11 Ağustos 2018 Cumartesi

DÜNYA TİCARET SAVAŞLARI

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


Ekonomik savaşın rakamları
ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ile dış ticaret açığını düşürmek için korumacı politikalar ve ek vergi tarifeleriyle başlattığı ticaret savaşı küresel bir ekonomik savaşa doğru yayılmaya devam ediyor. ABD'nin ekonomik yaptırımları ortak özellikleri cari fazla, zengin enerji kaynakları ve düşük kamu borcu olan Rusya, İran ve Venezuela üzerinde daha sert hissediliyor




ABD ve Çin arasında 6 Temmuz 2018 günü ek gümrük vergisi uygulamalarıyla resmen başlayan ticaret savaşı küresel ekonomiyi sarsmaya devam ederken siyasal gerilim de tırmanıyor.
Savaş yeni başlamış gibi görünse de aslında Donald Trump'ın başkanlık kampanyasında ülkesinin imalat sektörünü, altyapı harcamalarını canlandırıp büyümeyi arttırarak istihdam sözü vermesine kadar uzanıyor.
Hillary Clinton karşısında zaferle ayrılan Trump, sözünü tutabilmek için savaş öncesi ilk adımı 2017 aralık ayında yasalaşan "Vergi İndirimleri ve İstihdam Yasası" ile atmıştı.
Ülkenin önde gelen 50 şirketinin ABD dışında tuttuğu 1 trilyon doları aşan nakit rezervini ülkeye geri getirip yatırım yapmasını isteyen Trump, yüzde 35 olan gelir vergisini yüzde 21'e indirdi. Toplam nakdi 440 milyar doları bulan Apple, Microsoft, Google, Pfizer ve Cisco gibi şirketlerden olumlu tepki aldı.
Trump, "Önce Amerika" sloganıyla yürürlüğe koyduğu korumacı ticaret politikalarının ikinci adımında ise toplamda 566 milyar dolarlık dış ticaret açığını düşürmeye yönelik artan vergiler geldi.

ÇİN İLE BAŞLADIĞI DÜNYAYA SIÇRADI

Hedefteki ilk ülke ise ABD'nin 375 milyar dolarla en yüksek açığı verdiği Çin oldu. ABD'nin 800 ürüne yönelik yüzde 25 ek gümrük versigiyle 34 milyar dolarlık hamlesinin ardından 3 gün sonra 200 milyar dolarlık ithalat için de yüzde 10 ek vergi getirildi. Çin, 128 ürüne yüzde 25'e varan ek gümrükvergisi uygulayacağını açıklayarak karşılık verdi.
Brüksel'de düzenlenen NATO zirvesinde Almanya şansölyesi Merkel ile Trump arasında gergin anlar yaşandı. Trump ilerleyen günlerde Almanya başta olmak üzere AB'nin otomotiv endüstrisine yönelik tehditlerini sürdürdü.
Çelik ve alüminyum üzerinde yoğunlaşan ABD'nin ek vergi tarifeleri Çin'in ardından AB üyesi 28 ülkenin yanı sıra Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye'ye de sıçradı.
ABD seçimlerine müdahale tartışmalarının yanı sıra ortaya çıkan Skripal kriziyle ABD'nin Rusya'ya ilave yaptırım uygulamaya başlamasıyla cephe genişledi.
İran ile yapılan Nükleer Anlaşma'dan da çekildiğini açıklayan Trump yönetimindeki ABD, İran'a yeniden ambargo uygulamaya başladı.
İlk aşamada İran’ın, dolar satın alması, altın ticareti yapmasının yanı sıra çelik, kömür, alüminyum ve otomotiv sektörüne yaptırım uygulanacak. İran’ın yolcu uçakları ve uçak parçası ithalatı engellenecek. İran para birimi tümen üzerinden yurt dışı işlemlere kısıtlamalar getirilecek.


