5 Eylül 2018 Çarşamba

Üniversitede Bölüm Seçimi

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


17 yaşındaki kafa karışıklığımı hala dün gibi hatırlıyorum. Bir yandan önümde sonsuz gibi görünen seçenekler hüzmesi, diğer yandan bütün hayatımı etkileyecek bir karar verecek olmanın oluşturduğu endişe. Meslek seçimini zor hale getiren, insanın hayat tecrübesinin henüz çok az olduğu yaşlarda hayatının en önemli kararlarından birini almak zorunda olmasıdır. Buna ilaveten, eğer bir de etrafınızda tecrübeli aile fertleri, rehber öğretmenler, kariyer danışmanları, vs. gibi size yol gösterecek donanımda kişiler yoksa yüzünüzde bir anda çiçek açar gibi onlarca stres sivilcesinin çıkması işten bile değil.
Hayatımızdaki bütün “sivilcelere” savaş açmış bir platform olarak, bu konuda da sizlere fikir vermek için kolları sıvadı. Öncelikle meslek seçiminin ne kadar kritik bir karar olduğunu ve ileride meslek değiştirmenin ne kadar mümkün olduğunu inceleyeceğiz. İkinci olarak ise meslek seçerken dikkat etmemiz gereken parametreleri ele alacağız. Endişelenme! Telafisi mümkün…
Meslek seçimiyle ilgili ilk açıklığa kavuşturmamız gereken konu, ne kadar kritik bir karar olduğudur. Kimilerine göre üniversite de seçtiğiniz bölümün fazla bir önemi yoktur. Ne de olsa, ileride yatay geçiş yaparak bölümümüzü değiştirebiliriz. Kimilerine göre ise üniversitede bölüm seçimi kariyerimizdeki en kritik karardır ve telafisi mümkün değildir.
Gerçek, bu iki görüşün ortasında yatıyor. İki görüşün de haklı oldugu yanlar var. Üniversitede bölüm seçiminin bütün kariyerimizi etkileyecek kadar kritik bir karar olduğu ne yazık ki doğru. Fakat geri dönülmesi imkânsız bir karar olduğu doğru değil ve her zaman telafisi mümkün.
Üniversitede 1. sınıf dersleri birçok bölümde ortaktır. Dolayısıyla birbirine yakın bölümler arasında yatay geçiş yapmak sık rastlanan bir olgudur. Hatta birbirine yakın olmayan bölümler arasında bile yatay geçiş yapabilirsiniz. Bu geçişleri yapmanın teknik şartları okuldan okula göre değiştiği için burada onlara değinmeyeceğiz. Sadece bu geçişlerin yapılıyor olduğunu bilmeniz yeterli.
Bu arada bir dipnot olarak şunu da belirtmek isterim. Amerikan yükseköğrenim sisteminde bölüm seçimi, üniversitenin üçüncü yılına başlarken yapılmaktadır. Eğitiminizin ilk iki yılında genelde edebiyat, fen bilimleri, sosyal bilimler, sanat, tarih ve benzeri gibi zorunlu dersler olarak bilinen farklı konularda çok sayıda ders alırsınız. Böylelikle belli bir alana odaklanmadan önce çeşitli konularda genel bir bilgi sahibi olmuş, bir altyapı kurmuş olursunuz. Ve bu esnada da uzmanlaşmak istediğiniz veya keyif aldığınız bölümü keşfetme fırsatı bulursunuz. Daha sonra okulun üçüncü yılına başlarken bölümünüzü seçmeniz gerekir.
Ülkemize geri dönersek, yatay geçiş haricinde de meslek değiştirme seçenekleriniz mevcut. Örneğin, yeniden üniversite sınavına girip farklı bir bölümü yazabilirsiniz. Bu seçenek bir öncekine göre daha radikal olsa da, hayatınızın geri kalan kısmını seçtiğiniz meslekte geçireceğinizi düşündüğünüz de, göze alınabilecek bir seçenek olabilir. Seçtiğiniz mesleğin kesinlikle size uygun olmadığının farkına vardıysanız ve istediğiniz bolüme yatay geçiş imkânınız yoksa bu seçeneği de değerlendirin derim. Her ne kadar hayatınızdan 2-3 yıl kaybedecek olsanız bile, ileride bunu yaptığınıza çok memnun olabilirsiniz.
Son olarak, mezun olduktan sonra farklı bir alanda yüksek lisans/doktora yaparak mesleğinizi değiştirebilirsiniz. Bunun en klasik örneği, mühendislik eğitimi alanların MBA yaparak işletme, finans, ekonomi gibi farklı bir alana kaymasıdır.
Sonuç olarak ister üniversite yıllarında, ister mezun olduktan sonra mesleğinizi değiştirmeniz mümkün. Fakat bunun size zaman ve paraya mal olacağını unutmayın. Ne kadar erken böyle bir değişimi yapmaya karar verirseniz, o kadar maliyet azalacaktır.

