Endüstriyel Kenevir Üretimine Yatırım Kazandıracak

 “Kenevir” son günlerin en çok konuşulan tarımsal ürünlerinden oldu. Tohumu, lifleri, kökü ve yaprağından çok sayıda sanayi malı üretilebilen kenevirin endüstriyel boyutlarına yönelik farkındalık artarken, yerli ve milli kenevir tohumu çalışmalarında iki çeşit tescile sunuldu. 

İş dünyası ve girişimciler kenevir sanayisi ile ilgili çalışmalara ilgi göstermeye, destek vermeye başlarken, çiftçi ise şubat-mart döneminde başlayacak “kenevir ekim dönemi” öncesinde Hükümetten gelecek açıklamalara odaklandı.


Kenevir Yetiştiriciliği Yapın

Üretici, “pazar fırsatı yaratılır, kenevir üretimi eskiden olduğu gibi yeniden desteklenirse” üretime sıcak bakıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı kenevir üretimine yönelik tarımsal politikaları yeniden şekillendirme çalışmalarını sürdürürken, kenevir konusunda, üreticinin, teknik elemanların, yayım teşkilatlarının bilgi eksikliğini gidermek, birim alandan daha az masraf ile daha fazla verim almak, kenevirin farklı alanlarda kullanım şekilleri, maliyet analizlerini belirlemek amacıyla TÜBİTAK’ın 1003 programı çerçevesinde çağrı başlıkları açtırılması planlanıyor.

“Mucizeler yaratacağı” konusunda fikir birliği olmasa da, kumaştan kağıda, ilaçtan otomotiv sektörüne kadar çok geniş kullanım alanları bulunan endüstriyel kenevir, Türkiye için fırsat olarak görülüyor. 

Öyle ki, 2030’da kenevirden 100 milyar dolarlık katma değer sağlanacağını savunan bile var. Havada uçuşan rakamların ne kadar gerçekçi olduğunu öğrenmek için endüstriyel kenevir üretimini ve getireceği fırsatları araştırdık.

Kenevir Kullanım Alanları

Başkan Erdoğan’ın Türkiye’de yerli kenevir (kendir) üretimine başlanacağı yönünde yaptığı açıklama, uyuşturucu madde imalatıyla özdeşleştirilen kenevirin farklı kullanım alanları ve faydalarını yeniden gündeme taşıdı. 

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre hasat sonucunda elde edilen kenevir her yönüyle değerlendirilebilen bir bitki. Odun ve kömür sıkıntısı çekilen yerlerde lif üretimi için lifleri alınmış odunsu kısımları yakacak olarak kullanılıyor. Küllerinin gübre olarak değeri yüksek. 

Lif ve saplarından elde edilebilen biyo-polimer ve biyo-plastik yakın gelecekte petrol türevlerinden elde edilen polimer ve plastiklerin yerini alması bekleniyor. Belirli bir süre sonra parçalanma özelliğine sahip biyo kökenli bu maddeler çevre kirliliği yapmıyor.

Kenevirin lif randımanı yüzde 18-25 arasında değişiyor. Kenevir lifinin de keten lifi gibi elastikiyeti az, kopma dayanıklılığı yüksek. Kenevir lifinin en önemli özelliği neme karşı dayanıklı olması. Kenevir lifi kendi ağırlığının yüzde 30’u kadar suyu ıslaklık tutmaksızın bünyesinde tutabiliyor. 

Bu özelliği ile balıkçı ağlarının yapımında önemli hammadde. Sağlamlığı nedeniyle de sicim, ip, halat ve urgan yapımında, çadır bezleri, branda bezleri ve askeri amaçlı top örtülerinin yapımında değerlendiriliyor. Ambalaj malzemesi olarak torba ve çuval üretiminde kullanılıyor. Çanta, halı, döşeme, ayakkabı ve şapka yapımında dayanıklı ve ideal bir hammadde.


Kenevir Radyasyonu Temizliyor
Kenevir sapından elde edilen selülozdan kağıt sanayinde yararlanılıyor. Bir dekar kenevir sapından dört dekar ağaca eşit kağıt üretilebiliyor. Üstelik bir ağaç 20-25 yılda yetişirken, kenevir 4-5 ayda yetişebiliyor. Kenevir bazlı asfalt kaplamalar asırlarca bozulmadan kalıyor. 

