Ekonomik savaşın rakamları
ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ile dış ticaret açığını düşürmek için korumacı politikalar ve ek vergi tarifeleriyle başlattığı ticaret savaşı küresel bir ekonomik savaşa doğru yayılmaya devam ediyor. ABD'nin ekonomik yaptırımları ortak özellikleri cari fazla, zengin enerji kaynakları ve düşük kamu borcu olan Rusya, İran ve Venezuela üzerinde daha sert hissediliyor
ABD ve Çin arasında 6 Temmuz 2018 günü ek gümrük vergisi
uygulamalarıyla resmen başlayan ticaret savaşı küresel ekonomiyi sarsmaya devam
ederken siyasal gerilim de tırmanıyor.
Savaş yeni başlamış gibi görünse de aslında Donald Trump'ın
başkanlık kampanyasında ülkesinin imalat sektörünü, altyapı harcamalarını
canlandırıp büyümeyi arttırarak istihdam sözü vermesine kadar uzanıyor.
Hillary Clinton karşısında zaferle ayrılan Trump, sözünü
tutabilmek için savaş öncesi ilk adımı 2017 aralık ayında yasalaşan "Vergi
İndirimleri ve İstihdam Yasası" ile atmıştı.
Ülkenin önde gelen 50 şirketinin ABD dışında tuttuğu 1
trilyon doları aşan nakit rezervini ülkeye geri getirip yatırım yapmasını
isteyen Trump, yüzde 35 olan gelir vergisini yüzde 21'e indirdi. Toplam nakdi
440 milyar doları bulan Apple, Microsoft, Google, Pfizer ve Cisco gibi
şirketlerden olumlu tepki aldı.
Trump, "Önce Amerika" sloganıyla yürürlüğe koyduğu
korumacı ticaret politikalarının ikinci adımında ise toplamda 566 milyar
dolarlık dış ticaret açığını düşürmeye yönelik artan vergiler geldi.
ÇİN İLE BAŞLADIĞI DÜNYAYA SIÇRADI
Hedefteki ilk ülke ise ABD'nin 375 milyar dolarla en yüksek
açığı verdiği Çin oldu. ABD'nin 800 ürüne yönelik yüzde 25 ek gümrük versigiyle
34 milyar dolarlık hamlesinin ardından 3 gün sonra 200 milyar dolarlık ithalat
için de yüzde 10 ek vergi getirildi. Çin, 128 ürüne yüzde 25'e varan ek gümrükvergisi uygulayacağını açıklayarak karşılık verdi.
Brüksel'de düzenlenen NATO zirvesinde Almanya şansölyesi
Merkel ile Trump arasında gergin anlar yaşandı. Trump ilerleyen günlerde
Almanya başta olmak üzere AB'nin otomotiv endüstrisine yönelik tehditlerini
sürdürdü.
Çelik ve alüminyum üzerinde yoğunlaşan ABD'nin ek vergi
tarifeleri Çin'in ardından AB üyesi 28 ülkenin yanı sıra Kanada, Meksika, Çin,
Hindistan ve Türkiye'ye de sıçradı.
ABD seçimlerine müdahale tartışmalarının yanı sıra ortaya
çıkan Skripal kriziyle ABD'nin Rusya'ya ilave yaptırım uygulamaya başlamasıyla
cephe genişledi.
İran ile yapılan Nükleer Anlaşma'dan da çekildiğini
açıklayan Trump yönetimindeki ABD, İran'a yeniden ambargo uygulamaya başladı.
İlk aşamada İran’ın, dolar satın alması, altın ticareti
yapmasının yanı sıra çelik, kömür, alüminyum ve otomotiv sektörüne yaptırım
uygulanacak. İran’ın yolcu uçakları ve uçak parçası ithalatı engellenecek. İran
para birimi tümen üzerinden yurt dışı işlemlere kısıtlamalar getirilecek.
