11 Ağustos 2018 Cumartesi

DÜNYA TİCARET SAVAŞLARI

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


Ekonomik savaşın rakamları
ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ile dış ticaret açığını düşürmek için korumacı politikalar ve ek vergi tarifeleriyle başlattığı ticaret savaşı küresel bir ekonomik savaşa doğru yayılmaya devam ediyor. ABD'nin ekonomik yaptırımları ortak özellikleri cari fazla, zengin enerji kaynakları ve düşük kamu borcu olan Rusya, İran ve Venezuela üzerinde daha sert hissediliyor




ABD ve Çin arasında 6 Temmuz 2018 günü ek gümrük vergisi uygulamalarıyla resmen başlayan ticaret savaşı küresel ekonomiyi sarsmaya devam ederken siyasal gerilim de tırmanıyor.
Savaş yeni başlamış gibi görünse de aslında Donald Trump'ın başkanlık kampanyasında ülkesinin imalat sektörünü, altyapı harcamalarını canlandırıp büyümeyi arttırarak istihdam sözü vermesine kadar uzanıyor.
Hillary Clinton karşısında zaferle ayrılan Trump, sözünü tutabilmek için savaş öncesi ilk adımı 2017 aralık ayında yasalaşan "Vergi İndirimleri ve İstihdam Yasası" ile atmıştı.
Ülkenin önde gelen 50 şirketinin ABD dışında tuttuğu 1 trilyon doları aşan nakit rezervini ülkeye geri getirip yatırım yapmasını isteyen Trump, yüzde 35 olan gelir vergisini yüzde 21'e indirdi. Toplam nakdi 440 milyar doları bulan Apple, Microsoft, Google, Pfizer ve Cisco gibi şirketlerden olumlu tepki aldı.
Trump, "Önce Amerika" sloganıyla yürürlüğe koyduğu korumacı ticaret politikalarının ikinci adımında ise toplamda 566 milyar dolarlık dış ticaret açığını düşürmeye yönelik artan vergiler geldi.

ÇİN İLE BAŞLADIĞI DÜNYAYA SIÇRADI

Hedefteki ilk ülke ise ABD'nin 375 milyar dolarla en yüksek açığı verdiği Çin oldu. ABD'nin 800 ürüne yönelik yüzde 25 ek gümrük versigiyle 34 milyar dolarlık hamlesinin ardından 3 gün sonra 200 milyar dolarlık ithalat için de yüzde 10 ek vergi getirildi. Çin, 128 ürüne yüzde 25'e varan ek gümrükvergisi uygulayacağını açıklayarak karşılık verdi.
Brüksel'de düzenlenen NATO zirvesinde Almanya şansölyesi Merkel ile Trump arasında gergin anlar yaşandı. Trump ilerleyen günlerde Almanya başta olmak üzere AB'nin otomotiv endüstrisine yönelik tehditlerini sürdürdü.
Çelik ve alüminyum üzerinde yoğunlaşan ABD'nin ek vergi tarifeleri Çin'in ardından AB üyesi 28 ülkenin yanı sıra Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye'ye de sıçradı.
ABD seçimlerine müdahale tartışmalarının yanı sıra ortaya çıkan Skripal kriziyle ABD'nin Rusya'ya ilave yaptırım uygulamaya başlamasıyla cephe genişledi.
İran ile yapılan Nükleer Anlaşma'dan da çekildiğini açıklayan Trump yönetimindeki ABD, İran'a yeniden ambargo uygulamaya başladı.
İlk aşamada İran’ın, dolar satın alması, altın ticareti yapmasının yanı sıra çelik, kömür, alüminyum ve otomotiv sektörüne yaptırım uygulanacak. İran’ın yolcu uçakları ve uçak parçası ithalatı engellenecek. İran para birimi tümen üzerinden yurt dışı işlemlere kısıtlamalar getirilecek.


