![]() |
Tamer Ashraf |
Kendi işini kurmak, sabit bir maaşla yetinmeyip kendi
sınırlarını çizmek isteyenler yepyeni bir hayata adım atarlar. Akıllara iş
kurma fikri girdiği anda yeni iş kurmak için neler yapılması gerektiği kadar
kârlı iş fikirleri arasından seçim yapmaya dek uzanan çetrefilli bir süreç
başlar. Girişimciler iş fikirleri konusunda genel olarak heyecana kapılırlar ve
azimle çalışarak bir an önce şirket kuruluşunu tamamlamaya odaklanırlar. “İş
fikri bul, sermayeye ulaş, şirketini kur, dükkanı aç” sürecine indirgenebilen
yeni iş kurma süreci belli riskleri de gün yüzüne çıkarır.
Yeni bir iş kurmak ne kadar kolay gibi görünse de kendisine
has önemli zorluklar barındırır. Sermaye erişimi de, finansman kaynaklarının
sürekli hale getirilmesi de, iş fikri seçimi de kurumsal kimlik oluşturulması
da yeni iş kurma sürecinin aşılması gereken engelleri arasında gösterilebilir.
Bir de rekabet girdi mi işin içine, ki en başından detaylı bir swot analizi gerekmektedir,
girişimcilerin hızla adım attıkları bu yolda zaman zaman sendelemesi normaldir.
Bu yazımızda “iş kurmak istiyorum” diyenlerin ve başarılı bir iş yürütmek isteyenlerin
dikkat etmesi gerekenlere odaklanacağız. Siz de kendi kanatlarınızla uçmak,
dükkan açmak veya kendi işinizin patronu olmak istiyorsanız önerilerimizden
yola çıkarak güvenli bir ticari yolculuğu başlatabilirsiniz.
1. Sermaye Olmadan da İş Kurabilirsiniz
Kendi işini kurmak isteyenlerin en büyük yanılgılarından
biri sermayeye sahip olamadıkları takdirde işlerini kuramayacakları yönündeki
düşünceleridir. Bir iş kurmak için sermaye en önemli gereksinimlerden olsa da
sermayesiz iş fikirleri giderek yaygınlaşmaktadır. Ücretsiz bayilik veren
firmalar, düşük sermayeli işler ya da az para ile başlanabilecek iş fikirleri
kategorilerinde birçok alternatif girişimcilere sunulur. Sermayesiz iş
fikirleri girişimcilerin konforunu arttırırken yepyeni ve fark yaratan iş fikirleri
bulan girişimciler için durum bambaşka bir hal alır.
Girişimcilik ekosistemine verilen önemin artması sonucu
Türkiye’de de melek yatırımcılık konsepti hızla gelişmektedir. Melek yatırımcı
ağları Türkiye’nin dört bir yanındaki başarılı yatırımcıları bünyesinde
barındırmakta ve fikrine güvenen girişimcilerin hem sermaye hem de süreç
desteği almasını kolaylaştırmaktadır. Melek yatırım ağları kendilerine
destekleyecekleri iş fikirleri doğrultusunda özel bir alan yaratabilirler.
Örneğin bazı melek yatırımcı ağları yalnızca web tabanlı girişimleri
desteklemeyi bazıları ise teknolojik iş fikirleri ile ilgilenmeyi tercih
edebilirler. Kendi işini kurmak için sermayeye ihtiyaç duyan girişimciler melek
yatırımcı ağları sayesinde iş fikirlerini tanıtabilme ve destek sağlayabilme
ayrıcalıklarına sahip olabilirler.
Sermaye sorunu yaşayan girişimciler için melek yatırımcı
aramak değerlendirilebilecek seçeneklerden yalnızca bir tanesidir. İş fikri
melek yatırımcılık konsepti ile uyuşmayanlar sermaye ihtiyaçlarını devlet
desteklerinden yararlanarak karşılayabilirler. Daha geleneksel bir davranış
modeli benimsenecekse yakın çevreye başvurmak da yeni iş kurma sürecinde
ihtiyaç duyulan sermayeye erişmeyi sağlayabilir.