İlk seferde doğru bölüm nasıl seçilir?

Yanlış meslek seçiminin telafisi mümkün bir karar olduğunu öğrenip üzerimizdeki stresi biraz azalttık. Şimdi sakin bir şekilde ilk seferde doğru meslek seçimi nasıl yapılır bunu ele alalım.
Meslek seçiminde bakılabilecek temel parametreler şöyle olabilir:



  • Karakter yapınız: Seçeceğiniz mesleğin karakterinizle uyumlu olması, o meslekten zevk almanızı sağlar. Bu da yaptığınız işi iş olmaktan çıkarır; kendinizi esir hissetmenizi önler ve iş hayatında başarı getirir. Bir meslek dalının karakterinizle uyumlu olup olmadığını anlamak için, bu mesleği icra eden birkaç kişiyle görüşüp, işteki tipik bir günlerinde neler yaptıklarını sorun. Eğer duyduğunuz şeyler size çekici geliyorsa, bu meslek sizin için doğru meslek olabilir. Emekli olana kadar bu işi/mesleği yapmak ister misiniz? Bu sorunun cevabını bulmaya bakın. Çünkü ileride hayatınızda en çok vakit ayıracağınız şey mesleğiniz olacaktır. O yüzden mutlaka ilginizi çeken ve zevk alabileceğiniz bir mesleği seçmeye bakın.
  • Becerileriniz: Seçtiğiniz mesleğin gerektirdiği becerilere sahip olduğunuzdan emin olun. Her mesleğin kendine göre gereksinimleri vardır. En azından temel seviyede bu yetilere sahip olmanız işinizi kolaylaştırır ve bu meslek dalında başarılı olma ihtimalinizi artırır. Örneğin, el beceriniz yoksa ve ressam olmayı seçerseniz, çok zorlanabilirsiniz (dikkat edin yapamazsınız demiyorum, zorlanabilirsiniz diyorum). Veya matematiği sevmiyorsanız, istatistik okumanız iyi bir secim olmayabilir. Burada yapmanız gereken internetten az bir araştırma yaparak seçeceğiniz meslekteki gerekli olan nitelikleri belirleyip bunların ne kadarının sizde olduğuna bakmaktır. Burada yine farkındalık işin içine giriyor. Kendinizi tanımanız lazım. Bu aşamada da şuna dikkat edin. Becerileriniz genel olarak gelişebilir, ama doğmaz. Yani içinizde hiç olmayan bir beceriyi sonradan kazanmanız çok zordur. Fakat var olan bir becerinin gelişmesi gayet olağan bir şeydir. Dolayısıyla seçmek istediğiniz mesleğe ait özelliklere en azından tohum seviyesinde sahip olup olmadığınıza bakın. Gerisi zaten zamanla gelir.
  • Maddi getiri: Seçeceğiniz mesleğin maddi getirisi hakkında fikir sahibi olmak için birçok kariyer dergisinde/web sitesinde gerekli istatistikleri bulabilirsiniz. Ortalama maaşlar, standart sapmalarıyla beraber verilir. Burada yalnız şöyle bir uyarıda bulunmak istiyorum. Her meslekte iyi para kazanabilirsiniz. Yeter ki işinizi iyi yapın. Ortalama bir avukat/doktor, ortalama bir mühendisten fazla kazansa bile, iyi bir mühendis, ortalama bir avukat/doktordan fazla kazanabilir. Dolayısıyla meslek seçiminde maddi getiriye fazla önem vermemek gerekir. Daha çok zevk alabileceğiniz ve becerilerinizle örtüşen meslekleri seçerseniz, bu mesleklerde daha başarılı olabilir ve böylece daha da iyi paralar da kazanabilirsiniz. Bir de işin şu boyutunu unutmayın. Yaşamınızı sürdürmek için belli bir seviyedeki maddi gelir size yeterli olacaktır. Bu seviyenin üstündeki para size ekstra bir mutluluk getirmeyecektir (the law of diminishing marginal return/azalan ilave fayda kanunu). Dolayısıyla maddi getiriyi meslek seçiminde çok da göz önüne almamak gerekir. Nasıl olsa bir şekilde ortalama bir yaşam seviyesini sağlarsınız. Önemli olan kendinizi içine hapsolunmuş hissetmeyeceğiniz bir meslek seçmeniz.
  • Saygınlık: Avukatlık, doktorluk gibi bazı mesleklerin toplumdaki saygınlıklarının diğerlerinden fazla oldugu su götürmez bir gerçek. Dolayısıyla meslek seçiminde bu da göz önüne alınabilecek faktörlerden birisi. Her ne kadar bazılarına göre bu çok önemli bir parametre olsa da, şahsi düşüncem, bir mesleğin saygınlığının meslek seçiminde göz önüne alınması gereken en önemli parametrelerden olmadığı yönündedir. Yaşamınızı başkalarının düşünceleri üstüne bina etmeniz uzun vadede size mutluluk getirmez. Unutmayın. Gerçek değerinizi başkaları değil, kendiniz belirlersiniz. Bırakın mesleğinizi, yiyeceğiniz yemeği bile “başkası ne der” e göre belirlememeniz gerekir.
  • İnsanlara faydalı olma: Bazı meslekler maddi getiri veya saygınlıktan ziyade, topluma sağladığınız faydalarla inanılmaz bir iş tatmini sağlayabilir. Örneğin bir öğretmenin çocuk yetiştirmekten aldığı tatminin yerini başka hiçbir şey tutmayabilir. İdealist bir yapıya sahipseniz, bu parametre sizin için meslek seçiminde büyük rol oynayabilir.

