18 Ağustos 2020 Salı

Korona krizi yeni iş fırsatları yarattı



SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Neredeyse tüm dünyada görülen koronavirüs pandemisine karşı yürütülen mücadele kapsamında insanlar evlerinde kalmaya çağrılırken, ekonomidünyası da salgından nasibini almaya devam ediyor. İspanya, İtalya ve iki günlüğüne de olsa Türkiye gibi ülkelerde uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle insanlar işlerine gidemez oldu. Bunun neticesinde birçok sektörde işler durma noktasına gelirken, bazı dallarda ise eleman dar boğazı had safhaya ulaştı. Bugünkü yazımızda, koronavirüs nedeniyle yaşadığımız bu krizi iş bağlamında nasıl fırsata dönüştürebileceğinizi anlatmaya çalışacağız.



ALMANYA’da özellikle gastronomi ve perakende sektörü, krizden en çok etkilenen iş alanları olurken, sistem açısından hayati önem taşıyan sektörler büyük bir telaşla eleman arayışı içinde bulunuyor. Koronavirüs pandemisi yüzünden iş yerleri geçici süreyle veya iflas nedeniyle sürekli kapandığı için kısa çalışmaya geçenler veya işsiz kalanlar için özellikle sağlık sektöründe, süpermarketlerde veya tarım alanında yeni iş fırsatları doğdu.

EK GELİR DİKKATE ALINMIYOR

Almanya’da kısa çalışma ödeneği alanlar, yani son aldıkları net aylığın yüzde 60’ı (çocuklularda ödenek oranı yüzde 67 oranında geliri olanlar, ek işte çalışarak aile bütçelerine katkıda bulunabilirler. Normal şartlar altında, kısa çalışma ödeneği alanların ek işten elde ettikleri gelirleri, ödeneklerinden kesiliyor. Ancak federal hükümet, koronavirüs pandemesi nedeniyle aldığı kararla, kısa çalışma ödeneği ek gelir nedeniyle azalmayacak.

HAYATİ ÖNEMDEKİ SEKTÖRLER NELER

Bu karar 31.10.2020 tarihine kadar toplumsal sistem için hayati önem taşıyan sektörlerde çalışanlar için geçerli olacak. Bu sektörler hangileri biliyor musunuz?

Almanya’da enerji, su ve atık işleme sektörlerin yanı sıra gıda alanındaki toptan ve perakende branşı, sağlık ve bakım sektörü, ilaç tedarik branşı ve nakliye ulaşım sektörleri, basın ve medya branşı, idari birimler, okullar, çocuk ve genclik yardım birimleri ve engelliler için çalışmalar sistem açısından hayati önem taşıyan iş branşları olarak tanımlanıyor.

SÜPERMARKETLER ELEMAN ARIYOR

Örneğin gıda sektörü koronavirüs krizi nedeniyle lojistik, depo ve satış alanlarında acilen eleman arıyor. Almanya’nın önde gelen süpermarket zincirlerinden ALDI Süd ve LIDL son haftalarda çok sayıda yeni eleman işe aldı bile. 

REWE adlı süpermarket zinciri özellikle harçlığını artırmak isteyen üniversite öğrencileri yardımcı eleman statüsünde işe almak için kolları sıvadı. Bu amaçla REWE yöneticileri, özellikle gastronomi, turizm veya tekstil sektörlerinde kısa çalışma dönemine geçen şirketlerle eleman transferi için görüşmeler yürüttüğü bildiriliyor.

SEZONLUK İŞÇİLERE BÜYÜK İHTİYAÇ VAR

Almanya’da her yıl yaz döneminde, başta Polonya, Romanya ve Bulgaristan olmak üzere komşu ülkelerden gelen sezonluk işçilere özel izin ve uçakla gelme şartıyla, ülkeye giriş izni verilse de, tarım alanında sezonluk işçi ihtiyacının tümüyle karşılandığı söylenemez. 

Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Tarım Bakanı Ursula Heinen-Esser, “Tarım sektöründe çalışmak üzere gönüllü işçi ihtiyacımız hâlâ var. Koronovirüs krizine rağmen bölgesel tarım ürünlerinin mutfaklarımıza girmesine destek vermek isteyen herkese kapımız açık” diyerek, kısa çalışmaya geçenlere ve gönüllü çalışmak isteyenlere tarım işlerinde çalışmaya davet etti. 

Tarım alanında sezonluk işçi olarak görev almak isteyenler, internette tarım odalarına, Alman Çiftçiler Birliği’ne (Bauernverband) veya Alman Tarım ve Orman İşleri İşverenler Birliği’ne ait web sitelerinde yer alan eleman ilanlarından kendilerine uygun iş bulabilirler. 