Yeni iş kurmak ve sermaye gereksinimi arasındaki organik bağ
girişimcileri tedirginliğe sürüklememelidir. Sermaye olmaması büyük bir
sorundur evet, yine de iş kurmayı engelleyecek derecede önemli değildir. İş
kurma sürecinde girişimciler mutlaka sermaye arayışına çıkmalı ancak yakın
çevrelerinden para isteme ya da devlet desteklerinden yararlanmaya başlamadan
önce gerekli analizleri tamamlamalıdır. Büyük yatırımlar yapma ile iş kurma
arasındaki fark anlaşıldığı takdirde girişimciler daha pozitif bir düşünce
şekli benimseyebilirler. Sadece sermaye azlığı ya da yokluğu nedeniyle iş kurma
fikrinden tüm kapılar zorlanmadan vazgeçilmemelidir. Başarılı girişimcilik
hikayeleri incelendiğinde çekilen zorlukların kazanılan zaferi büyüttüğü net
bir şekilde fark edilebilir.
2. İş Kurmadan Önce İş Fikrinizden Emin Olun
Amaç yalnızca bir iş kurmak ve kendi işinin patronu olmaksa
emin olun bu isteğe ulaşmak düşünüldüğü kadar zor değildir. Önemli olan
girişimcinin doğru iş fikri ile ticari faaliyetlerine başlamasıdır. Defalarca
denenmiş ve deneyenlerin yüzünü güldürmüş iş fikirleri arasından seçim yapmak
da bir tercihtir, farklılık sunarak tüm rakipleri geride bırakmak da. İş kurmak
isteyen girişimciler iş fikirleri arasında seçim yaparken ciddi bir şekilde
analizler gerçekleştirmelidir. Hangi iş fikri ile yola çıkılacağı, o iş
fikrinin nasıl hayata geçirileceği ve iş fikrinin nasıl özgünleştirilebileceği
belirlenmelidir.
İş fikri bulma ve o iş fikrini hayata geçirme sürecinde
girişimciler yaratıcılıklarına başvurmalıdır. Herkesle aynı hizmeti ya da aynı
ürünü benzer şekilde sunmak girişimcilerin vizyonunu ortaya koyar; bu eğilim de
tüketicilerin dikkatini çekemez. Girişimcilik söz konusu olduğunda iş kurma
sürecinde yenilikçi bir bakış açısının benimsenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Hedef kitlesinin dikkatini çeken, onlara kendilerini ayrıcalıklı hissettiren,
müşterilerinde güven uyandıran ve kaliteden ödün vermeyen girişimciler eninde
sonunda hak ettikleri başarılara imza atabilirler. Girişimcilik ekosisteminde
farklı olmaktan ve yenilikleri denemekten korkanlar maalesef ki başarısızlık
ihtimali ile yüzleşmek zorundadır.
Farklılaşmak neden bu kadar önemlidir hakkında da kısa bir
açıklama yapmak istiyoruz. Tüketiciler satın alacakları ürünlerin ve
hizmetlerin farklı olmasını isterler; ürün ve hizmet farklılığı söz konusu
değilse bir işletmeyi tercih etmeyi sürdürmek için onlara sağlam gerekçeler
verilmesi gerekir. Bu nedenle doğru iş fikri bulmak kadar iş fikrinin uygulama
sürecinin de ticari başarıları etkileyeceği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
İnovatif düşünen, iş fikirlerinde ya da hizmet süreçlerinde inovasyon ışığında
yürüyen girişimciler para kazanma kaygılarından kurtulabilirler.
3. Kendi İşini Kurmak Dinlenmek Değildir
Yeni bir iş kurmak herkes için farklı anlama gelebilir. Bazı
girişimciler yeni bir iş kurarlar ve kendi fırsatlarını kendileri yaratmak
isterler, bazı girişimciler iş kurarlar ve ticari dehalarını ispatlama
motivasyonu taşırlar, bazı girişimciler daha çok para kazanabilecekleri
zamanları iple çekerken bazı girişimciler ise iş kurduktan sonra daha düşük
tempolu çalışma düzeninin hayalini kurarlar.