ORTAK ÖZELLİK CARİ FAZLA, ZENGİN ENERJİ KAYNAKLARI

ABD’nin İran’a yönelik ikinci yaptırım paketinde de petrol ürünleri bulunuyor. ABD'nin petrol ürünleriyle öne çıkan ve yaptırım uyguladığı bir başka ülke ise Venezuela. Rusya da denkleme dahil edildiğinde ABD'nin doğal enerji kaynaklarını bulunan, kamu borcunun milli gelire oranının düşük olduğu ve cari fazla veren ülkeleri hedef aldığı görülüyor.
Türkiye ise bu üçlü arasında petrolü bulunmadığı için cari açığı eksi yazan tek ülke. Nitekim, Trump'ın Türkiye'ye yönelik ekonomik savaş ilanı da TL ve dolar üzerinden geldi.
"Lira, çok güçlü dolarımız karşısında hızlı bir şekilde düşüşe geçerken, şu anda çelik ve aliminyumda uygulanan gümrük vergilerinin iki katına çıkarılması talimatı verdim." diyen Trump ile ABD'nin diğer kurumlarının politikaları uyuşuyor.
FED kademeli olarak faiz arttırken ABD Hazinesi'nin fon iştahı artıyor ve dolar likiditesinin düşmesiyle gelişmekte olan ülkeler zorlanıyor.
Türk Lirası'nın yanı sıra Rus Rublesi ve Çin Yuanı en çok değer kaybeden para birimleri arasında yer alıyor.

Ticaret savaşının kronolojisi ve olası etkileri

ABD ile Çin arasındaki "ticaret savaşı"nın fitili, ABD'nin dün geceden itibaren Çin menşeli 34 milyar dolar değerindeki ithal teknoloji ürününe yüzde 25'lik gümrük tarifesi uygulanmaya başlamasıyla resmen yakılmış.
Çin yönetimi, bu adıma karşılık olarak daha önce açıkladığı, ABD'den ithal ürünlere yönelik mütekabil tarife artışlarının "anında yürürlüğe gireceğini" duyurdu.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında başlayan ticaret savaşının, iki ülkedeki üreticileri ve tüketicileri olduğu kadar dünya ekonomisini de etkilemesi bekleniyor.
Artan gümrük tarifeleri ve korumacı önlemler, maliyet artışlarının yanı sıra küresel arz zincirlerinin coğrafi dağılımını da etkileyebilir.
Trump yönetimi, teknoloji ürünlerine yönelik gümrük vergisi artışı kararını, Çin'in devlet öncülüğündeki sanayi kalkınma stratejisinin yabancı şirketleri teknoloji transferine zorlamasından veya açıkça endüstriyel casusluğa maruz bırakmasından duyulan kaygılar nedeniyle alınmıştı.

AMERİKAN ŞİRKETLERİ ETKİLENECEK

ABD yönetimi, Çin'i baskı altına alarak daha açık ve şeffaf piyasa koşulları oluşturmaya zorlamayı amaçlıyor ancak uygulamaya koyduğu vergiler, Çin ile iş yapan Amerikan firmalarını da etkileyecek.
Trump yönetimi, gümrük vergisi getirilecek ürünlerin listesini belirlerken ABD'li tüketicilerin doğrudan etkilenmemesi için tüketici ürünlerini dışarıda tutmaya çalıştı ancak ABD şirketleri, Çin'den daha çok ara madde veya yarı mamul maddeler alıp işleyerek başka ülkelere sattığından bu tedbirler en çok üreticileri etkileyecek.