Hastanelerde zaten, pandemi öncesi de kronik bir şekilde eleman açığı herkes tarafından biliniyor. Eskiden doktor veya bakıcı olarak çalışanlar, korono krizi nedeniyle hastanelerde had safhaya çıkan eleman açığını fırsat olarak değerlendirip, bu sektörde tekrar istihdam imkânı bulabilirler.

KRİZ DOLANDIRICILARINA DİKKAT!

Koronovirüsü salgını nedeniyle hepimiz zor günler yaşarken, bunu fırsat bilen dolandırıcılar iş başında olduklarını söyleyebiliriz. Alman Emeklilik Sigortası’ndan (DRV) edinilen bilgiye göre, son günlerde kimliği belirsiz kişiler tarafından telefon yoluyla sigortalılardan kişisel bilgi alma ve para dolandırma olaylarının arttığı uyarısında bulundu. 

Sigorta yetkilileri, insanların zaten kriz döneminde çok tedirgin olduğunu belirterek, dolandırıcılar herkesin hassasiyet ve tedirginliğinin arttığı bu dönemde hareket geçtiklerine işaret ediyorlar. DRV yetkilileri, “Her ne olursa olsun, Alman Emeklilik Sigortası’ndan hiç kimse, sigortalılara telefon yoluyla herhangi bir banka hesabına para havale etmelerini veya doğum tarihi, sigorta sicil numarası gibi kişiye ait şahsi bilgileri verme talebinde bulunmuyor” diye uyarıda bulundular.

TALEPLER YAZILI İLETİLİYOR

Herhangi bir emeklilik işlemi için ek bilgi gerektiği takdirde, bunun yazılı yoldan talep edildiğine işaret eden yetkililer, dolandırıcıların hatta “Bilgi vermezseniz, eksik primleri ödemezseniz emekli aylığınız kesilir veya aylığınıza el konulur” şeklinde tehditte bulunduklarını belirterek, “Bu durumda yapılması gereken, bu kişilerin yüzüne telefonu kapatmaktır” dediler. Dolandırıcıların, emeklilerin banka bilgilerine ulaşmak için, “Size geçen ay eksik ödeme yaptık. 

Aradaki farkı bu ay size havale edeceğiz” bahanesi uydurduklarını vurgulayan yetkililer, böyle bir durumda DRV’nin emeklilerden yazılı bilgi talebinde bulunduklarını hatırlattılar. DRV yetkililerinin, sadece istisnai durumlarda, telefon numarasını bildiren emeklileri aradıkları ve yürüyen bir işlem için temasa geçtikleri kaydedildi. Bazı dolandırıcıların, sadece telefonla değil mektup yoluyla veya ev adresini tespit ettikleri emeklilerin evine bizzat uğrayarak kirli emellerinin peşine düşüyorlar.

Siz siz olun, şüphe duyduğunuz durumlarda, telefonunuz ekranında gördüğünü numarayı lütfen geri aramayın. Çünkü bu numara çoğu kez gerçek gibi görünse de teknik yoldan taklit edilen çakma bir numara olduğunu unutmayınız. Emin olmak için DRV’nın 0800 1000 4800 numaralı ücretsiz danışma telefonunu arayıp, karşılaştığınız durumu izah edip bilgi alabilirsiniz.

‘İyi İşler’ sahibi kadın girişimciler pandemi dönemi deneyimlerini paylaştı

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, "Eski ya da yeni 'normal' ayırt etmeksizin, biliyoruz ki kadınlar güçlendikçe ekonomi iyileşecek, kadın girişimciliği yaygınlaştıkça ve kadın istihdamı arttıkça ekonomik ve sosyal olarak güçleneceğiz"dedi

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve KAGİDER Kurucu Üyesi Ümit Boyner, "Değerlerimiz ya da bugüne kadar ki doğrularımız kriz, pandemi ya da ekonomik daralma dönemlerinde 'ilk vazgeçilecek' değil 'ilk sahiplenilecek' kavramlar. Eski ya da yeni 'normal' ayırt etmeksizin, biliyoruz ki kadınlar güçlendikçe ekonomi iyileşecek, kadın girişimciliği yaygınlaştıkça ve kadın istihdamı arttıkça ekonomik ve sosyal olarak güçleneceğiz." ifadelerini kullandı.

Boyner'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Boyner Grup iş birliği ile gerçekleştirilen, Bank of America Merrill Lynch'in finansal destek sağladığı "İyi İşler: Tedarik Zincirlerinde Yer Alan Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı"nın katılımcısı kadın girişimciler video konferansta bir araya geldi.