ORTAK ÖZELLİK CARİ FAZLA, ZENGİN ENERJİ KAYNAKLARI
ABD’nin İran’a yönelik ikinci yaptırım paketinde de petrol
ürünleri bulunuyor. ABD'nin petrol ürünleriyle öne çıkan ve yaptırım uyguladığı
bir başka ülke ise Venezuela. Rusya da denkleme dahil edildiğinde ABD'nin doğal
enerji kaynaklarını bulunan, kamu borcunun milli gelire oranının düşük olduğu
ve cari fazla veren ülkeleri hedef aldığı görülüyor.
Türkiye ise bu üçlü arasında petrolü bulunmadığı için cari
açığı eksi yazan tek ülke. Nitekim, Trump'ın Türkiye'ye yönelik ekonomik savaş
ilanı da TL ve dolar üzerinden geldi.
"Lira, çok güçlü dolarımız karşısında hızlı bir şekilde
düşüşe geçerken, şu anda çelik ve aliminyumda uygulanan gümrük vergilerinin iki
katına çıkarılması talimatı verdim." diyen Trump ile ABD'nin diğer kurumlarının
politikaları uyuşuyor.
FED kademeli olarak faiz arttırken ABD Hazinesi'nin fon
iştahı artıyor ve dolar likiditesinin düşmesiyle gelişmekte olan ülkeler zorlanıyor.
Türk Lirası'nın yanı sıra Rus Rublesi ve Çin Yuanı en çok
değer kaybeden para birimleri arasında yer alıyor.
Ticaret savaşının kronolojisi ve olası etkileri
ABD ile Çin arasındaki "ticaret savaşı"nın fitili,
ABD'nin dün geceden itibaren Çin menşeli 34 milyar dolar değerindeki ithal
teknoloji ürününe yüzde 25'lik gümrük tarifesi uygulanmaya başlamasıyla resmen
yakılmış.
Çin yönetimi, bu adıma karşılık olarak daha önce açıkladığı,
ABD'den ithal ürünlere yönelik mütekabil tarife artışlarının "anında
yürürlüğe gireceğini" duyurdu.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında başlayan ticaret
savaşının, iki ülkedeki üreticileri ve tüketicileri olduğu kadar dünya ekonomisini
de etkilemesi bekleniyor.
Artan gümrük tarifeleri ve korumacı önlemler, maliyet
artışlarının yanı sıra küresel arz zincirlerinin coğrafi dağılımını da
etkileyebilir.
Trump yönetimi, teknoloji ürünlerine yönelik gümrük vergisi
artışı kararını, Çin'in devlet öncülüğündeki sanayi kalkınma stratejisinin
yabancı şirketleri teknoloji transferine zorlamasından veya açıkça endüstriyel
casusluğa maruz bırakmasından duyulan kaygılar nedeniyle alınmıştı.
AMERİKAN ŞİRKETLERİ ETKİLENECEK
ABD yönetimi, Çin'i baskı altına alarak daha açık ve şeffaf
piyasa koşulları oluşturmaya zorlamayı amaçlıyor ancak uygulamaya koyduğu
vergiler, Çin ile iş yapan Amerikan firmalarını da etkileyecek.
Trump yönetimi, gümrük vergisi getirilecek ürünlerin listesini
belirlerken ABD'li tüketicilerin doğrudan etkilenmemesi için tüketici
ürünlerini dışarıda tutmaya çalıştı ancak ABD şirketleri, Çin'den daha çok ara
madde veya yarı mamul maddeler alıp işleyerek başka ülkelere sattığından bu
tedbirler en çok üreticileri etkileyecek.
- Arz zincirlerinin coğrafi dağılımı değişebilir
Syracuse Üniversitesi'nden Mary Lovely ve Yang Liang'ın
araştırması, bilgisayar ve elektronik sektöründe tedbir getirilen ürünlerin
yalnızca yüzde 13'ünün Çin firmaları, geri kalan yüzde 87'sinin Çin'de faaliyet
gösteren uluslararası firmalar tarafından üretildiğini ortaya koydu. Bu durum,
Çin'in küresel arz zincirindeki merkezi konumunu ortaya koyuyor. Çalışmada
tarife artışlarının, bu üretimin Çin dışındaki ülkelere dağılmasına yol açabileceğine
işaret edildi.