- Arz zincirlerinin coğrafi dağılımı değişebilir

Syracuse Üniversitesi'nden Mary Lovely ve Yang Liang'ın araştırması, bilgisayar ve elektronik sektöründe tedbir getirilen ürünlerin yalnızca yüzde 13'ünün Çin firmaları, geri kalan yüzde 87'sinin Çin'de faaliyet gösteren uluslararası firmalar tarafından üretildiğini ortaya koydu. Bu durum, Çin'in küresel arz zincirindeki merkezi konumunu ortaya koyuyor. Çalışmada tarife artışlarının, bu üretimin Çin dışındaki ülkelere dağılmasına yol açabileceğine işaret edildi.
Öte yandan San Francisco Merkez Bankasının 2011'de yaptığı araştırma, Çin'de üretilen ürünlere harcanan her 1 doların 55 sentinin ABD'deki hizmet sektörüne kazanç olarak döndüğü belirlemişti

İki ülke arasındaki ticaret savaşında karşılıklı gümrük vergisi artışlarının 250 milyar dolarlık ticaret kalemini etkilemesi durumunda 2020 itibarıyla küresel ekonomik büyümeyi binde 5 azaltabileceği tahmin ediliyor

TİCARET SAVAŞININ KRONOLOJİSİ

16 Şubat: ABD Ticaret Bakanlığı, çelik ithalatına yüzde 24, alüminyum ithalatına yüzde 7,7 ek gümrük vergisi getirilmesini tavsiye etti.
22 Mart: Çin, ABD'den ithal edilen 3 milyar dolar değerindeki mallara ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump, aynı gün Çin’den ithal edilen ürünlere yönelik 60 milyar dolarlık ek gümrük vergisine yönelik planı duyurdu.
2 Nisan: Çin, ABD'den ithal edilen 128 ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.
3 Nisan: ABD, 50 milyar dolarlık Çin malına yeni gümrük vergileri uygulanması konusunda öneride bulundu.
4 Nisan: Çin, buna karşılık olarak ABD'den ithal edilen 50 milyar dolar tutarındaki ürünlere ek gümrük vergileri konulmasını önerdi.
5 Nisan: ABD Başkanı Trump, 100 milyar dolar değerindeki Çin malına ek gümrük vergileri koymayı düşündüğünü açıkladı.
15 Nisan: Trump, Çin'den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki ürünlerin 6 Temmuz 2018'den itibaren yüzde 25 ek gümrük vergisine tabi tutulacağını söyledi. Çin aynı gün yeni vergilere ABD'den ithal edilen tarım ve sanayi ürünlerine uygulanacak yeni ek gümrük vergileriyle karşılık vereceğini açıkladı.
6 Temmuz: ABD ve Çin'in daha önceden duyurduğu ek gümrük vergileri, karşılıklı olarak yürürlüğe girdi.
ABD'nin Çin'den ithal edilen 14 milyar dolarlık teknoloji ürününe daha ilave gümrük vergisi getirmesi bekleniyor.

Trump'ın gümrük vergilerine 33 ülkeden misilleme

ABD Başkanı Trump'ın başlattığı ticaret savaşı, gümrük tarifelerinin korkulduğu gibi dünya genelinde artmasına yol açtı. AB üyesi 28 ülkenin yanı sıra Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye, ABD’nin çelik ve alüminyum vergilerine misillemeyle karşılık verdi
ABD Başkanı Donald Trump, "Önce Amerika" sloganıyla başladığı başkanlık serüveninde dünya ticaret sistemini derinden sarsacak tartışmalı kararlara imzasını attı.
Göreve gelir gelmez, Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan (TPP) ayrılan ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) yeniden müzakereye açan Trump yönetiminin şu ana kadar en fazla tepki toplayan adımı ise ithal çelik ve alüminyuma getirilen ek gümrük vergileri oldu.
Dünyada sadece Arjantin, Avustralya, Güney Kore ve Brezilya olmak üzere 4 ülkenin muaf tutulduğu söz konusu vergilerin, Kanada, Meksika ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerine de uygulanmaya başlaması ve alınan karşı tedbirler dünya tarihine “Müttefiklerarası Ticaret Savaşı" terminolojisini kazandırdı.
Bu çerçevede, 28 AB üyesi ülke, Beyaz Saray'ın çelik ve alüminyum vergilerine karşılık motosiklet, yat, tekne, tüp, mısır, barbunya, pirinç, mısır gevreği, fıstık ezmesi, yaban mersini, portakal suyu, viski, puro, sigara, tütün, ruj, kot pantolon, nevresim, ayakkabı, lavabo, merdiven, vantilatör ve çelik gibi yüzlerce Amerikan menşeli ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulamaya 22 Haziran'da başladı. AB’nin “devamını getirmekle” tehdit ettiği ilk gümrük tarifelerinin 3,2 milyar dolarlık ürünü etkileyeceği bildirildi.
Kanada, ABD yapımı çelik ve alüminyum ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisiyle yetinmeyip, bulaşık makinelerinden, tuvalet kağıdına kadar 120 tüketim malına daha 1 Temmuz'dan itibaren yüzde 10 tarife uygulama kararı aldı. Kanada'nın ABD menşeli ürünlerine yönelik gümrük vergileri, toplamda 13 milyar dolarlık vergi yükü oluşturacak.
Meksika hükümeti ise haziran ayının ilk haftasından bu yana ABD'den ithal edilen elma, üzüm, yabanmersini, domuz eti gibi çeşitli gıda ve çelik ürünlerine ek gümrük vergileri uygulamaya devam ediyor. Yüzde 15 ila 25 arasında değişen gümrük vergilerinin uygulanacağı ürün değerinin toplam 3 milyar doları bulduğu belirtiliyor.