Programın 2018 ve 2019 yılı katılımcısı kadın girişimciler, etkinlik çerçevesinde pandemi dönemindeki deneyimlerini paylaştılar.

Buluşmaya KAGİDER Başkanı Emine Erdem, Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve KAGİDER Kurucu Üyesi Ümit Boyner ile Morhipo ve boyner.com.tr Genel Müdürü Barış Akyürek de katılarak görüşlerini paylaştı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve KAGİDER Kurucu Üyesi Ümit Boyner, toplumsal cinsiyet eşitliğini bir eşitlik ve demokratik haklar meselesi olarak gördüklerini belirterek, "Değerlerimiz ya da bugüne kadar ki doğrularımız kriz, pandemi ya da ekonomik daralma dönemlerinde 'ilk vazgeçilecek' değil 'ilk sahiplenilecek' kavramlar. Eski ya da yeni 'normal' ayırt etmeksizin, biliyoruz ki kadınlar güçlendikçe ekonomi iyileşecek, kadın girişimciliği yaygınlaştıkça ve kadın istihdamı arttıkça ekonomik ve sosyal olarak güçleneceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

KAGİDER Başkanı Emine Erdem, teknolojinin fırsat eşitsizliğine karşı dengeleyici katkısına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Kadınların yeniden toparlanma sürecine yapacağı katkı ve ortaya çıkacak yeni dünyada oynayacakları rol vazgeçilmez bir öneme sahip olacak. Kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde, gelecekteki benzer krizlere karşı ekonominin direnci de güçlenecektir. Sadece Türkiye'nin değil bütün ülkelerin Kovid-19 krizini atlatmaları ve yeniden kalkınma yoluna girmeleri, bu sürece herkesi eşit şekilde dahil etmekle mümkün olacak.

Başarının anahtarı ise artık teknolojinin elinde. Üstelik teknolojinin iş dünyasındaki fırsat eşitsizliğine karşı dengeleyici, koşulları biraz daha eşitleyici bir katkısı da olacak. Bu sebeple önümüzdeki dönemde girişimci kadınların teknolojiden çok daha fazla yararlanmalarının önemi çok büyük."

Pandemi Sürecinde İş Arayanlar için 5 Öneri


Koronavirüs salgını gündemi ile birlikte sadece çalışanlar için değil, iş arayanlar için de süreçlerde çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu dönemdeki iş arama sürecinizi daha verimli hale getirmenize yardımcı olacak 5 öneriyi sizler için kaleme aldık.

Ağınızı güçlendirin


Evde kaldığınız sürece networkünüzü geliştirmek için online seminerlere, etkinliklere, eğitimlere katılabilirsiniz. Katıldığınız bu etkinliklerde yeni insanlarla tanışma fırsatı yakalayabilirsiniz. Bu insanlarla güçlü ve etkili bir iletişim kurmaya özen gösterin.

Görüntülü mülakatlar için uygun ortam yaratın


Katıldığınız online değerlendirme süreçlerinin sonucunda bir görüntülü görüşme davetiyesi almaya hazırlıklı olmanız gerekiyor. Bu görüşmeleri planlarken internet bağlantınızın iyi olduğundan, arka planın düzeninden, evin sessizliğine kadar birçok detayı düşünmelisiniz

Kendinizi iyi ve enerjik tutmaya önem verin


Birçoğumuzun daha önce tecrübe etmediği bir dönemden geçiyoruz. Moraliniz yüksek olması amacıyla kendinizi iyi hissettirecek aktiviteler ile gününüzü planlayın. Karamsar olmayın, iş bulma konusundaki motivasyonunuzu kaybetmemeye özen gösterin. 

Kişisel gelişiminizi sürdürün


İş başvurularınıza devam ederken kişisel gelişim basamağını atlamamalısınız. Evde geçirdiğimiz süre zarfında kişisel gelişiminizi sürdürmek için birçok online seminere, etkinliğe, eğitme katılabilirsiniz.

İş başvurusu yapmayı bırakmayın


İş aramaya sürekli olarak devam etmelisiniz. Şirketlerin bir kısmı işe alımı geçici olarak durdurmuş olsa da boş kalan pozisyonlar için normalleşme süreci başladığında başvurular değerlendirilmeye alınacaktır. Dolayısıyla süreç içerisinde başvuru yapmayı bırakmayın. Ayrıca büyük krizlerin büyük fırsatlar yaratacağını da aklınızdan çıkarmayın.