ORTAK ÖZELLİK CARİ FAZLA, ZENGİN ENERJİ KAYNAKLARI

ABD’nin İran’a yönelik ikinci yaptırım paketinde de petrol ürünleri bulunuyor. ABD'nin petrol ürünleriyle öne çıkan ve yaptırım uyguladığı bir başka ülke ise Venezuela. Rusya da denkleme dahil edildiğinde ABD'nin doğal enerji kaynaklarını bulunan, kamu borcunun milli gelire oranının düşük olduğu ve cari fazla veren ülkeleri hedef aldığı görülüyor.
Türkiye ise bu üçlü arasında petrolü bulunmadığı için cari açığı eksi yazan tek ülke. Nitekim, Trump'ın Türkiye'ye yönelik ekonomik savaş ilanı da TL ve dolar üzerinden geldi.
"Lira, çok güçlü dolarımız karşısında hızlı bir şekilde düşüşe geçerken, şu anda çelik ve aliminyumda uygulanan gümrük vergilerinin iki katına çıkarılması talimatı verdim." diyen Trump ile ABD'nin diğer kurumlarının politikaları uyuşuyor.
FED kademeli olarak faiz arttırken ABD Hazinesi'nin fon iştahı artıyor ve dolar likiditesinin düşmesiyle gelişmekte olan ülkeler zorlanıyor.
Türk Lirası'nın yanı sıra Rus Rublesi ve Çin Yuanı en çok değer kaybeden para birimleri arasında yer alıyor.

Ticaret savaşının kronolojisi ve olası etkileri

ABD ile Çin arasındaki "ticaret savaşı"nın fitili, ABD'nin dün geceden itibaren Çin menşeli 34 milyar dolar değerindeki ithal teknoloji ürününe yüzde 25'lik gümrük tarifesi uygulanmaya başlamasıyla resmen yakılmış.
Çin yönetimi, bu adıma karşılık olarak daha önce açıkladığı, ABD'den ithal ürünlere yönelik mütekabil tarife artışlarının "anında yürürlüğe gireceğini" duyurdu.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında başlayan ticaret savaşının, iki ülkedeki üreticileri ve tüketicileri olduğu kadar dünya ekonomisini de etkilemesi bekleniyor.
Artan gümrük tarifeleri ve korumacı önlemler, maliyet artışlarının yanı sıra küresel arz zincirlerinin coğrafi dağılımını da etkileyebilir.
Trump yönetimi, teknoloji ürünlerine yönelik gümrük vergisi artışı kararını, Çin'in devlet öncülüğündeki sanayi kalkınma stratejisinin yabancı şirketleri teknoloji transferine zorlamasından veya açıkça endüstriyel casusluğa maruz bırakmasından duyulan kaygılar nedeniyle alınmıştı.

AMERİKAN ŞİRKETLERİ ETKİLENECEK

ABD yönetimi, Çin'i baskı altına alarak daha açık ve şeffaf piyasa koşulları oluşturmaya zorlamayı amaçlıyor ancak uygulamaya koyduğu vergiler, Çin ile iş yapan Amerikan firmalarını da etkileyecek.
Trump yönetimi, gümrük vergisi getirilecek ürünlerin listesini belirlerken ABD'li tüketicilerin doğrudan etkilenmemesi için tüketici ürünlerini dışarıda tutmaya çalıştı ancak ABD şirketleri, Çin'den daha çok ara madde veya yarı mamul maddeler alıp işleyerek başka ülkelere sattığından bu tedbirler en çok üreticileri etkileyecek.

- Arz zincirlerinin coğrafi dağılımı değişebilir

Syracuse Üniversitesi'nden Mary Lovely ve Yang Liang'ın araştırması, bilgisayar ve elektronik sektöründe tedbir getirilen ürünlerin yalnızca yüzde 13'ünün Çin firmaları, geri kalan yüzde 87'sinin Çin'de faaliyet gösteren uluslararası firmalar tarafından üretildiğini ortaya koydu. Bu durum, Çin'in küresel arz zincirindeki merkezi konumunu ortaya koyuyor. Çalışmada tarife artışlarının, bu üretimin Çin dışındaki ülkelere dağılmasına yol açabileceğine işaret edildi.
Öte yandan San Francisco Merkez Bankasının 2011'de yaptığı araştırma, Çin'de üretilen ürünlere harcanan her 1 doların 55 sentinin ABD'deki hizmet sektörüne kazanç olarak döndüğü belirlemişti