Girişimcilerin iş kurduktan sonra her zamankinden daha çok
yorulmayı göze almaları gerekir. Çalışmadan, çabalamadan, yorulmadan ve hatta
isyan edecek seviyelere gelmeden bir iş fikrini layıkıyla yerine getirmek
mümkün değildir. İş kurduktan sonra yasal sorumluluklar üstlenilmiş olur,
harcanan sermaye daha çok para kazanma gereksinimini doğurur, işin yürümesi
için personellerle ilgilenilmesi gerekir, müşterilerle uğraşmak ve onları ikna
etmek apayrı bir yük anlamına gelir. İş kurulana, oturana ve kendi ayakları
üzerinde durana kadar girişimciler yeri geldiğinde gece gündüz çalışmayı göze
almalıdır. Bu nedenle iş kurmak istiyor ancak sonrasında çaba harcamadan işler
tıkırında gitsin görüşünü benimsiyorsanız, iş kurma zahmetine katlanmanıza hiç
gerek olmadığını söyleyebiliriz. Çalışmayı tercih etmeyenlerdenseniz kendi
güvenli sularınızda küçük heyecanlar yaşayabilir, küçük miktarda yatırımlar
yaparak ek gelir elde edebilirsiniz. Ama iş kurmak?, işte bu seçim çalışmayı
tercih etmeyenlere oldukça ağır gelebilir.
4. Zaman Yönetiminde Profesyonelleşmeniz Gerek
Kendi işinizi kurduğunuzda zamanın su gibi akıp gittiğini
fark etmeniz olasıdır. Özellikle tek başınıza bir sorumluluk altına girdiyseniz
ve danışmanlardan destek almamak gibi bir hata yaptıysanız vay halinize!
Sabahlara kadar çalışsanız dahi zaman yönetiminde iyi olmadığınız takdirde tüm
düzeninizin tepetaklak olacağı gerçeğini değiştirmekte zorlanırsınız! Zaman
yönetiminde bir an önce uzmanlaşmalı ve vaktinizi mümkün olduğunca verimli
kullanmayı öğrenmelisiniz.
Zaman yönetiminde başarı kazanmak için gün içerisindeki
işlerinizi en az bir gün önceden planlamalı, planınızı unutmamak için gerekirse
anımsatıcı fonksiyonları olan mobil uygulamalardan destek almalı, gün
içerisinde gereksiz hiçbir işle ilgilenmeden önce en önemli sorumluluklarınızı
yerine getirmelisiniz. Yoğun tempo içerisinde kaybolmayıp tempoyu kontrol
edebilirseniz gün içerisinde kendinize ve ailenize de zaman ayıracak boşluklar
yaratabilirsiniz. Aksi takdirde sürekli iş düşünmek, işle ilgili plan yapmak ya
da yetiştirmeniz gerekenlere odaklanmak sizi fazlasıyla yıpratacaktır.
5. Operasyonel Gereksinimlerinizi Belirleyin
İş kurmak ve girişimci olmak isteyen birçok kişi sadece iş
fikrine odaklanır. Ancak iş fikri ile ilgili düşünceler genellikle müşterilere
ne satılacağı ya da neyin ne kadara satılacağı ile sınırlı olur. Halbuki
satılacak ürün ya da hizmet iş fikrinin başarısında yalnızca bir değişkendir.
İş fikrinin uygulanabilirliği ve başarı ihtimali organizasyonel gereksinimler
ile birlikte değerlendirilmelidir. İşletmenin nasıl işleyeceği üzerinde kafa
yorulmalıdır. Örneğin bir e-ticaret sitesi açmak istiyorsanız ürün seçimi
yaptıysanız daha kapsamlı soruların yanıtlarını bulmaya çalışmalısınız.
Ürünleri sattınız diyelim o ürünleri nasıl teslim edeceğiniz, ürünlerle ilgili
bir sorun çıkması halinde nasıl uygulamalar benimseyeceğiniz, ürünlerin
ödemesini hangi şekilde alacağınız, ürünlerin iade edilmesi durumunda nasıl bir
hizmet süreci uygulayacağınız gibi operasyonel süreçleri yürütebilmelisiniz.
Farklı iş planları yaparak ve karşılaşmanız muhtemel sorunları önceden
belirleyerek operasyonel gereksinimlerinizi tespit edebilirsiniz.
6. Ortaklık Fikrine Hemen Karşı Çıkmayın
Kendi işinizi yalnız açmak isteyebilirsiniz, yıllarca patron
olmanın hayalini kurduğunuzda ortaklık fikirleri elbette size cazip
gelmeyecektir. Ancak bazı ortaklıklar işinize de size de değer katabilir, bu
ihtimali de hemen elememelisiniz. Sermayeniz yoksa ya da gerçek manasıyla karlı
olduğunu düşündüğünüz bir iş fikri bulmakta zorlanıyorsanız sizi tamamlayan
bireylerle ortaklık oluşturabilirsiniz. Ortaklı çalışma modeli için bir kişinin
illaki akrabanız ya da arkadaşınız olmasına da gerek yoktur. Ortak seçerken
ihtiyaçlarınızdan hareket etmelisiniz. Ticari başarı duygusal yaklaşımları
sevmez, ortak çıkarlar söz konusu olduğunda
ve ortak çözümler mümkün göründüğünde ortaklık oluşturmak en mantıklı seçenek
haline gelebilir.