Geleceğin finans dünyası kripto para ile şekillenecek



SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


X ve Y jenerasyonunun kripto paraya yoğun ilgisi kripto para ve blokzincir teknolojilerinin öne çıkmasını sağlarken Paribu, geleceğin finans dünyasında yerlerini almaları için geç kalmak istemeyen yatırımcıları çağırıyor



“Yarının dünyası bu. Paribu” mottosuyla çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin en yüksek hacimli dijital varlık işlem platformu Paribu, yarının dünyasında yerini almak isteyen, geleceği beklemek yerine inşa edenleri buluşturuyor. 

Yapılan araştırmalar kripto paranın geleceğin finans ve günlük yaşamında çok önemli bir yeri olduğu gösteriyor. Kripto paralara ise geleceğin iş insanları şimdiden adapte olmuş durumda.

KPMG’nin ABD’de gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre, 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 83’ü kripto paraların geleceğiyle yakından ilgileniyor. 25-34 yaş arasındaki (Y jenerasyonu) nesilden katılımcıların ise yüzde 71’i ilgi gösteriyor. 

Bununla birlikte Edelman araştırmasına göre ise belli bir gelir seviyesinin üzerindeki Y jenerasyonu katılımcıları, kripto parayı yatırım aracı olarak görürken, yüzde 25’i şimdiden kripto para sahibi, yüzde 31’i ise kripto paraya ilgi duyuyor. 

Sustany Capital’in araştırmasına göre ise Y jenerasyonundan katılımcıların yüzde 88’i kripto paralara bir yatırım olarak sahip olmak, yüzde 42’si ise tasarruflarında değerlendirmek istiyor.

Y Jenerasyonu Artan Serveti İle Yatırımını Artıracak
Coldwell Banker Global Luxury de 2019 yılının başlarında, önceki jenerasyonlardan Y kuşağına 68 trilyon dolar geçeceğini hesaplamıştı. 

Coldwell’in raporuna bakılırsa 2030 itibariyle Y kuşağı, bugün nüfusun sahip olduğu servetin beş katına sahip olacak. Bu da kripto paranın önümüzdeki dönemde katlanarak önem kazanacağına işaret ediyor.

Geleceğin dünyasını kaçırmak istemeyenler için global standartları belirleyen bir işlem hizmeti sunduklarını belirten Paribu CEO’su Yasin Oral, “Birçok neslin yoğun ilgi gösterdiği kripto para ekosistemine eğilim, eğitim ve kültürle birlikte daha da artacak. X ve Y jenerasyonları da daha fazlasını öğrenmek, finansal danışmanlardan daha fazlasını dinlemek istiyor. 

Bu sebeple Paribu olarak bu alanda sektörün öncü kurumlarına destek veriyoruz. Tüm toplumu bilgilendirmenin yanı sıra çocuk ve gençlerin eğitimi konusunda sorumluluk alarak onları yarının dünyasına hazırlıyoruz” dedi.

Paribu, IKSV Alt Kat’a destek olarak dezavantajlı genç, çocuk ve yetişkinlerin kültür sanat ile tanışmalarına olanak tanıyan çevrimiçi ve fiziksel aktivitelere destek veriyor. 

Istanbul Blockchain Women ile kadınların kripto para alanında daha fazla yer alması için çalışan ve birçok konu başlığında düzenlenen seminerlere destek olan Paribu, resmi blogu ParibuLog ile sektörde doğru bilginin kaynağı olmaya devam ediyor.


Kripto Paraların Geleceği


Kripto paralar gelişmiş şifreleme teknikleri kullanılarak oluşturulan ve yönetilen dijital bir para birimidir. Diğer adıyla dijital para, 2009'da Bitcoin’in doğuşuyla akademik bir kavram olmaktan “sanal” gerçekliğe sıçradı.

Bu para birimi daha sonraki yıllarda büyümeyi sürdürürken, 2013 yılının Nisan ayında önemli yatırımcı ve medyanın dikkatini çekti. Akabinde geçen iki ayda da 10 kat yükseldikten sonra bitcoin 266 dolarla rekor seviyeye ulaştı. Onun geleceği hakkında şiddetli tartışmaları fitili ateşlendi.

Bu alternatif para birimleri sonunda geleneksel para birimlerini destekleyecek ve bir gün dolar ve euro kadar her alanda kullanılabilecek mi? Yoksa bu para birimleri çok geçmeden alevi sönecek geçici bir solukluk mu? Bu soruların cevabı kendisinde gizli.