İki ülke arasındaki ticaret savaşında karşılıklı gümrük vergisi artışlarının 250 milyar dolarlık ticaret kalemini etkilemesi durumunda 2020 itibarıyla küresel ekonomik büyümeyi binde 5 azaltabileceği tahmin ediliyor

TİCARET SAVAŞININ KRONOLOJİSİ

16 Şubat: ABD Ticaret Bakanlığı, çelik ithalatına yüzde 24, alüminyum ithalatına yüzde 7,7 ek gümrük vergisi getirilmesini tavsiye etti.
22 Mart: Çin, ABD'den ithal edilen 3 milyar dolar değerindeki mallara ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump, aynı gün Çin’den ithal edilen ürünlere yönelik 60 milyar dolarlık ek gümrük vergisine yönelik planı duyurdu.
2 Nisan: Çin, ABD'den ithal edilen 128 ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.
3 Nisan: ABD, 50 milyar dolarlık Çin malına yeni gümrük vergileri uygulanması konusunda öneride bulundu.
4 Nisan: Çin, buna karşılık olarak ABD'den ithal edilen 50 milyar dolar tutarındaki ürünlere ek gümrük vergileri konulmasını önerdi.
5 Nisan: ABD Başkanı Trump, 100 milyar dolar değerindeki Çin malına ek gümrük vergileri koymayı düşündüğünü açıkladı.
15 Nisan: Trump, Çin'den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki ürünlerin 6 Temmuz 2018'den itibaren yüzde 25 ek gümrük vergisine tabi tutulacağını söyledi. Çin aynı gün yeni vergilere ABD'den ithal edilen tarım ve sanayi ürünlerine uygulanacak yeni ek gümrük vergileriyle karşılık vereceğini açıkladı.
6 Temmuz: ABD ve Çin'in daha önceden duyurduğu ek gümrük vergileri, karşılıklı olarak yürürlüğe girdi.
ABD'nin Çin'den ithal edilen 14 milyar dolarlık teknoloji ürününe daha ilave gümrük vergisi getirmesi bekleniyor.

Trump'ın gümrük vergilerine 33 ülkeden misilleme

ABD Başkanı Trump'ın başlattığı ticaret savaşı, gümrük tarifelerinin korkulduğu gibi dünya genelinde artmasına yol açtı. AB üyesi 28 ülkenin yanı sıra Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye, ABD’nin çelik ve alüminyum vergilerine misillemeyle karşılık verdi
ABD Başkanı Donald Trump, "Önce Amerika" sloganıyla başladığı başkanlık serüveninde dünya ticaret sistemini derinden sarsacak tartışmalı kararlara imzasını attı.
Göreve gelir gelmez, Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan (TPP) ayrılan ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) yeniden müzakereye açan Trump yönetiminin şu ana kadar en fazla tepki toplayan adımı ise ithal çelik ve alüminyuma getirilen ek gümrük vergileri oldu.
Dünyada sadece Arjantin, Avustralya, Güney Kore ve Brezilya olmak üzere 4 ülkenin muaf tutulduğu söz konusu vergilerin, Kanada, Meksika ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerine de uygulanmaya başlaması ve alınan karşı tedbirler dünya tarihine “Müttefiklerarası Ticaret Savaşı" terminolojisini kazandırdı.
Bu çerçevede, 28 AB üyesi ülke, Beyaz Saray'ın çelik ve alüminyum vergilerine karşılık motosiklet, yat, tekne, tüp, mısır, barbunya, pirinç, mısır gevreği, fıstık ezmesi, yaban mersini, portakal suyu, viski, puro, sigara, tütün, ruj, kot pantolon, nevresim, ayakkabı, lavabo, merdiven, vantilatör ve çelik gibi yüzlerce Amerikan menşeli ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulamaya 22 Haziran'da başladı. AB’nin “devamını getirmekle” tehdit ettiği ilk gümrük tarifelerinin 3,2 milyar dolarlık ürünü etkileyeceği bildirildi.
Kanada, ABD yapımı çelik ve alüminyum ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisiyle yetinmeyip, bulaşık makinelerinden, tuvalet kağıdına kadar 120 tüketim malına daha 1 Temmuz'dan itibaren yüzde 10 tarife uygulama kararı aldı. Kanada'nın ABD menşeli ürünlerine yönelik gümrük vergileri, toplamda 13 milyar dolarlık vergi yükü oluşturacak.
Meksika hükümeti ise haziran ayının ilk haftasından bu yana ABD'den ithal edilen elma, üzüm, yabanmersini, domuz eti gibi çeşitli gıda ve çelik ürünlerine ek gümrük vergileri uygulamaya devam ediyor. Yüzde 15 ila 25 arasında değişen gümrük vergilerinin uygulanacağı ürün değerinin toplam 3 milyar doları bulduğu belirtiliyor.

