İlham verici bir lider olabilmek
Zorluklara meydan okuyun, ekibinizi önemseyin, meraklı ve öğrenmeye açık olun, güven ve saygı kazanın. İşte iyi lider olmak için sağlam ipuçları…
İşini iyi yapan herkes günün birinde, uygun koşullarda
yöneticilik pozisyonuna gelebilir. Ancak iyi bir lider olmak için daha fazlası
gerekir. İyi liderlik, mevcut yeteneklerin sürekli geliştirilmesi ve
güçlendirilmesiyle mümkün olur. Bu yazıda iyi ve ekibine ilham verebilen bir
lider olmak için size yol gösterebilecek 5 ipucunu derledik.
Zorlukları göğüsleyin
Büyük liderler cesur olur ve zorlu durumlarla yüzleşmekten
kaçınmazlar. İlham verici bir lider olmak istiyorsanız, özellikle kriz
durumlarında öne çıkarak her şeyin kontrol altında olduğunu göstermelisiniz.
Ayrıca kriz iletişiminizi de dikkatle tasarlamalısınız. Ekibinizle sürekli
iletişim halinde olmalı ve onları olan bitenle ilgili gerekli şekilde
bilgilendirmelisiniz.
Güven kazanın
Çalışanlar, güvendikleri kişiler tarafından yönetilen bir
ortamda daha sadık ve coşkulu olur. Bu güveni inşa etmenin birçok farklı yolu
var. Öncelikle çalışanları önemsediğinizi göstermeniz gerekir. Çalışanlarınıza
işyerinin ötesinde bir ilgi göstermeyi deneyin. Onlara aileleri hakkında
sorular sorun. Dahası onların başarılarıyla ve kariyer gelişimleriyle
ilgilendiğinizi gösterin. Çalışanlar hata yaptığında, onları öfkeyle
reddetmeyin ya da düzeltmeyin. Bunun yerine, durumu sakin bir şekilde açıklayın
ve davranışlarının ya da eylemlerinin neden doğru olmadığını ve onlardan
aslında gelecekte ne beklediğinizi anlatın. Çalışanlar onların iyiliğini
düşündüğünüzü hissettiklerinde size daha çok güvenecek ve bağlanacaktır.
Kendiniz olun
Çalışanlarınıza karşı asla olmadığınız bir insan gibi
görünmeye çalışmayın. Kişisel liderlik stilinizi geliştirmek için güçlü
yanlarınızı ve kişilik özelliklerinizi kullanın. Eğlenceli bir insansanız
sunumlarınızı yaparken ya da ekibinizle konuşurken bu özelliğinizi yansıtın.
Spor ayakkabı giymekten mi hoşlanıyorsunuz, tereddüt etmeden giyin. İnsanlar
sahte davranışı kolaylıkla sezebilir. Bu da hakkınızda pek çok sorgulamayı ve
yanlış yargıyı beraberinde getirir. Bunu önlemenin en iyi yolu da orijinal
olmaktan geçiyor.
Saygı kazanın
Saygı duyulan bir lider olmak çalışanların ve diğer
paydaşların iş süreçlerine katılımına önemli oranda katkı sağlıyor. Ayrıca,
müşteriler de liderliğine saygı duyduğu şirketlerle çalışmaya daha yatkın
oluyor. Bir lider olarak saygı kazanmak elbette karmaşık ve uzun bir süreç
gerektiriyor. Ancak ilk adım olarak başkalarında görmek istediğiniz özellikleri
belirleyip bunlara sahip olmaya çalışabilirsiniz. Bunu doğru yapar ve
yansıtırsanız ekibinizin ve müşterilerinin saygısını kolaylıkla kazanmak
mümkün.
Meraklı kalın
En iyi liderler daima yeni fikirler, içgörüler ve bilgilere
ihtiyaç duyarlar. En iyi liderler yenilikçiler, yeni yaklaşımlara açık olanlar
arasından çıkar. Çünkü yeniliklerin onlara avantaj sağlayabileceğini
kavramışlardır. İyi bir lider olmak için meraklı olmayı ve öğrenmeyi sakın
bırakmayın.