Bazı ekonomik analistler, kurumsal para piyasalarına girerken dijital para birimlerinde büyük bir değişiklik olacağını öngörüyorlar. Dahası, kripto paraların küresel borsalarda işlemlere tabi olma olasılığı var. Bu durum da blok zincirine daha fazla güvenilirlik katarak onların geleneksel para birimlerine alternatif olarak kullanımlarını arttırabilir.

Bazıları, kripto paraların ihtiyaç duyduğu şeyin doğrulanmış bir borsa yatırım fonu (ETF) olduğunu tahmin ediyor. Bir ETF, insanların yatırım yapmasını kesinlikle kolaylaştıracak. Ancak bazılarının otomatik olarak bir fonla oluşturulamayacağını söyleyen kripto paraya yatırım yapma talebinin hala olması gerekiyor.

Bitcoin'i Anlamak

Bitcoin kısaca işlem ve doğrulama gibi tüm işlevlerin ağ tarafından toplu olarak gerçekleştirilmesini sağlayan eşler arası teknolojiyi kullanan merkezi olmayan bir para birimidir.

Bu ademi merkeziyetçilik, BTC'i devlet manipülasyonu veya müdahalesinden arındırıyorken, en önemli şey, işlerin sorunsuz bir şekilde yürütülmesini sağlamak veya bir BTC değerini desteklemek için merkezi bir otorite olmaması.

Bitcoin'ler, karmaşık algoritmaları ve çıtırtı sayılarını çözmek için güçlü bilgisayarları gerektiren bir “madencilik” işlemi ile dijital olarak yaratılır.

Şu anda her 10 dakikada bir 25 BTC oluşturulmaktadır. 2140 yılına kadar ulaşılması beklenen rakam 21 milyon adettir. Bu özellikler BTC'i fiili bir para biriminden temel olarak farklı kılıyor.

“Kripto paraların hacmi 10 trilyon dolara tırmanabilir”

Bitcoin’in gelecekteki görünümü birçok ateşli tartışmanın konusu. Finansal medya sözde kripto-misyonerleri tarafından tartışmayı büyütürken, Harvard Üniversitesi Ekonomi ve Kamu Politikaları Profesörü Kenneth Rogoff, kripto savunucularının güçlü duygularıyla önümüzdeki beş yıl boyunca dijital para birimlerinin piyasa büyüklüğünü patlatabileceğini ileri sürüyor.  

Rogoff piyasaların hacminin beş yılda 5-10 trilyon dolara tırmanacağını iddia ediyor.

Misyonerler BTC'i dijital altın olarak görüyor. Yaşanılan yasal düzenleme gibi bazı sorunlara rağmen, lansmanından bu yana başarısı ve görünürlüğü, Litecoin, Ripple, Minchip vs. alternatif para birimleri ortaya çıkardı.

Günümüzde dijital para birimlerinin karşı karşıya kaldığı bazı sorunlar var, örneğin birinin dijital servetinin bir bilgisayar kazasıyla silinebileceği ya da sanal bir kasanın bir bilgisayar korsanı tarafından çalınabileceği gerçeği. Bu sorunlar teknolojik gelişmelerle zaman içinde aşılabilir.

Kripto para birimlerine yatırım yapmalı mısınız?

Üstesinden gelmesi daha zor olacak konular başında popüler hale geldikçe daha fazla yasal düzenlemelere tabi tutulması yer alabilir. 

Ancak bu para birimlerinin, tüketiciler arasında ilk önce yaygın kabul görmeleri gerekiyor. 

Bununla birlikte, geleneksel para birimleri ile karşılaştırıldığında görece karmaşık olmaları ve teknolojik açıdan usta olanlar hariç çoğu insanı caydırmakta.

Dijital paralara yatırım yapmayı düşünüyorsanız, yatırımınızı diğer herhangi bir yüksek spekülatif girişte yapacağınız gibi ele almak en iyisi olabilir. Başka bir deyişle, hepsi olmasa da, yatırımınızın çoğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunuzu kabul edin.


4 Ağustos 2020 Salı

İnternetten Ne Satabilirim Diyenler İçin En Karlı E-Ticaret Ürünleri

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Ek gelir elde etmek ya da yeni bir iş kurmak için sizin de aklınız e-ticaret dünyasının cazibesi tarafından kuşatıldıysa bu yazımızda en karlı e-ticaret ürünleri bulmanızı kolaylaştıracak önerileri keşfedebilirsiniz.