7. Analiz, Analiz, Analiz
İş fikri buldunuz ya da birden fazla iş fikri arasından
seçim yapacaksınız; bu noktada hobilerinize ya da keyif aldığınız şeylere
yönelebilirsiniz. Bu da bir tercihtir, yine de bizim önerimiz analiz yapmanız
yönünde olacaktır. Girmek istediğiniz sektörü, sektörün karlılığını, sektörün
potansiyelini, sektördeki rakipleri, müşterilerin tercihlerini, satmayı
planladığınız ürün ya da hizmete duyulan ihtiyacı, hedef kitlenizin temel
özelliklerini ve daha birçok konuda analiz gerçekleştirebilirsiniz. Genel
anlamda Pazar araştırması olarak tanımlanan bu araştırmaları bireysel olarak ya
da bu işi yapan profesyonellerden hizmet alarak tamamlayabilirsiniz.
8. Ek Harcamalara Hazırlıklı Olun
Sermaye gereksinimi kendi işini kurmak ve bu işi yürütmek
isteyenlerin dinmeyen çilesidir. Sermaye azdır; sermaye bulunur iş kurulur, iş
kurulur ani harcamalar çıkar ve yeni bir sermaye gereksinimi kapıyı çalar.
Sermaye bulunursa ne ala, iş gelişebilir ve işletme kendini döndürmeye
başlayabilir. Peki sermaye bulunmadığında ya da nakit akışı sağlanmadığında bir
girişim hayatta kalabilir mi? Günümüzde girişimciler genellikle bu hataya
düşüyorlar. İş kuranlar hemen para kazanabileceklerini düşünüyorlar ve ek
sermaye erişim imkanlarını kısıtlıyorlar.
İş kurmak isteyenlerin tamamının ek sermaye sahibi olması
gerekir. Sermaye hazır birikim şeklinde olmak zorunda değildir ama bir
girişimci gerektiğinde kredi çekebilmeli ya da nakit akışını sağlayabilecek
imkanlarını kullanabilmelidir. Aksi takdirde iş kendi potansiyelini
gösteremeden piyasadan silinmek kaçınılmaz hale gelecektir. “E o zaman verilen
emekler, harcanan paralar, geçirilen uykusuz geceler ne olacak?” diye
düşünebilirsiniz, bu nedenle ek sermaye gereksinimi en başından
hesaplamalısınız. Aileniz zengin değilse, zengin tanıdıklarınız yoksa ya da
olsa dahi siz onlardan para isteyemeyecekseniz elinizi taşın altına sokma
vaktinizin geldiğini düşünebilirsiniz. Kendi işinizi kurduktan sonra bile ek
gelir elde edebileceğiniz ek iş fikirlerine yönelebilirsiniz. Yetenekleriniz ve
becerileriniz doğrultusunda işinizi ayakta tutabilmek için gerekli parayı yine
kendiniz çalışarak temin edebilirsiniz. Zorlu ve yorucu bir döneme girmeye
hazır olmadığınız sürece kendi işinizi kurma yolcuğuna çıkmamalısınız.
9. Amacınız Ne?
İş kurmadan önce nasıl ki beklentilerinizi hesaba
katıyorsunuz aynı şekilde amaçlarınızı belirlemek için de kendinize zaman
tanımalısınız. Bu hayattaki amacınızın ne olmasını istediğiniz, nasıl bir hayat
sürmenin hayalini kurduğunuz gibi gerçekler iş fikri seçiminizi de iş modeli
tercihinizi de etkileyecektir.