EN SERT TEPKİ ÇİN'DEN

Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin ise Washington'ın korumacı tedbirlerine belki de en sert karşılık veren ülke oldu.
Pekin hükümeti, ABD'nin çelik ve alüminyum ürünlerine yönelik ek gümrük vergilerine cevaben, ABD menşeli 128 ürüne yüzde 15 ila 25 tarife getirdi. Nisan başında hayata geçirilen tarifelerin, 3 milyar dolar değerindeki ürünü etkileyeceği bildirilmişti.
Hindistan ve Türkiye de ABD'nin gümrük vergilerine misillemeyle yanıt veren ülkeler arasında yerini aldı.
Türkiye, ABD’nin 8 Mart’ta yürürlüğe giren gümrük vergilerine, Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) yaptığı müracaatla 21 Haziran’dan itibaren değeri yaklaşık 270 milyon dolara ulaşan 22 adet ABD menşeli ürüne yüzde 5 ila 70 arasında ek vergi getirdi. Söz konusu ürünlerin arasında alkollü içecek, kozmetik, otomobil, pirinç, kağıt, yaprak tütün, plastik ve kömür öne çıktı.
Hindistan da ABD'den ithal ettiği ceviz, badem, elma gibi gıda ürünlerinin yanı sıra bazı kimyasal ve metal ürünlere 21 Haziran itibarıyla ek vergi uygulamaya başladı. Hindistan’ın ek gümrük vergisine tabi tutacağı 240 milyon dolarlık ABD menşeli ürün listesine motosiklet ve başka bazı ürünlerin de dahil edebileceği belirtiliyor.

23 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI

Sonuç olarak, Trump'ın başlattığı ticaret savaşı, gümrük tarifelerinin korkulduğu gibi dünya genelinde artmasına yol açarken, 28 AB ülkesi, Kanada, Meksika, Çin, Hindistan ve Türkiye, ABD’ye şu ana kadar misillemeyle karşılık veren 33 ülkeyi oluşturdu. Özellikle, Trump'ı destekleyen eyaletleri hedef alan misilleme tarifelerinden etkilenecek ABD menşeli ürünlerin değeri ise 23 milyar dolara yaklaştı.
Buna ilaveten, Rusya ve Japonya, geçen ay DTÖ’ye ABD’nin ek gümrük tarifesi kararına misilleme olarak sırasıyla 550 ve 410 milyon dolar değerinde Amerikan ürünlerine ek gümrük tarifesi uygulayabileceklerini bildirmişti.
Uluslararası ticaret uzmanları, ABD Başkanı Trump'ın geri adım atmak yerine daha fazla ürüne gümrük vergisi getirmesi durumunda, ticaret savaşına katılacak ülke ve ürün sayısının artabileceğine işaret ediyor.