Binaların yalıtımında kullanıldığında son derece dayanıklı, ucuz, esnek ve zararsız bir hammadde. İkinci derece pres yağları boya vernik üretiminde değerlendirildiğinde son derece ucuz ve dayanıklı bir ürün elde ediliyor. Kenevir yağından üretilen sabunlar ve kozmetik ürünleri doğa dostu olup, suları kirletmiyor. Ayrıca otomotiv sektöründe dc kullanılıyor.

Kenevirin çetene adı verilen tohumlarında yüzde 28-35 oranında omega 3-6 yağ asitleri bulunuyor. İçerdiği yüksek linoleik asiti nedeniyle kolesterol dostu yemeklik yağ olarak değerlendiriliyor. Ayrıca kavrularak çerez olarak da tüketiliyor. Birçok ülkede kuşyemi olarak da kullanılıyor. Yağı alındıktan sonra elde edilen küspesi kesif yem hammaddesi olarak hayvan beslenmesinde değerlendiriliyor. AIDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyoterapinin olumsuz etkilerini azalttığı ve radyasyonu temizlemede faydalı olduğu tıp çevreleri tarafından onaylandı.

Kenevirin Endüstriyel Türü Serbest

Türkiye’de endüstriyel kenevir ekimi serbest. 2313 sayılı Kanun’da “Münhasıran esrar yapmaya yarayan nebatın ekilmesi yasaktır” hükmü gereği esrar yapımını kontrol etmek amacıyla ekim izni alınması mccburiycti bulunuyor. Bu çerçevede izinli kenevir yetiştiriciliği yapılacak iller ve ürünün belli kısımlarına sınırlama getiriliyor. 

1990’da Kenevir Ekimi ve Kontrolü Hakkında yayımlanan yönetmeliğe göre keneviri lif, sap ve tohum amacı dışında yetiştirmek yasak. 

Yönetmelikle Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak olmak üzere 19 ilde kenevir ekiminin izne bağlı olarak yapılmasına izin verildi. Geçen zaman içinde bir takım düzenlemeler yapma ihtiyacı doğan yönetmelik 29 Eylül -201’6’da değiştirildi. 

Yeni yönetmelikte 1990’da yayımlanan yönetmeliğe ilave herhangi yeni üretim bölgesi ihdas edilmedi. Sadece bilimsel araştırma amacıyla araştırma kuramlarınca yapılacak çalışmalar için ilave bir düzenlemeye gidildi. Yapılacak bilimsel araştırmalar ile uyuşturucu madde oranı (tetrahydrocannabinol-THC) düşük kenevir çeşitlerinin geliştirilmesi hedeflendi.

Kenevir Ekilen İl Sayısı Artabilir

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Fara Dergisi’ne yapılan açıklamada, mevcut 19 ilin geçmişten beri geleneksel kenevir tarımının yapıldığı iller olduğu vurgulanarak, “Mevzuat kapsamında lif, sap ve tohum amaçlı üretim için bu illerin dışında yoğun başvuru olması durumunda konu güvenlik açısından, adaptasyon ve ekolojik istekler yönünden değerlendirilecektir” denildi. 2018’de lif ve tohum amaçlı ekim için Kastamonu ve Samsun’da yaklaşık 150 dekar alanda izinli kenevir üretimi gerçekleştiğini bildiren Bakanlık, bu ekim alanlarının il müdürlükleri ve kolluk kuvvetleri tarafından yönetmeliğe uygun olarak denetlendiğini kaydetti.

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Miidürlüğü’ne bağlı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve 19 Mayıs Üniversitesi işbirliğinde TÜBİTAK ve TAGEM destekli THC oranı düşük olan endüstriyel tip kenevir araştırmaları çalışmaları yürütülüyor. 

Tarım Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre proje ile Türkiye kenevir tarımı düşük THC içeriğine sahip çeşitlerle yapılacak ve kontrolsüz tohum girişinin önüne geçilecek. Türkiye tekstil sanayisi kendine özgü kalite ve özelliğe sahip kenevir elyafına kavuşacak.

Yerli Kenevir Tohumu

Yerli kenevir tohumu çalışmalarını yürüten ekipte yer alan 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Aytaç, Üniversite ile Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün bey yıldan bu yana yapılan çalışmalar neticesinde 2019 Ocak’ta yerli ve milli iki çeşidin ortak olarak tescile sunulduğunu açıkladı.

Aytaç,
“Bu tesciller, kenevir bitkisi için Türkiye’de ilk kez olacak. Bu çeşit adaylarımız; ülkemiz ekolojik şartlarına uyumlu. Aşırı sıcak ve aşırı soğuk bölgelerimiz dışında ülke topraklarımızın yüzde 80’inde iyi performans gösterebilecek. Bu çeşitler 2022’de ekonomiye kazandırılacak.”