Amacınız bol zamanınızın olacağı, rahat bir hayat yaşamanızı
sağlayacak ve sizi sorumlulukları ile sıkmayacak bir iş fikri ise seçimlerinizi
bu doğrultuda yapmalısınız. Amacınız çok para kazanmak ya da zorluğu ne olursa
olsun hedeflerinize yürümekse iş fikri seçiminizi bu yönde
şekillendirmelisiniz. Süreç tamamen sizin kontrolünüzde ise sizin ne istediğiniz
gerçekten çok önemlidir. Zorlukları da lüksleri de ikilemleri de yaşayacak olan
sizsiniz. İş kurmaktan kastınız ve işinizle ilgili beklentileriniz
ihtiyaçlarınıza yanıt vermediğinde en çok siz etkilenecekseniz. Sadece
başkaları istiyor ya da sizin yapabileceğinize güveniyor diye iş kurmak
mantıklı değildir, sizin istekleriniz ve sizin hayatınızı nasıl yaşamayı
istediğiniz yeni bir iş kurmak söz konusu olduğunda en önemli değişkenlere
dönüşecektir.
10. İş Kurmadan Önce Reklam Çalışmalarına Başlayın
İşinizi kurmak için somut adımlar attığınız andan itibaren
reklam çalışmalarına başlamanızı öneriyoruz. İşinizi dükkan açarak kursanız da
internet üzerinden iş yapsanız da reklam çalışmalarına duyacağınız gereksinim
ortadan kalkmaz. Fiziki bir işletmeniz olacaksa tadilat süreçlerinde
açılışınızı duyuracağınız bir reklam kampanyası düzenlemenizi öneriyoruz. Aynı
şekilde e-ticaret ya da web tabanlı bir iş yapacak olsanız da reklam ve tanıtım
çalışmalarının önemini yadsımamanız gerektiğine inanıyoruz. Rekabetin yoğun
olduğu mecralarda ön plana çıkacağınız, iş fikrinizi başarıyla duyurup
diğerlerinden farklılaştığınız konuları vurgulayabileceğiniz tanıtım
çalışmaları işletmeniz kurulduktan sonraki erken dönemde kârlılığınızı
arttırabilir. İşinizin daha başarılı bir başlangıç yapması adına bu gerçeği
görmezden gelmemelisiniz.
11. Profesyonellerden Hizmet Alın
Kendi işinizin sahibi olmak istiyorsanız ve şirket tipini
belirleyip şirket kurulumunu gerçekleştirdiyseniz mutlaka profesyonellerle
yolunuz kesişir. Mali müşavirler ve avukatlar işinizi kurduğunuz andan itibaren
en yakın dostlarınıza dönüşecektir. Devlet kurumları ile ilgili işlerinizi
yürütmek ya da karşılaşabileceğiniz ihtilaflı durumlarla baş edebilmek için
profesyonellerin sunduğu güvenlikten yararlanmanızı öneriyoruz. Vergilerinizi
takip edebilmek, yasal yükümlülüklerinizi yerine getirebilmek ve işletmenizin
karşılaşması muhtemel yaptırımlara yol açmamak için güvenebileceğiniz ve işinde
iyi olduğuna inandığınız kişilerle çalışmalısınız.
“Kendi işimi kurmak istiyorum” hayali ile çıktığınız iş
kurma serüveninde birçok zorlukla karşılaşacaksınız. Sizi vazgeçirmeye
çalışacak kişilerle de iş fikrinizin muhteşem olduğunu söyleyenlerle de muhatap
olacaksınız. İş kurarken herkesin söylediklerini dikkate almalısınız, ancak en
son kararı veren yine siz olmalısınız. Çevrenizden gelen uyarılar da öneriler
de sizin için önemlidir, çünkü hiç kimse tek başına her olasılığı öngöremez.
Size söylenen şeyleri lehinize çevirirseniz ve kendi hedefleriniz doğrultusunda
gereken dersleri çıkarırsanız başarılı bir iş fikrini sorunsuz bir şekilde
hayata geçirebilirsiniz. İş kurma sürecinin kendine has zorlukları ile de
yüzleşmeye hazırsanız, daha ne olsun! Siz de kendi işi olanlar kervanına
katılabilirsiniz.
Peki sonra? Kendi işinizi kurdunuz, bir şekilde sermaye
sorununuzu da çözdünüz. İşletmeniz faaliyete geçtikten sonra artık huzurlu bir
hayat yaşayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
İş kurmak kadar işi doğru bir şekilde yürütmek de önemlidir.