“E-ticaret yapmak istiyorum, internetten ne satabilirim?”, “E-ticaret sitesi açmayı düşünüyorum, hangi ürünleri satmalıyım?” soruları ile başlayan ve her bir yanıtta yeni soruların ortaya çıktığı bir süreçtir e-ticarete başlama süreci. İnternetten para kazanma yolları hakkında farkındalığın artması bir yana tüketicilerin satın alma motivasyonlarının da değişmesi e-ticaret sektörüne girme çabalarının yükselişe geçmesini sağlamıştır. 

Genel anlamda kolay bir iş fikri gibi değerlendirilen ancak çok stratejik planlamaların yapılmasını gerektiren e-ticaret sektöründe her geçen gün köklenip şiddetlenen bir rekabet vardır. Gittigidiyor, Hepsiburada, Trendyol, Amazon.com ve N11 gibi e-ticaret siteleri arasından sıyrılmak, tüketicilerde güven uyandırmak ve satılan ürün özelinde tercih edilebilen olmak hiç kolay değildir. 

E-ticarete girmek isteyen girişimcilerin şirket kurulumu veya iş planı hazırlama gibi gereklilikleri bir yana iş fikirlerini adım adım doğrulamaları gerekir. E-ticaret yazılımı ve e-ticaret paket seçimleri başlı başına başarı adına önemlidir. Aynı şekilde sitelerin tasarımı, hızı, internetten satılacak ürünlerin görsel kalitesi, ürün açıklamaları, sitenin Google arama motorlarında üst sıralarda görülmesini sağlayan SEO çalışmaları, SEO çalışmalarını destekleyen Search Engine Marketing yani SEM planlamaları, sitenin sosyal medya üzerinden tanıtımının ve reklamlarının düzenlenmesi derken e-ticaret sitesi açmak isteyenler çarpıcı bir gerçeklikle karşılaşabilir. Farkındaysanız daha “e-ticaret sitelerinde hangi ürünler satılabilir?” hakkında yapılması gerekenlere değinmedik bile. 

Başarılı olma potansiyeli yüksek bir e-ticaret sitesi oluşturmak isteyen girişimcilerin ürün seçimlerini gerçek anlamda dikkatli bir şekilde yapmaları gerekir. Olay yalnızca en karlı E-ticaret ürünleri arasından seçim yapmak da değildir. Satılması kararlaştırılan ürünlerin özellikleri, kalitesi, markası, hedef kitlenin ürünlere ihtiyacı, e-ticaret sitesinin sunduğu avantajlar ve fiyat politikası gibi konular ürün seçimi sırasında değerlendirilmelidir.

E-ticaret ürün tercihleri yapılırken bu geniş süreci küçük küçük planlayıp ele almak girişimcilerin karşılaşması muhtemel ikilemleri azaltabilir. Doğru bir planlama ve strateji ile internetten alışveriş yapmak isteyenlere hitap edilebilir.


E-Ticaret Ürünleri Seçim Kriterleri

“E-ticaret ürünleri nasıl seçilir?” derseniz takip edilmesi gereken adımları ve yanıtlanması gereken soruları şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Ürünün Potansiyel Pazar Hacmi Ne Kadar?

Türkiye’de e-ticaret sitelerinde en çok satılan ürünler arasında kadın giyim ürünleri, bilgisayar donanımı, bilgisayar yazılımı, oyuncaklar, video oyunları, kozmetik ürünleri, takı, küçük ev aletleri, spor malzemeleri, tüketici elektroniği, ayakkabı ve hediyelik eşyalar gibi ürün grupları yer alır. E-ticaret sitesi açmak ve bu sektöre güçlü bir giriş yapmak isteyen girişimcilerin satmayı düşündükleri ürünler özelinde Pazar hacmi araştırması yapması gerekir. Bu aşamada girişimciler satış potansiyeli en yüksek ürünlere de henüz pazarda yeni yeni şahlanan ürün gruplarına da yönelebilirler. Ticari beklentiler, hedef kitle analizi ve dijital pazarlama stratejilerinin belirlenmesi gibi unsurlar hangi ürün grubuna yönlenilmesi gerektiğini etkileyebilir. 

2. Sektördeki Rekabet Ne Durumda?

Ürünlerin Pazar potansiyellerini araştırdıktan sonra ürünler özelinde sektördeki rekabet düzeyini de belirlemelisiniz. Ürünler ne kadar sipariş ediliyor, tüketiciler ne sıklıkla bu ürünleri satın alıyor, büyük e-ticaret sitelerinin bu ürünler üzerindeki karlılık durumları nedir, ürünler kolay bir şekilde temin edilebilecek mi gibi önemli soruların yanıtlarını bulmadan son kararı vermemelisiniz. Kimi zaman hedefleriniz ve beklentileriniz rekabeti yüksek seçimler yapmanızı gerektirebilir. Örneğin en çok satılan ürünler arasından seçim yapıyorsanız o ürünün satılma potansiyelinin karlılığını yaşamak istersiniz. Ancak bu aşamada da rakiplerle nasıl mücadele etmeniz gerektiğini belirlemelisiniz. Fark yaratamaz ve varlığınızı gösteremezseniz en çok satan ürünleri koyduğunuz e-ticaret sitenizin kâr elde etmesini sağlayamazsınız.