Bir yönetici olarak saygı kazanmanın en etkili yolları
İyi bir yönetici ve lider mi olmak istiyorsunuz? Küçük
detaylar bu konuda büyük fark yaratabilir. Saygıdeğer bir yönetici olmak için
bazı püf noktalarına dikkat etmekte fayda var.
Bir yönetici sadece yönetici olduğu için takımının saygısını
kazanamaz. İşveren tarafından ona verilen yetkiler belirli bir otorite sağlar,
ama işlerin gerektiği şekilde işleyebilmesi için ekibinin yöneticiye saygı
beslemesi gerekir. Özellikle bir ekibin başına getirilmiş yeni yöneticilerin
yetkinlikleri sorgulanmaya açık olur. Bu durumda yöneticinin pozisyonuna layık
olduğunu kanıtlaması oldukça önemli.
İşte bir yönetici olarak ekibin saygısını kazanmak için
yapılması gerekenler:
İyi olduğunuzu gösterin
İş ortamında en çok saygı duyulan kişiler, her zaman işinde
en iyi olanlardır. Ekibin, yöneticinin işinde o kadar da iyi olmadığını görmesi
beklenen saygıyı kazanamamak anlamına gelir. Bu nedenle, mesleki yeterlilik
kadar bu yeterliliği ortaya koyabilecek iletişim becerilerine sahip olmak şart.
Karşılıklı uyum sağlayın
Ekibin yöneticiye olduğu kadar, yöneticinin de ekibine uyum
sağlamak için çalışması çok önemlidir. Sadece kişisel yöntemleri uygulamaya
çalışmak bir dirençle karşılaşılmasına neden olabilir. Çalışanlarınızı değişime
yöneltmek için görevlendirildiyseniz bile onların eski iş yapış biçimlerini
mutlaka öğrenin. Ardından kendi yöntemlerinizi sürece entegre edebilirsiniz.
Şeffaf olmaya çalışın
Yeni bir yönetici doğal olarak ekip üyeleri arasında biraz
şüphe ve endişe uyandıracaktır. Çünkü yeni yöneticinin fikirleri ekip için
bilinmezdir ve bu da korkuya neden olur. Hedefleriniz ve niyetleriniz konusunda
mümkün olduğunca şeffaf davranın. Çalışanların neler olup bittiğini ve
seçimlerinizin arkasındaki motivasyonları öğrenmesini sağlayın. Onların kendi
çıkarımlarını yapmalarına izin vermeyin. Şirketiniz çalışanlar için tedirgin
edici bir geçiş sürecinde olsa bile bunu yapın. Sorunları konusunda
danışacakları ilk kişi olmaya çalışın ve sorunları çözme konusunda ciddi ve
istekli olduğunuzu belli edin.
Geri bildirim almak için aktif olun
Yöneticiler çalışanlara kapılarının her zaman açık olduğunu
ve her tür sorun, öneri ve geri bildirim için kapıyı çalmadan içeri
girebileceklerini söyler. Bu ne kadar iyi niyetli olursa olsun sonuç veren bir
yöntem değildir. Bu şekilde beklemek geri bildirim almayı sağlamaz ve dışarıda
neler olup bittiğini anlayamazsınız. Bu yüzden oturup beklemek yerine siz
ekibinizin arasına karışın ve yüz yüze eri bildirim almak için aktif zaman
ayırın.
Gizliliğe dikkat edin
Her iş yerinde övgü ve performans sorunlarıyla ilgili
konuşmaların yapılması gerekir. Ancak bunların nerede yapıldığı saygı
noktasında kritik önem içeriyor. Övgü ve takdir açık alanda ifade edilebilir.
Ancak performans sorunlarıyla ilgili konuşmalar mutlaka baş başa yapılmalıdır.
Ani gelişen durumlarda bile bu noktaya dikkat etmekte fayda var.
Üst düzey yönetici olduğunuzda üstesinden gelmeniz gereken 3
davranış
Üst düzey yönetici olma yolunda başarıyı getiren pek çok
farklı dinamik var. Çalışan motivasyonu, verimlilik ve huzurlu bir iş ortamı
yaratamayan yöneticilerin sıklıkla başarısızlıkla yüzleştiği iş dünyasında, bir
diğer önemli başarısızlık nedeni de üstesinden gelinmesi gereken bazı duygusal
tuzaklar…
Farz edelim ki o gün geldi ve arzu ettiğiniz pozisyonda üst
düzey yönetici oldunuz ya da daha da fazlası gerçekleşti ve şirketin başına CEOolarak geçtiniz. Ancak başarınızın keyfine uzun uzun varabileceğiniz bir
zamanınız yok. İş dünyası o kadar hızlı ilerler ve değişir ki, bir an önce işin
başına geçerek sorumluluk almamak dengeleri çok hızlı değiştirebilir.