Öte yandan San Francisco Merkez Bankasının 2011'de
yaptığı araştırma, Çin'de üretilen ürünlere harcanan her 1 doların 55 sentinin
ABD'deki hizmet sektörüne kazanç olarak döndüğü belirlemişti
İki ülke arasındaki ticaret savaşında karşılıklı gümrük
vergisi artışlarının 250 milyar dolarlık ticaret kalemini etkilemesi durumunda
2020 itibarıyla küresel ekonomik büyümeyi binde 5 azaltabileceği tahmin
ediliyor
TİCARET SAVAŞININ KRONOLOJİSİ
16 Şubat: ABD Ticaret Bakanlığı, çelik ithalatına yüzde 24,
alüminyum ithalatına yüzde 7,7 ek gümrük vergisi getirilmesini tavsiye etti.
22 Mart: Çin, ABD'den ithal edilen 3 milyar dolar değerindeki
mallara ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump,
aynı gün Çin’den ithal edilen ürünlere yönelik 60 milyar dolarlık ek gümrük vergisine
yönelik planı duyurdu.
2 Nisan: Çin, ABD'den ithal edilen 128 ürüne yüzde 25 ek
gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.
3 Nisan: ABD, 50 milyar dolarlık Çin malına yeni gümrük
vergileri uygulanması konusunda öneride bulundu.
4 Nisan: Çin, buna karşılık olarak ABD'den ithal edilen 50
milyar dolar tutarındaki ürünlere ek gümrük vergileri konulmasını önerdi.
5 Nisan: ABD Başkanı Trump, 100 milyar dolar değerindeki Çin
malına ek gümrük vergileri koymayı düşündüğünü açıkladı.
15 Nisan: Trump, Çin'den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki
ürünlerin 6 Temmuz 2018'den itibaren yüzde 25 ek gümrük vergisine tabi
tutulacağını söyledi. Çin aynı gün yeni vergilere ABD'den ithal edilen tarım ve
sanayi ürünlerine uygulanacak yeni ek gümrük vergileriyle karşılık vereceğini
açıkladı.
6 Temmuz: ABD ve Çin'in daha önceden duyurduğu ek gümrük
vergileri, karşılıklı olarak yürürlüğe girdi.
ABD'nin Çin'den ithal edilen 14 milyar dolarlık teknoloji
ürününe daha ilave gümrük vergisi getirmesi bekleniyor.
Trump'ın gümrük vergilerine 33 ülkeden misilleme
ABD Başkanı Trump'ın başlattığı ticaret savaşı, gümrük
tarifelerinin korkulduğu gibi dünya genelinde artmasına yol açtı. AB üyesi 28
ülkenin yanı sıra Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye, ABD’nin çelik ve
alüminyum vergilerine misillemeyle karşılık verdi
ABD Başkanı Donald Trump, "Önce Amerika" sloganıyla
başladığı başkanlık serüveninde dünya ticaret sistemini derinden sarsacak tartışmalı
kararlara imzasını attı.
Göreve gelir gelmez, Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan (TPP)
ayrılan ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) yeniden
müzakereye açan Trump yönetiminin şu ana kadar en fazla tepki toplayan adımı
ise ithal çelik ve alüminyuma getirilen ek gümrük vergileri oldu.
Dünyada sadece Arjantin, Avustralya, Güney Kore ve Brezilya
olmak üzere 4 ülkenin muaf tutulduğu söz konusu vergilerin, Kanada, Meksika ve
Avrupa Birliği (AB) ülkelerine de uygulanmaya başlaması ve alınan karşı
tedbirler dünya tarihine “Müttefiklerarası Ticaret Savaşı" terminolojisini
kazandırdı.