3. Seçtiğiniz Ürün Alternatifleri İnternetten Mi Alınıyor?

E-ticaret siteleri üzerinden tüketicilerin satın aldıkları ürünler incelendiğinde iki önemli değişken karşımıza çıkıyor. Bu değişkenlerinden ilki tüketicilerin kolay erişemedikleri ürünleri internet üzerinden aldıklarını, diğeri de kolay erişebildikleri ürünlerin internette düşük fiyatlara satıldığında e-ticaret sitelerinin tercih edildiğini ortaya koyuyor. Diğer bir deyişle e-ticaret sektörüne adım atmayı düşünen girişimcilerin ya kolay erişilemeyen bir ürünü bulmaları ya da buldukları ürünleri piyasa fiyatlarının altına satmaları gerektiği sonucu ortaya çıkıyor. 

4. Ürünlere Gösterilen İlgi Trend mi?

Zaman zaman bazı ürünlere karşı aşırı bir ilgi oluşuyor; ürün türüne göre değişmekle birlikte ünlü birinin tercihi olması, faydalarının yeni anlaşılması, prestij sunması ya da yeni olması gibi faktörler ürünlerin dönemsel olarak yüksek satış hacmine ulaşmasına neden olabiliyor. E-ticaret ürünleri seçilirken bir ürüne gösterilen ilginin geçici mi kalıcı mı olduğunun belirlenmesi gerekiyor. Eğer ürüne gösterilen ilgi geçici ise bu gerçek öngörülmemişse girişimcilerin yatırımları riske girebiliyor. 

5. Hedef Kitlenin Dikkati Nasıl Çekilecek?

Ürün seçimi ve hedef kitle ihtiyaçlarının belirlenmesi e-ticaret sitelerinin başarısı adına kritik derecede önemli süreçlerdir. E-ticaret ürün seçimi doğru yapılsa dahi hedef kitlenin dikkati çekilemezse, onlarda güven uyandırılamazsa ya da e-ticaret sitesinde sunulan imkanlar cezbedici hale getirilemezse girişimciler başarılı bir sürece adım atamazlar. 

En karlı e-ticaret ürünleri bulmanızı sağlayacak 5 önemli adımı sizlerle paylaştık. Siz de bu adımları takip ederek sizin için en kârlı ürünleri bulabilirsiniz. En karlı ürünün girişimciye, girişimcinin sermaye birikimine ve hedeflerine göre değişebileceği gerçeğini unutmayın. Ürün karlılığı sübjektif özellikler taşıyabilir. Normalde çok fazla kar bırakmadığı düşünülen ürün grupları pazarlıkla uygun fiyata alındığında ve çok satıldığında en karlı ürün grupları arasında yer alabilir. 

Kârlılığı Arttırabilirsiniz!

Az öncede ifade ettiğimiz gibi en karlı e-ticaret ürünleri hakkında kesin söylemlerde bulunması doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Ürünlerin hangi fiyatlara satın alındığı ve tüketicilere hangi fiyatlara satıldığı kadar ürünlerin çok satılabilmesi de girişimcilerin karlılığını etkileyebilir. Genel olarak giyim ürünleri, çocuk bakım ürünleri, oyuncaklar ve elektronik eşyalar yüksek karlılık bıraksa da yenilikçi bir fikir kârlılıkla ilgili düşünülen her şeyi değiştirebilir. 

E-ticaret sitesi açmak isteyenlerin kendi iş fikirlerini özelleştirecek hamleler bulması gerekir. Karlılık beklentilerini ve bu beklentilerini nasıl karşılayacakları müşterilerin e-ticaret sitelerine çekilmesi yönünde etkiye sahip olduğu unutulmamalıdır. En karlı e-ticaret ürünleri yanlış yönetilen ya da gerekli özelliklere sahip olmayan bir e-ticaret sitesinde komple zarar oluşturabilir. Tam tersi bir durum da mümkündür; karlı olduğu akıllara gelmeyen ve hatta hedef kitlenin farkında dahi olmadığı bir ürün doğru pazarlandığında doğru anlatıldığında ve dijital pazarlamanın imkanları doğru yönlendirildiğinde girişimcinin servetinin kaynağına dönüşebilir.