  • Yukarıda listelediğimiz faktörler ışığında, öncelikle kendi karakterinizi ve kabiliyetlerinizi tanımaya çalışın ve bunlara göre seçebileceğiniz meslek dallarını daraltın; 3-5 e indirin.
    Sonrasında karakter ve becerilerinize uygun olduğunu düşündüğünüz bu meslekler arasından maddi getirisi, saygınlığı ve/veya topluma faydası en fazla olanları bulun. Bunu yaparken de büyüklerinize (aile fertleri, öğretmenler, tanıdıklarınız, vs.) danışmayı unutmayın. Bazen hiç ummadığınız birisinin tek bir tavsiyesi/farklı bakış açısı bütün hayatinizi değiştirebilir.
    Son olarak meslek seçerken “sürü psikolojisi” ne kapılmayın. Sırf birçok kişi seçiyor diye veya puanı yüksek diye bir bölüm/meslek seçilmez. Özellikle 17-18 yaşlarında insan arkadaş gruplarının fikirlerinden etkilenmeye çok daha fazla yatkın oldugu için bu uyarıyı yapma zorunluluğu hissettim.
    Unutmayın! Meslek seçimi, sadece tek bir doğru cevabı olan bir soru değil; herkes için doğru cevabın farklı olabileceği bir kendini keşfetme macerasıdır…
    Uzun lafın kısası, meslek seçimi gözünüzü korkutmasın. Sistematik yaklaştığınız zaman kolaylıkla üstesinden gelebilirsiniz. Fakat bütün hayatınızı etkileyecek bir konu olması yönüyle de, doğru kararı ilk seferde alabilmek için biraz emek sarf etmeniz gerektiğinin de farkında olmalısınız.

    Agency Balance
    Eğitim, kariyer ve başarı odaklı hayata farklı bir bakış açısı getiren buluşma noktamız…
    Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür...