İş dünyası temsilcileri, bugün kamuoyuna açıklanan Proje Bazlı Teşvik Sistemi'nin ve verilen teşvik belgelerinin Türkiye'nin yüksek büyümeyi sürdürmesine olumlu katkı sunacağını ifade etti
Bugün kamuoyuna açıklanan Proje Bazlı Teşvik Sistemi'nin ve verilen teşvik belgelerinin Türkiye'nin yüksek büyümeyi sürdürmesine olumlu katkı sunacağını belirten iş dünyası temsilcileri, bu teşviklerin "Cesaretlendirici" ve "Cezbedici" olduğunu ve nitelikli sanayi atılımını sağlayacağını belirtiyor.
Ekonomi Bakanlığınca, Türkiye'nin mevcut veya gelecekte
ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa
bağımlılığını azaltma ve teknolojik dönüşümünü sağlama hedeflerini
gerçekleştirebilmek için geliştirilen teşvik sistemi kapsamında, petrokimya,
savunma sanayisi, ulaşım sistemleri, enerji teknolojileri, havacılık ve uzay
gibi sektörlerde yatırım tutarı yaklaşık 135 milyar lira olan 23 projeyle
ilgili firmalara teşvik belgeleri verildi.
İş dünyasının temsilcileri, proje bazlı teşvik sistemine
ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel
Başkanı Abdurrahman Kaan, 2017'de başta Kredi Garanti Fonu olmak üzere birçok
yatırım odaklı teşvik paketinin devreye sokulmasıyla yüzde 7,3 oranında bir
yatırım artışının sağlandığını ve Türkiye ekonomisinin bu dönemde yüzde 7,4
büyümesinde önemli rol oynandığını söyledi.
Sağlanan bu gelişimle birlikte 2017'de istihdam edilenlerin
sayısının önceki yıla göre 984 bin kişi arttığını dile getiren Kaan, yatırıma
yönelik teşviklerin ekonomi adına ne kadar önemli olduğunun bu veriler
kapsamında daha iyi anlaşıldığını vurguladı.
Kaan, "Bu bağlamda Proje Bazlı Teşvik Sisteminin,
Türkiye ekonomisinin 2017 yılında yakaladığı yüksek büyümeyi 2018'de de
sürdürmesi adına çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bilhassa ülkemizin
yüksek oranda açık verdiği ham maddeler, sanayi üretimi için kritik rol oynayan
ürünler ve yüksek teknolojili ürünlerinin bu teşvikler kapsamında desteklenecek
olması, ekonomimizin sürdürülebilir ve güçlü bir büyüme sürecine girmesinde
oldukça önemli bir eşik olacaktır." dedi.
"Küresel
markalar çıkarmak için dönüm noktası olacak"
İstanbul Ticaret
Odası (İTO) Başkanı Öztürk Oran, Proje Bazlı Teşvik Sistemi'nin Türkiye'den dev
küresel markalar çıkarmaları için dönüm noktası olacağını söyledi.
Süper teşvik görecek 23 projenin 2023 hedeflerinin teminatı
olacağını dile getiren Oran, alınan stratejik tedbirlerin, cari açığı ve
enflasyonu azaltarak 2018'de kırmaya devam edecekleri büyüme ve istihdam
rekorları için de önemli bir çıpa oluşturacağını aktardı.
Oran, "İnanıyorum ki dünyada benzerine az rastlanır bu
muazzam destek, dünyaya yelken açacak Türk markalarına güçlü bir rüzgar olacak."
diye konuştu.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı
Hasan Ali Cesur, sistemi cesaretlendirici ve cezbedici bulduklarını belirterek,
ülke ekonomisi açısından artık büyük düşünme devrinin başladığını söyledi.
Sisteme bakıldığında mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek
ihtiyaçların karşılandığı, arz güvenliğinin sağlandığı, dışa bağımlılığın
azaltıldığı ve teknolojik dönüşümün sağlanmasının hedeflendiğinin görüldüğünü
dile getiren Cesur, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bütün bunlar Türkiye'nin ekonomideki kanayan
yaralarıdır. Cari açığın önüne geçme, yerli ve milli markaların oluşturulması,
teknolojik gelişmelerin sağlanabilmesi açısından bu teşvikler açıkça
cesaretlendirici ve cezbedici teşviklerdir. Ülke ekonomisi açısından artık
büyük düşünme devri başlamıştır. Elbetteki bu devrin, iyi bir ekonomik iklime
ve bu iklimi sağlayabilecek cesaret dolu bürokratlara ve işadamlarına sahip
olması gerekmektedir. Türkiye’nin mevcut potansiyelinin hem bürokratik anlamda
hem de işdünyası adına bu sıfatlara haiz olduğu inancındayız. Gün uluslararası
arenada boy gösterme günüdür. Milletimiz ve memleketimiz için hayırlı uğurlu
olsun.
"Adeta devrim niteliğinde"
İstanbul Sanayi Odası
(İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bu büyük yatırım teşvik hamlesini
sanayiyi ve üretim ekonomisini destekleyen önemli bir adım olarak gördüğünü
söyledi.
Açıklanan bu teşvik paketinin İSO olarak yıllardır her
platformda dile getirdikleri klasik teşvik paketlerinden farklı olduğunu ve
firmaların özel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulduğunu dile getiren
Bahçıvan, "Terzi işi teşvik' olarak adlandırdığımız ve önerdiğimiz modelin
tam kendisidir. Türkiye ancak bu model ile yüksek teknolojili ve yüksek katma
değerli sanayi ürünlerinin, üretim ve ihracat içindeki payını
artırabilir." dedi.