İşletmenizin başarısını tanımlamanıza yardımcı olan
faktörleri her zaman kontrol edemeseniz de, liderlik özelliklerinizi kontrol
edebilirsiniz. Tüm farkı yaratan aslında budur. Doğru özelliklere sahip
olmanız, çalışanlarınızın motivasyonunu ve üretkenliğini artırabilmeniz adına
sizi donanımlı kılar.
Tüm bunlara rağmen hedefe ulaşmak, ancak bazı davranışları
aşarak, bazı duygusal tuzaklara düşmeyerek mümkün. İşte üst düzey yönetici olma
yolunda kaçınılması gereken bazı davranışlar:
Gurur
Üst düzey yönetici olma yolunda gururu mutlaka aşmak
gerekiyor. Bu tür bir pozisyona ulaşmak elbette kişiye gurur verir. Ama bu
duygunun büyüsüne fazla kapılmamak çok önemlidir. Kontrol edilemeyen gurur,
artık öğrenme ve büyüme fırsatları aramanıza gerek olmadığı algısına neden
olabilir. Bu durum düşüncelerimize meydan okuyanları reddetmemize, bunun yerine
etrafımızı “evetçilerle” çevrelemeyi tercih etmemize neden olabilir.
BDE Ventures CEO’su Brian D. Evans durumu şöyle özetliyor:
“Kendi başarılarınızla gurur duymanın elbette yanlış bir yanı yoktur, ancak bu
duygunun kontrolsüzce liderlik anlayışınıza yayılmasına izin veremezsiniz.
Sektördeki değişimleri ve başka fikirleri açıkça reddetmek, Kodak veya
Blockbuster gibi şirketlere artık sahip olmamamızın en büyük sebebi. CEO olarak
alçakgönüllülüğünüzü muhafaza etmelisiniz.” Gururu bir kenara bırakıp ekibin
diğer üyelerine kapıyı açmak, hem yeni düşüncelere açık olmayı hem de
çalışanların motivasyonunun artmasını sağlar.
Temkinlilik
Temkin ilk bakışta negatif bir tutum gibi görünmeyebilir.
Ancak Dean Stamoulis’in Harvard Business Review’deki yazısında da belirttiği
gibi bu genelde CEO’dan beklenen bir özellik değildir. “Üst düzey yöneticilerin
her zaman bazı riskleri ve zorlu fırsatları harekete geçirme kabiliyeti
olmalıdır.”
CEO’nun bilinçli karar vermeyi garantilemek için sahip
olduğu kaynakları ve bilgiyi kullanması gerektiği doğrudur. Ancak çok fazla
başarısızlık korkusu risk almasını engeller. Bu da onların geçmiş ideallere
uymayı tercih etmesine neden olur.
Tüm risklerin yüksek getirisi olmaz. Ancak, bazı risklerin
şirketin büyümesine yardımcı yeni bilgiler getireceğini bilmek gerekir. Öte
yandan kayıtsızlık, sadece geride kalmaya sebep olur.
Kâr odağı
Elbette şirketin amacı kâr etmek, büyümek ve kalıcı
olmaktır. Ama CEO’nun tek odağının kâr olduğu bir sistem uzun vadede
işlevselliğini yitirebilir. Sadece kâra odaklanan bir hikaye sıklıkla kötü
biter. Müşteri beklentilerinden uzaklaşıp para kazanmaya yönelik daha
maliyetsiz araçlar ve sistemler kullanma eğilimi genellikle müşteriler
tarafından fark edilir. Ünlü Ford Pinto fiyaskosu, faydadan ziyade kâra
odaklanmanın bir sonucu olarak meydana gelmiştir.