EN SERT TEPKİ ÇİN'DEN

Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin ise Washington'ın korumacı tedbirlerine belki de en sert karşılık veren ülke oldu.
Pekin hükümeti, ABD'nin çelik ve alüminyum ürünlerine yönelik ek gümrük vergilerine cevaben, ABD menşeli 128 ürüne yüzde 15 ila 25 tarife getirdi. Nisan başında hayata geçirilen tarifelerin, 3 milyar dolar değerindeki ürünü etkileyeceği bildirilmişti.
Hindistan ve Türkiye de ABD'nin gümrük vergilerine misillemeyle yanıt veren ülkeler arasında yerini aldı.
Türkiye, ABD’nin 8 Mart’ta yürürlüğe giren gümrük vergilerine, Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) yaptığı müracaatla 21 Haziran’dan itibaren değeri yaklaşık 270 milyon dolara ulaşan 22 adet ABD menşeli ürüne yüzde 5 ila 70 arasında ek vergi getirdi. Söz konusu ürünlerin arasında alkollü içecek, kozmetik, otomobil, pirinç, kağıt, yaprak tütün, plastik ve kömür öne çıktı.
Hindistan da ABD'den ithal ettiği ceviz, badem, elma gibi gıda ürünlerinin yanı sıra bazı kimyasal ve metal ürünlere 21 Haziran itibarıyla ek vergi uygulamaya başladı. Hindistan’ın ek gümrük vergisine tabi tutacağı 240 milyon dolarlık ABD menşeli ürün listesine motosiklet ve başka bazı ürünlerin de dahil edebileceği belirtiliyor.

23 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI

Sonuç olarak, Trump'ın başlattığı ticaret savaşı, gümrük tarifelerinin korkulduğu gibi dünya genelinde artmasına yol açarken, 28 AB ülkesi, Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye, ABD’ye şu ana kadar misillemeyle karşılık veren 33 ülkeyi oluşturdu. Özellikle, Trump'ı destekleyen eyaletleri hedef alan misilleme tarifelerinden etkilenecek ABD menşeli ürünlerin değeri ise 23 milyar dolara yaklaştı.
Buna ilaveten, Rusya ve Japonya, geçen ay DTÖ’ye ABD’nin ek gümrük tarifesi kararına misilleme olarak sırasıyla 550 ve 410 milyon dolar değerinde Amerikan ürünlerine ek gümrük tarifesi uygulayabileceklerini bildirmişti.
Uluslararası ticaret uzmanları, ABD Başkanı Trump'ın geri adım atmak yerine daha fazla ürüne gümrük vergisi getirmesi durumunda, ticaret savaşına katılacak ülke ve ürün sayısının artabileceğine işaret ediyor.

5 Ağustos 2018 Pazar

2018 YKS Tercih Rehberi ve Kılavuzu

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


Üniversite adaylarının tercih sırasında dikkat etmesi gereken bilgileri bir araya getirerek detaylı bir YKS Tercih Rehberi hazırladık.