Bahçıvan, nitelikli bir sanayi atılımının bu şekilde
gerçekleştirilebileceğini kaydederek, "Dahası bugün hepimizin şikayet
ettiği ve takılıp kaldığımız orta gelir tuzağından kurtulmanın yolu bu
teşviklerle açılabilir." ifadesini kullandı.
Bu paketin, bugüne kadar açıklanan teşvik paketleri ile
karşılaştırıldığında vergisel, istihdam, finansal, yatırım yerleri ve kamu alım
garantisinden izin ve ruhsatlara, tahsislerden lisans ve tescillerde getirilen
kolaylıklara kadar adeta devrim niteliğinde olduğunu aktaran Bahçıvan, şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Bu teşvikleri biz sanayiciler için değerli kılan başka
faktörler de var. Türkiye ilk kez tamamı sanayiye odaklı bir teşvik paketini
açıklıyor. Ayrıca bu teşviklerle Türkiye uzun yıllardır ihtiyaç duyduğu ve
ithal ettiği sanayi girdilerini üretir hale gelerek, birçok alanda dışa
bağımlılığımızı azaltacaktır. Bu, ekonomimizin en önemli sorunlarından biri
olan cari açığın da kalıcı çözümlerden biri olacaktır. Yatırım aşamasında bu
projeler bir piramit gibi aşağıya doğru çok önemli istihdam, iş olanakları
yaratacak, işletme döneminde de kendi yan sanayisini oluşturacak ve
gelişmelerini sağlayacak. Bütün bu faktörlerin yanında bu projelerin makine
yatırımlarında yerli tedarikin öne çıkarılmasıyla yerli makine ve teçhizat
sanayimizin gelişimine de katkı sunacaktır."
Bahçıvan, öte yandan, bu dev projeler işletmeye alınana
kadar önemli bir ithalat ve borçlanma da yaratacağını belirterek, "Bu
vesileyle bu güçlü teşvik paketiyle ortaya çıkacak olan finansman ihtiyacına
bağlı olarak her zaman gündemde tuttuğumuz bütün sanayi yatırımlarını kapsayıcı
güçlü bir Kalkınma Bankacılığı modelinin de vakit geçirilmeden gündeme alınması
gereğini bir kez daha hatırlatıyorum." şeklinde konuştu.
Bu paketin sanayicileri motive edeceğini dile getiren
Bahçıvan, sanayicilerin yatırım yapmak, üretmek, istihdam yaratmak noktasındaki
bu motivasyonunun uygun finansman koşullarıyla desteklendiğinde ekonominin çok
daha güçlü bir büyüme ivmesi içine gireceğini sözlerine ekledi.
"KOBİ'lerin darboğazdan çıkmalarını hızlandıracak"
Türk Girişim ve İş
Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadooğlu, mevcut teşvik
sistemine ek olarak uygulamaya alınan, 1 milyar dolar ve üzerindeki projeleri
kapsayan Proje Bazlı Teşvik Sistemi'ni Türkiye'nin ekonomik büyümesini
yatırımlar tarafından artırması açısından son derece olumlu karşıladıklarını
bildirdi.
Geçen yılın yüksek büyüme ile kapatılmasında KGF başta olmak
üzere istihdam artırıcı teşvik ve desteklerin olumlu etkisini yaşandığını
aktaran Kadooğlu, büyümenin sürdürülebilir kılınması için sektör ve KOBİ odaklı
politikaların ve desteklerin, daha etkin bir reform gündemi ile ele alınmasının
yararlı olacağını söyledi.
Kadooğlu, 2018'in de güçlü bir büyüme ile kapatılması için,
KOBİ'lerin yetkinlikleri artırılması, dijital dönüşüm sürecine entegre
edilmesi, üretime ve yatırıma dönüşecek teşvik, kredi ve desteklerden
yararlandırılması, finansmana erişim başta olmak üzere, nitelikli insan kaynağı
ile ihracat güçlerinin artırılmasının sağlanması gerektiğini anlattı.
Bu kapsamda yüksek katma değer yaratacak sanayi odaklı
büyümeye odaklanmak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek noktalarında teşviğin
çok önemli bir kaldıraç görevi üstlendiğini dile getiren Kadooğlu, şu ifadeleri
kullandı:
"Büyük yatırımcıları çekecek süper teşvikler, tedarik
zincirindeki etkisiyle KOBİ'ler için istihdam ve üretim artışı sağlayacağı
gibi, yeni yatırım alanları da yaratacaktır. Bu yatırımlar ayrıca KOBİ’lerin
ölçek bazlı sorunlarının aşılmasında önemli imkanlar sunarak, mevcut
darboğazdan çıkmalarını da hızlandıracaktır. KOBİ'lerde teşvik ve destek
sistemi ile bilgi işlem teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmasını, insan
kaynakları ve eğitim sistemine yatırım yapılmasını; bilgi güvenliği ile
e-ticaret ile mobil ticaret yatırımlarının artırılması gerekliliğini her
platformda tekrarlıyoruz. Büyük yatırımların; KOBİ'lerin dijitalleşmeleri ve
teknolojik kapasitelerini artırmaları noktasında da önemli imkan ve avantajlar
sağlayacağına inanıyoruz. "
Kadooğlu, ölçülmeyen hiçbir teşviğin amacına ulaşmış bir
teşvik olmadığını belirterek, devlet teşviklerinde en önemli eksikliğin denetim
noktasında yaşandığını söyledi.
Bu teşviklerin hedef yatırımlara dönüşmesi sürecinde kontrol
ve denetimler noktasında bir mekanizma kurulmasının önemine değinen Kadooğlu,
"Bu mekanizma Türkiye'nin sanayide kalkınma ve dönüşümüne büyük destek
sağlayacaktır." dedi.
AA