Üniversite liderliğinde yürütülen TÜBİTAK destekli “Kenevir Popülasyonlarından THC Oranı Düşük Genotiplerin Geliştirilmesi projesini iki yıldan beri yürüttüklerini belirten Aytaç, bıı proje kapsamında Orta Karadeniz bölgesindeki üreticilerden alınan köy popülasyonlarının ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsündeki Gen Bankası’ndan temin edilen genotiplerin fenolojik, morfolojik ve bazı teknolojik özelliklerinin belirlenmesi çalışmalarını yaptıklarını vurguladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre, kenevirde birim alandan daha yüksek gelir elde edilmesi, üreticinin refahının arttırılması için agronomi, mekanizasyon, ekonomisi konularında gerekli çalışmalar da yapılıyor. 

Bu kapsamda; “Saplarından Lif Elde Edilen Bitkilerde (Keten- Kenevir-Isırgan) Tarım Teknikleri ve Mekanizasyonunun Geliştirilmesi, Üretim ve İşleme Maliyetlerinin Düşürülmesi” TAGEM Destekli Kamu-Özel Sektör Projesi yürütülüyor. Projeden elde edilen sonuçlar proje ortağı özel sektör tarafından uygulamaya aktarılacak, ekonomik çıktıları bakımından üretime, üreticiye, sanayiciye (tekstil, makine vb.) direk katkı sağlayacak.

TÜBİTAK ÇAĞRIYA ÇIKACAK


TÜBİTAK 1003 programı çerçevesinde çağrı başlıkları açtırılması planlanıyor. Ayrıca kenevir özelinde kamu özel sektör işbirliği proje başlıkları oluşturulacak. 

Açıklamada, “Türkiye’de kenevir yetiştiriciliğine yönelik olarak 2018’de mazot giibre desteği 14 TL/da ile organik lif kenevir yetiştiren çiftçilere 30 TL/da destekleme yapılıyor” ifadeleri kullanıldı.

Tarım alanında son yılların en önemli keşiflerinden biri olan kenevir üzerine araştırmalar yapan isimlerden biri Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Başkanı Erdem Ulaş. Enerji sektöründe darboğazı çözmek için yeni ürünlere ihtiyaç olduğuna inanan Ulaş, biyokütle enerjisinde tarımın yerini araştırırken, kenevirin ön plana çıktığını görmüş. Ulaş, sekiz yıldır kenevir üzerine çalışmalar yapan araştırmacı yazar İsmail Tokalak ile ortak çalışmalar yapıyor. 

Ulaş, Enstitü’nün dünyada ilk kenevirden kompozit üretilen X-Ray cihazı, kenevirden el dezenfektanı üzerine patent alıp, Ar-Ge tesislerinde bu ürünleri üretip tanıtımını yaptığını belirtti. Kenevirin 1 kilogram yerli kömüre göre ortalama 1.5 kat daha fazla enerji verdiğini belirten Ulaş, “Kenevir 4 bin 400 kilo kalori/kilogram enerji veriyor, ülkemizdeki linyit kömürünün ka-lorifik değeri 2 bin-4 bin Kcal/kg yani ortalama 3 bin kcal/kg.

Dolayısıyla Kenevir peletlerinden biyokütle ile elektrik üretimi hem çok verimli hem de işletme ve bakım maliyetleri düşük olacak. Keza aynı şekilde Kenevirden biyoyakıt yapılabilir. Tohumlarında yağ” diye konuştu.

Kenevir üzerine yaptığı bu çalışmaları topladığı “Mucize Bitki Kenevir” kitabının geçen yıl basıldığını söyleyen Ulaş, Kasım ayında ise kitabın genişletilmiş versiyonunun baskısının yapıldığını ifade etti. Bu baskıyı ve yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgileri Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiklerini söyleyen Ulaş, geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın kenevir üretimine ilişkin yaptığı açıklamaların Türkiye’de endüstriyel bir devrim başlatabileceğini vurguladı.
Kenevir ekim mevzuatının ivedilikle güncellenmesi gerektiğini söyleyen Ulaş, kenevirden üretilecek ürünlere yönelik mesleki eğitim kursları, akademik düzeyde üniversite programları ve hatta ABD’nin yaptığı gibi Kenevir Üniversitesi kurulması gerektiğini vurguladı.