Üniversite adaylarına tercihlerle ilgili ön bilgi vermek amacıyla hazırlanan tercih kılavuzu, adayların tercihlerini belirlemeden önce ve tercih süresi içerisinde dikkat edecekleri konuları barındırıyor. Meslek ve bölüm tercihleri, üniversite tercihleri, tercih yapılacak tabloların belirlenmesi, tercihlerin sisteme girilmesi, sınavsız geçiş ve ek puan gibi önemli konuların da ele alındığı YKS Tercih Rehberi'ni incelemek için tıklayın.

A- MESLEK / BÖLÜM SEÇİMİ

Meslek veya Bölüm Seçimi derinlemesine irdelenmesi gereken bir konu olmakla
birlikte, çoğu kez üniversite adaylarının meslek seçimi aşamasında en temel kriterleri bile
gözardı ettiğini söyleyebiliriz.
Meslek seçimi aşamasında adayın kendini tanıması, yetenek ve ilgilerinin
farkında olması, seçmek istediği mesleği tanıması ve o mesleğin değerlerine, mesleğin
gerektirdiği özelliklere sahip olması son derece önemlidir. Bu sayede seçeneklerini
daraltabilir ve disipliner olarak mesleklere bakabilir. Bir adayın sağlık alanından
uzaklaşarak mühendislik alanına yakınlaşması, onun özelliklerine uygun olarak disiplinler
yönünden tercihlerini daralttığının göstergesi olabilir.
Meslek seçiminde önemli olan bir diğer husus ise mesleği tanımaktır. 
Üniversite adayları ile yapmış olduğumuz görüşmelerde, meslekle ilgili genel tanımlamaları
yapabildikleri; fakat mesleği derinlemesine tanımlayamadıklarını gözlemlemekteyiz.
Üniversite adayları ilgili mesleğin çalışma koşullarını gözlemlemeli ve kendi özelliklerine
uygunluğunu değerlendirmelidir. Bu aşamada mesleki testlerden, meslek rehberlerinden
ve o mesleği yapan kişilerden bilgi alabilirler. Üniversitede öğrenim gören öğrencilerle
görüşebilir, varsa sosyal medyada ilgili bölümlerin sayfalarına üye olarak orada neler
konuşulduğunu takip edebilir.
Meslek seçiminde karar verme basamağı ise o zamana kadarki ulaştığımız
bilgi ve yaptığımız araştırmalar sonunda vereceğimiz karar olmalıdır. Verdiğimiz karar
ile ilgili en iyi seçeneğe yönelmiş olup, bu mesleki seçimle ilgili sorumluluğu yüklenmiş
olmalıyız. Karar aşamasında hala tereddütler yaşıyorsak, tereddüdümüzü bertaraf
edecek girişimlerde bulunmalıyız. Kendimizi ve meslekleri tanıma yönünde gayretimizi
arttırmalıyız.
Son olarak, yakın çevreninmeslekler konusuyla ilgili baskılarınamesafeli yaklaşmak;
seçtiğimiz meslekle ilgili bilgi donanımımızı onlara gösterip, bu seçimin tesadüfi bir seçim
olmadığına onları inandırmak, üzerimizdeki baskıları da azaltacaktır.
Doğru meslek/bölüm seçimi için en önemli adım kendinizi
tanımaktır. Her bir birey ilgileri, yetenekleri, hedefleri,
güçlü ve zayıf yanlarını gözden geçirerek özel bir
değerlendirme yapmalı ve ihtiyaç duyması halinde bir
uzmandan yardım almalıdır.
             İlgi ve hedeflerinize uygunluk
             Beceri ve yetenekleriniz ile mesleğin
gereklilikleri arası uyum
             Üniversite eğitimi sırasında ilgili
bölümün gerektirdiği şartlar
(ör: fiziksel ya da zihinsel beceriler,
araç ve ekipman gereklilikleri, staj
ve pratik zorunlulukları)
             Bölüm öğrencileri ve mezunlarının
tecrübe ve deneyimleri
             Farklı Çalışma Ortamlarının Şartları
(ör: Tıp için Acil Servis, Mimarlık
için İnşaat Şantiyeleri)
             Kamu, özel sektör ve akademik
kariyer açısından fırsatlar
             Yeni mezunlar için iş olanakları ve
ilgili sektörün geleceği
             Mezuniyet sonrası girilmesi gereken
sınavlar
             Mesleğin icrası için gerekli yatırımlar
ve mesleğin gelir düzeyi
Meslek/bölüm seçiminde dikkate alınması gereken kriterler:
İyi ya da kötü meslek
yoktur, bir bireye
uygun olan ve olmayan
meslekler vardır.
Bir aday için en uygun tek bir
meslek söz konusu değildir,
birden fazla meslek yada alan
uygun olabilir.

