktadır. Lojistik hizmetler her an değişen bir sürecin yönetimiyle oluşmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için sabit statik, kolay modifiye edilemeyen yazılımlar yerine kullanıcının kendi kendine yeni uygulamalara geçebileceği, yazılım desteği gerekmeyen kullanıcı dostu yazılımlar lojistik sektörü için hazırlanmalıdır. Gelecekte büyüyen ölçeklere de hitap edecek yapıda olmalıdır. Lojisitk kuruluşları da yazılımı ve bilgi sistemlerini bir yük olarak değil bir araç olarak görmelidirler. Bir anda onlarca kamyon almanın kararını veren şirket sahipleri bir kamyon kadar para tutmayan ancak kamyonlarının getireceği geliri çogaltacak düzene sokacak yatırımlara da para ayrımak zorundadır. UTA dergisinin güzel ve önemli bir konuyu mercek altına almış olmasından dolayı da memnuniyetimi bildiriyorum. Başarılar diliyorum.