“E-Ticaret Yapmak İstiyorum” Diyenlere Öneriler

1. “İnternetten para kazanmak için e-ticaret sektörüne girmeyi istiyorum” diyorsanız, belirli miktardaki bir yatırımı göze almalısınız. Şirket kurulumu da e-ticaret yazılımları satın alınması da sermaye gerektirecektir. Aynı şekilde seçtiğiniz iş modeli doğrultusunda ürün stoku yapıp yapmayacağını da maliyetleriniz üzerinde etki gösterecektir. Bir de reklam harcamaları var tabii; e-ticaret siteniz için reklam yapmama gibi bir opsiyonunuzun olmadığını bilmelisiniz.

2. E-ticaret sektöründe başarılı olmak istiyorsanız doğru ürünü seçmeniz yetmez, seçtiğiniz ürünün satış fiyatını çok iyi belirlemelisiniz. Özellikle tüketicilerin kolay erişebildikleri ürünleri piyasa fiyatının altına satamazsanız neden tercih edilmeyi bekleyesiniz? Değil mi! Bu nedenle ürün tedariki sırasında mutlaka pazarlık yeteneklerinizi kullanmalısınız. Bu şekilde kâr oranınızı da arttırabilirsiniz. 

3. E-ticaret sitenizde tek bir ürün satmak da çoklu ürünlerle hedef kitlenizi genişletmek de sizin seçim yapmanız gereken stratejilerdir. Tek bir ürünle yola çıkmak da çok ürün sergilemek de risk barındırır. Riskinizi minimize etmek için ürün araştırması aşamasında profesyonellerden destek isteyebilirsiniz.

4. E-ticaret gibi rekabeti yüksek bir iş fikrini tercih ettiğiniz anda Google’ın gözüne girmelisiniz. Evet doğru duydunuz, Google tarafından üst sıralarda gösterilebilmek için SEO çalışmalarına da SEM çalışmalarına da başvurmalısınız. Tüm bunlara ek olarak e-ticaret sitenizde kullanıcı deneyimini iyileştirmeli, anahtar kelime kullanımına özen göstermeli ve ticari varlığınızı dijital mecralarda yaptığınız çalışmalarla desteklemelisiniz. Bu şekilde sattığınız ürünlerle ilgilenen ve ilgilendiği ürünleri Google üzerinden sorgulayan potansiyel müşterilere satış yapma şansı yakalayabilirsiniz.

5. Kargo süreci ile ilgili tüketicilere avantaj sağlayan anlaşmalar yapmalısınız. Kargo şirketleri aracılığı ile ilettiğiniz siparişleri sıkı takip etmelisiniz. Sipariş geç ulaşırsa ya da kargo şirketi çalışanlarından kaynaklı bir sorun yaşanırsa müşterilerinizin gözündeki özenli imajınıza zarar verebilirsiniz. Doğrudan sizinle ilgili olmayan süreçlerden zarar görmemek adına kargo anlaşmalarınızı dikkatli yapmalısınız. 

6. İnternetten satış hacmi yükselen ürünleri takip etmelisiniz, müşteriler farklılıktan ve yenilikten hoşlanırlar. Yenilikçi vizyonunuzu yansıtmak için trend ürünleri e-ticaret sitenizde satmaya başlayabilirsiniz. Talepleri ölçerek en doğru tercihleri gerçekleştirebilirsiniz.

7. Sattığınız her ürünün herkes tarafından beğenilmesini ve ürünlerinizden herkesin son derece memnun kalmasını beklememelisiniz. Artılarını ve eksilerini düşünüp sitenizde ürünleriniz için yorum yapılabilmesini sağlamalısınız. Gerçek müşteri yorumları satın alma kararlarının verilmesinde çok ama çok etkilidir. E-ticaret sitenizden alışveriş yapmayı düşünenler sanal bir pozitiflik algısından ziyade dengeli bir gerçekliği tercih edecektir. 

8. E-ticaret sitenizdeki ürün fotoğraflarının kalitesine de ürün açıklama içeriklerinin özgünlüğüne de önem vermelisiniz. Müşterileriniz hangi ürünü alacaklarını net bir şekilde görmek ve ürünle ilgili detaylı bilgi almak isterler. Zaten konsept gereği yakından incelemeleri mümkün olmayan ürünlerin kötü görselleri ya da eksik açıklamaları onları sitenizden uzaklaştıracaktır.