B- ÜNİVERSİTE SEÇİMİ

Meslek seçimi ile ilgili tercihlerimizi belirginleştirdikten sonraki diğer aşama
üniversite seçimidir. Bu konuda ÖSYM’nin yayımladığı kontenjanlar kılavuzunda seçmek
istedikleri bölümlerle ilgili çeşitli bilgiler mevcuttur. Bu bilgilerin başında bölümde görevli
akademisyen sayıları ve bu bölümlerden mezun olan öğrencilerin farklı sınavlardaki
başarıları yer alıyor. Kontenjanlar kılavuzundaki bu bilgilere ek olarak her yıl çeşitli
üniversiteler veya bağımsız kurumlar tarafından yapılan araştırmalarda üniversite seçimi
konusunda bizlere ek bilgiler sağlamaktadır. Yayımlanmış bu kaynakların dikkatlice
incelenmesinden sonra, her aday kendi kriterlerini göz önünde tutarak üniversite
araştırmasını yapmalıdır. Bu konuda dikkat edilecek birçok kriter vardır. Şüphesiz her
üniversite kendi tercih edilebilirliğini arttırmak için adaylara birçok imkan sunmaktadır.
Bu imkanlardan, bazılarını adayların seçim kriteri olarak ele alması oldukça önemlidir.
Öğrencilere tanınabilecek staj imkanları, güncel akademik bilgilere ulaşabilecekleri
teknolojik veri tabanı, birden fazla yabancı dil öğrenme imkanı, üniversite bünyesinde
teknopark ve kariyer merkezinin olması, akademisyenlere ulaşılabilirlik ve öğrencilerin
etkili danışmanlık ile süpervizyon alabilmeleri önemli kriterlerden bazılarıdır.
• Akademik Kadro
• Araştırma Altyapısı
• Üniversite Sektör İşbirliği
• Kütüphane İmkânları
• Kariyer Merkezi ve Staj İmkanları
• Teknoloji Transfer Ofisi ve Girişimcilik
Desteği
• Dil Eğitim İmkânları
• Erasmus vb. Değişim Programları
• Yurtdışı Eğitim Fırsatları
• Kampüste Sosyal Hayat
• Öğrenci Kulüpleri ve Sosyal Etkinlikler
• Spor Alanları ve Takım Çalışmaları
• Yurt İmkanları ve Ulaşım Kolaylığı
Üniversite Seçiminde Dikkate Alınması Gereken Kriterler
Üniversitelerde aranan bu akademik kriterlerin yanında, aile ve öğrencilerin göz
önünde bulundurmaları gereken başka kriterler de mevcuttur. Üniversite bünyesinde
yapılan sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin çeşitliliği, öğrencilerin dersler ve
projelerden artakalan vakitlerini kaliteli geçirmesi adına son derece önemlidir.
Ayrıca üniversitenin bir kampüs üniversitesi olması ve öğrencilerin bütün dersleri aynı
kampüs içinde görüyor olması da önemli seçim kriterleri arasında yer alıyor. Bunun
yanında ulaşım kriteri de gözardı edilmemelidir. Üniversitelerin çeşitli ulaşım seçenekleriyle
kolay ulaşılabilir olmaları adaylar için önemli kriterler olabilmektedir. Tercih yapmadan
önce üniversitelerin kampüs veya yerleşkelerinin görülmesi de son derece önemlidir.
Son olarak barınma ve yemek imkanları ailelerin ve öğrencilerin önem göstermesi
gereken konulardandır. Şehir dışından gelecek öğrencilerin üniversitelere yakın yerlerde
barınmalarını sağlayacak; hatta kampüs içi veya kampüse yürüyüş mesafesinde olan
yurt imkanları tercih nedeni olabiliyor. Gerek yurtlarda, gerekse üniversitede her öğün
için sıcak yemek imkanının sunulmasının, dört-beş yıllık lisans öğrenimi süresince gözardı
edilmemesi gereken kriterler arasındadır.