Bu nedenle, hedef kitlenizin neye ihtiyacı olduğunu veya
endişelerini anlamak için çalışanlarınızın bilgilerine başvurabilirsiniz. Ürün
veya hizmetlerinizi müşterilerinizin beklentilerine uygun olacak şekilde
sürekli olarak geliştirmeye çalışmalı, kalıcı başarı için markanızın
gereksinimlerini takip ederek sadakat yaratmalısınız.
Ekibinizin motivasyonunu yüksek tutmanın yolları
İnsanlar çok çeşitli ve her çalışanın motivasyon kaynakları
farklı. Her çalışan tipine uygun motivasyon kaynaklarını bulmak ve bu
kaynakları sürdürülebilir kılmak ise yöneticilerin en önemli görevleri arasında
yer alıyor. Sizler için farklı çalışan tiplerine göre yüksek motivasyon sağlama
püf noktalarını ele aldık.
Motivasyon sağlamak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek bir
yöneticinin işin kendisine ve ekip üyelerine karşı taşıdığı en önemli
sorumluluklar arasında yer alıyor. Enerji ve motivasyon birbiriyle
buluştuğunda, çok önemli hedefler kolayca başarılabilir. İşte tam da bu
nedenle, başkalarını neyin motive ettiğini anlamak, iş süreçlerinin daha hızlı
ve iyi sonuçlanması adına çok kritik.
Her insanın motive olma şekli, gücü ve süreci farklıdır. Bu
yüzden yöneticilerin çeşitliliğin farkında olması gerekir. Nasıl ki bir
ayakkabı herkesin ayağına olmuyorsa, tek bir motivasyon yaratma yöntemi de tüm ekibe uygun olmaz.
Herkese uymasını beklediğimiz yöntemlerin maalesef başarısızlığa mahkum
olmaktan başka şansı yok.
Pek çok yönetici motivasyon kaynağı olarak maaş, övgü ve
terfi gibi araçları kullanma eğilimi gösteriyor. Ancak bunlar en önemli
motivasyon tetikleyicileri arasında yer almıyor. Üst düzey motivasyon süreçleri
ve yöntemleri hakkında birçok teori olsa da, araştırmacıların ve endüstri
uzmanlarının çoğu bunların en önemli beş tanesi noktasında hemfikir. Bunlar
şöyle:
- İşe dair hedefler
- Değerli bir şey başarmak
- Yeni şeyler öğrenmek
- Özerklik
Gerçekçi hedefler belirleyin
İnsanların çoğu makul hedeflerle çalışmak ister. Çünkü
kendilerini bu hedeflere göre ölçerler. Ancak hedef belirlerken titiz ve
gerçekçi olmak şart. Hedeflerin ulaşılabilir olması gerekiyor. Gerçekçi olmayan
hedefler belirlerseniz, demotivasyon devreye girecek ve hedef belirleme süreci
amacın tersine hizmet edecektir.
Yargılamaktan vazgeçin
Yönetici olarak ekip üyelerine karşı kesin yargılarda
bulunmanız motivasyonu düşürür. Ekip üyelerinizle her zaman aynı fikirde
olmayabilirsiniz. Bunun yanı sıra kendi motivasyon kaynaklarınız
meslektaşlarınızınkinden çok farklı olabilir. Ancak bu durum, o kaynakların sorunlu
olduğu anlamına gelmez. Onların tercihlerine saygı duymalı ve onların seçtiği
araçları kullanarak motive olmalarına yardımcı olmalısınız.
Perspektif sağlayın
İş arkadaşlarınızın olaylara nasıl baktığınızı anlamasına
yardımcı olmak ve onların kendi çözüm yöntemlerini öğrenmeye çalışmak iyi bir
fikir olabilir. Meslektaşlarınızın çalışma tarzınızı anlaması gerekir. Çalışma
tarzınızı bilirlerse iletişimsizlik veya yanlış anlama olasılığı en aza
indirgenecektir. Bunu sağlamak için ise her zaman açık olmalı ve ekip
üyelerinizi iş süreçlerine mümkün olduğunca daha aktif bir şekilde dahil
etmelisiniz.
Bu ipuçlarına ek olarak, iş arkadaşlarınızla onları nelerin
motive ettiğini anlamak için zaman geçirin. Böyle olduğunda amaçlarınız ve
motivasyon kaynaklarınız da uyumlu hale gelecek ve daha iyi sonuçlar
alabileceksiniz.