Hangi sektörde faaliyet gösterirseniz gösterin hangi ürün ya da hizmeti satıyor
olursanız olun işinizin başarısını arttırmak için yapmanız gerekenler olduğu
gerçeğini değiştiremezsiniz. Yazımızın ikinci bölümünde kendi işini kuran ve
başarılı olmak isteyenlere özel tavsiyelerimizi bulabilirsiniz.
İş Dünyasında Başarılı Olmak İsteyen Girişimcilere Tavsiyeler
Kendi işini kuran birçok girişimci başarısızlıkla
karşılaşıyor. İşletmelerin başarısız olmasına neden olan birçok faktör olsa da
genellikle sermaye erişiminde yaşanan sorunların, iş fikrine ihtiyaç
duyulmamasının, yanlış kişilerle ortaklık kurulmasının, rekabete direnememenin
ve yanlış fiyat politikasının işletmelerin sonunu getirdiği biliniyor. İş
dünyasında az önce saydığımız nedenler haricinde lokasyon seçiminde yapılan
yanlışlar, etkisiz pazarlama çalışmaları, iş planında yapılan hatalar ve hedef
kitleye hitap edilememesi gibi nedenler de başarısızlığa yol açabiliyor.
Girişimcilerin başarılı bir işi yürütebilmesi için süreci
enine boyuna düşünmesi, gerekli önemleri gereken zamanda alması ve kesinlikle
işini şansa bırakmaması gerekiyor. Tek düze bir iş stratejisinin değişen ve
gelişen dünyada işe yaramayacağı gerçeği göz önünde bulundurularak girişimcilerin
dikkatli olması öneriliyor.
1. Müşteri Deneyimine Odaklanın
Son yıllarda sıklıkla duyduğumuz ve duymaya devam edeceğimiz
müşteri deneyimi, sektörel rekabet arasından sıyrılmak isteyen girişimcilerin
dikkat etmesi gereken kavramların başında yer alıyor. En kısa şekilde
müşterilerde bırakılan izlenim olarak ifade edilebilen müşteri deneyimi,
markaların müşteriler tarafından nasıl algılandıklarını etkileyebiliyor.
Müşteri deneyimini iyileştirmek isteyen firmaların müşteri ile temas ettikleri
tüm süreçleri planlamaları gerekiyor. Müşteriler markalarla ilk teması artık
web sitelerinden ya da sosyal medya hesaplarından kurdukları için dijital
alanda varlıklarını güçlendiremeyen girişimcilerin işleri bir kat daha
zorlaşıyor. Yapılan araştırmalar ve analizler müşteri deneyiminin satın alma kararları
üzerinde çok etkili olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarında markalarla
ilgili olumlu izlenime sahip olan müşterilerin %86’sının müşteri deneyimine çok
önem verdiği gerçeği gösteriliyor. Doğal olarak kendi işini kuran ve
müşterilerini etkilemek isteyenlerin müşteri deneyimini iyileştirmek için tüm
adımları atması gerektiği sonucuna varılıyor.
2. Şirket Sahipleri Dinlemeli!
İşletmenizi kurduğunuz andan itibaren sizden alışveriş
yapanlar ya da yapmayı düşünenlerin önerilerine maruz kalmaya başlarsınız. Geri
bildirimler geldiği zamanlarda nasıl bir tutum sergilediğiniz gelecek dönemdeki
başarılarınızın dinamiğini oluşturur. Müşteriler hem iyi hem de kötü
görüşlerini sunabilirler, onların söylediği her şeyi dinlemelisiniz. Birebir
uygulamasanız dahi müşterilerinizden gelen bildirimlerin iş geliştirme
aşamasında işinize çok yarayacağı gerçeğini görmezden gelemezsiniz.
Kendiliğinden gelişen bir Pazar araştırması süreci olarak
sınıflandırabileceğiniz müşteri yorumlarını işinizi bir üst seviyeye taşımak
için değerlendirebilirsiniz. Müşteri yorumlarını objektif bir şekilde
değerlendirdikten sonra organizasyon yapınızı esnek hale getirirseniz
müşterilerin ihtiyaçlarını dikkate alan, öngörülü ve vizyoner işletmeler arasındaki
yerinizi alabilirsiniz.