C- KURALLARIYLA TERCİH SÜRECİ

Tercih sürecini verimli
geçirmenin en önemli koşulu
Kontenjanlar kılavuzunu iyi bir
şekilde analiz etmektir. Aşağıda
2018 YKS Yükseköğretim
Programları ve Kontenjanları
Kılavuzundan alınarak sizlere
ulaştırılan bilgilerle adım adım
tercihlerinizi oluşturabilirsiniz.

1- TERCİH YAPARKENDİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Öğrenim görmek istediğiniz yükseköğretim programlarının tercih listenizdeki
sırasını belirlerken çok dikkatli davranmanız ve bu programlar hakkında bilgi sahibi
olmanız gerekmektedir. Her şeyden önce hangi
tablolardan tercih yapacaksanız bu tabloları
dikkatle incelemelisiniz. Bu tablolarda, her
programın adaylarda aradığı koşullar da
belirtilmiştir. Okul türü, alan, yaş, sağlık, cinsiyet
vb. bütün koşullarını tam olarak karşılayamadığınız
programları tercih etmeyiniz. Bir programın
gerektirdiği koşulları dikkate almadan yaptığınız
tercihlerin sorumluluğu size ait olacak, tercih bildirimi sırasında
tercih ettiğiniz programların bazı koşullarını karşılayıp karşılamadığınız ÖSYM tarafından
kontrol edilmeyecektir.
Tercihlerinizi yaparken kaydolmayı en çok istediğiniz programı en üst tercihinize,
daha sonra istediğiniz programı ikinci tercihinize yazınız ve bütün tercihlerinizi bu şekilde
sıralayınız. Duruma göre yapabileceğiniz 24 tercihin baştan birkaç tanesini “Puanım
yeterli olmayabilir” endişesine kapılmadan, sadece ilginizi göz önüne alarak belirleyebilir,
buralara en çok istediğiniz
programları yazabilirsiniz.
Ancak kazansanız bile
kaydolmayı istemediğiniz bir
programa, tercih listenizde yer
vermemelisiniz.

2- TERCİH YAPILACAKTABLOLARIN BELİRLENMESİ

Adaylar puanlarını ve mezun oldukları okul türlerini göz önünde bulundurarak
hangi tablolardan tercih yapabileceklerini belirleyeceklerdir. Adaylar, sadece tercih
yapabilecekleri tablolardan olmak koşuluyla girmek istedikleri yükseköğretim
programlarını belirleyecekler, bu programların kodları ve adları ile bağlı oldukları
üniversite ve fakülte/yüksekokul adlarını tercih sırasına göre yazacaklardır. Adayların,
yükseköğretim programları arasından tercih yapmaya başlamadan önce, başvuru
kılavuzundaki tabloların hangilerinden tercih yapma haklarının bulunduğunu belirlemeleri
gerekir.
ÖSYM tarafından yayımlanan 2018 YKS Yükseköğretim Programları ve
Kontenjanları Kılavuzu’ndaki, Tablo 3’te yer alan önlisans programlarını, 2018-YKS’de
TYT’de 150 ve üzeri puan alan adaylar tercih edebileceklerdir.
Tablo 4’teki yükseköğretim lisans programlarını, 2018 –YKS’de ilgili puan türünde
180 ve daha fazla puan alan adaylar tercih edebileceklerdir.