Bu çerçevede, 28 AB üyesi ülke, Beyaz Saray'ın çelik ve
alüminyum vergilerine karşılık motosiklet, yat, tekne, tüp, mısır, barbunya,
pirinç, mısır gevreği, fıstık ezmesi, yaban mersini, portakal suyu, viski,
puro, sigara, tütün, ruj, kot pantolon, nevresim, ayakkabı, lavabo, merdiven,
vantilatör ve çelik gibi yüzlerce Amerikan menşeli ürüne yüzde 25 ek gümrük
vergisi uygulamaya 22 Haziran'da başladı. AB’nin “devamını getirmekle” tehdit
ettiği ilk gümrük tarifelerinin 3,2 milyar dolarlık ürünü etkileyeceği bildirildi.
Kanada, ABD yapımı çelik ve alüminyum ürünlerine yüzde 25
gümrük vergisiyle yetinmeyip, bulaşık makinelerinden, tuvalet kağıdına kadar
120 tüketim malına daha 1 Temmuz'dan itibaren yüzde 10 tarife uygulama kararı
aldı. Kanada'nın ABD menşeli ürünlerine yönelik gümrük vergileri, toplamda 13
milyar dolarlık vergi yükü oluşturacak.
Meksika hükümeti ise haziran ayının ilk haftasından bu yana
ABD'den ithal edilen elma, üzüm, yabanmersini, domuz eti gibi çeşitli gıda ve
çelik ürünlerine ek gümrük vergileri uygulamaya devam ediyor. Yüzde 15 ila 25
arasında değişen gümrük vergilerinin uygulanacağı ürün değerinin toplam 3 milyar
doları bulduğu belirtiliyor.
EN SERT TEPKİ ÇİN'DEN
Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin ise Washington'ın
korumacı tedbirlerine belki de en sert karşılık veren ülke oldu.
Pekin hükümeti, ABD'nin çelik ve alüminyum ürünlerine
yönelik ek gümrük vergilerine cevaben, ABD menşeli 128 ürüne yüzde 15 ila 25
tarife getirdi. Nisan başında hayata geçirilen tarifelerin, 3 milyar dolar
değerindeki ürünü etkileyeceği bildirilmişti.
Hindistan ve Türkiye de ABD'nin gümrük vergilerine
misillemeyle yanıt veren ülkeler arasında yerini aldı.
Türkiye, ABD’nin 8 Mart’ta yürürlüğe giren gümrük
vergilerine, Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) yaptığı müracaatla 21 Haziran’dan
itibaren değeri yaklaşık 270 milyon dolara ulaşan 22 adet ABD menşeli ürüne
yüzde 5 ila 70 arasında ek vergi getirdi. Söz konusu ürünlerin arasında alkollü
içecek, kozmetik, otomobil, pirinç, kağıt, yaprak tütün, plastik ve kömür öne
çıktı.
Hindistan da ABD'den ithal ettiği ceviz, badem, elma gibi
gıda ürünlerinin yanı sıra bazı kimyasal ve metal ürünlere 21 Haziran
itibarıyla ek vergi uygulamaya başladı. Hindistan’ın ek gümrük vergisine tabi
tutacağı 240 milyon dolarlık ABD menşeli ürün listesine motosiklet ve başka
bazı ürünlerin de dahil edebileceği belirtiliyor.
23 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI
Sonuç olarak, Trump'ın başlattığı ticaret savaşı, gümrük
tarifelerinin korkulduğu gibi dünya genelinde artmasına yol açarken, 28 AB
ülkesi, Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye, ABD’ye şu ana kadar
misillemeyle karşılık veren 33 ülkeyi oluşturdu. Özellikle, Trump'ı destekleyen
eyaletleri hedef alan misilleme tarifelerinden etkilenecek ABD menşeli
ürünlerin değeri ise 23 milyar dolara yaklaştı.
Buna ilaveten, Rusya ve Japonya, geçen ay DTÖ’ye ABD’nin ek
gümrük tarifesi kararına misilleme olarak sırasıyla 550 ve 410 milyon dolar
değerinde Amerikan ürünlerine ek gümrük tarifesi uygulayabileceklerini
bildirmişti.
Uluslararası ticaret uzmanları, ABD Başkanı Trump'ın geri
adım atmak yerine daha fazla ürüne gümrük vergisi getirmesi durumunda, ticaret
savaşına katılacak ülke ve ürün sayısının artabileceğine işaret ediyor.