3. Güven Verin, Güven Duyulmayı Hak Edin
Müşterilerin güven duymadığı bir işletmenin başarılı olma
şansı sizce nedir? Satın alma kararı veren müşterilerin %91’inin güvendikleri
markalardan alışveriş yaptığını söylesek, ne dersiniz? İşin özü bir işletme açıyorsanız
ve işletmenizin başarılı olmasını istiyorsanız müşterilerde güven uyandırmak
zorunda kalırsınız. Aksi bir ihtimal söz konusu değildir, eğer siz markanızı
güven duyulan markalar arasına sokmak için yapmanız gerekenleri ihmal ederseniz
işletmenizin sonunu kendiniz hazırlamış olursunuz. Müşterilerde güven
uyandırmak için kendinizi ve işletmenizin misyonunu net bir şekilde ifade
etmeli, sattığınız ürünlerin fiyat politikasını adil bir şekilde belirlemeli,
müşterilerinizden gelen şikayetlere çözüm üretmeli, müşteri sadakatini
kazanmalı ve ürünlerinizin özellikleri ile ilgili gerçeği yansıtmayan
bilgilerden uzak durmalısınız. Bu yöntemle müşterilerinizin firmanız ile ilgili
gerçekçi beklentiler oluşturabilir, sizi tercih edenlerin beklentilerini en iyi
şekilde karşılayarak puanınızı yükseltebilirsiniz.
4. Firmanızın Tanıtım Çalışmalarına Ara Vermeyin
Kriz dönemlerinde markalar reklam ve tanıtım harcamalarını
keserler. Kar ettikleri düşüncesiyle mutlu olan girişimciler kriz döneminin
sonunu göremezler. Kriz dönemini fırsata çevirenler yani reklam ve tanıtım
harcamalarını kesmeden bilinirliklerini yükseltebilenler gerçek bir karlılıkla
buluşabilirler. Firmaların reklam stratejileri faaliyet gösterdikleri sektöre,
müşterilerinin demografik yapısına, özelliklerine, beklenti ve isteklerine göre
değişiklik göstermelidir. Her firma için geçerli olan bir pazarlama
stratejisinden bahsedilemez, her firma sahip olduğu özellikler ve hitap ettiği
kitle nedeniyle özel pazarlama stratejilerine ihtiyaç duyar.
Siz de kendi işinizi kurduysanız ve uzun soluklu bir
başarıyı hedefliyorsanız iş fikrinize en uygun pazarlama yöntemlerini tercih
etmelisiniz. Bu aşamada mutlaka web sitenizi kurmalı, sosyal medya platformları
arasından hedef kitlenize en sağlıklı şekilde erişebileceklerinizi belirlemeli,
markanızın sesini oluşturmalı ve dijital dünyaya parmak izlerinizi
bırakmalısınız. Enine boyuna düşünerek geliştirdiğiniz dijital pazarlama
kampanya sonuçlarını ölçümleyerek ve analizleri tamamlayıp kampanyaları
geliştirerek satın alma kararı vermeden internet araştırması yapan çok geniş
bir kitlenin karşısına çıkabilirsiniz.
5. Personellerinizi Seçerken Dikkat!
Yüz yüze hizmet verdiğiniz bir iş kurduysanız ve artık iş
potansiyeliniz gereği personel alımı yapmaya ihtiyaç duyuyorsanız bu süreci de
şansa bırakmamalısınız. Siz iş yerinde yokken sizi temsil edecek,
müşterilerinizi karşılayacak, sorularınıza yanıt verecek ve müşteriyi satışa
ikna edecek personellerin önemini göz ardı edemezsiniz. Yalnızca düşük maaş
istiyor diye kriterlerinizi karşılamayan bir personeli işe almak kısa, orta ve
uzun vadede sizi zarara sokabilir. Bu nedenle personel seçimi sırasında
personelin bireysel özelliklerini, deneyimini, evinin işe olan uzaklığını,
geçmiş yıllardaki iş tecrübelerini, eğitimini, insan ilişkilerinde iyi olup
olmadığını ve kişisel yargılarının sizinle örtüşüp örtüşmediğini
düşünmelisiniz. Deneyimsiz bir personeli yetiştirmek üzere işe alacağınızda ise
bir kere daha kartları dağıtmalısınız. Bir personeli yetiştirmek zaman harcamak
ve yatırım yapmak demektir. Bu nedenle personel seçimi hiçbir zaman yeterince
planlanmadan gerçekleştirilmemelidir.
6. Sağlığınıza Dikkat Edin
İş kurma ve sahip olduğunuz işi geliştirme aşamasında
beklemediğiniz ya da öngöremediğiniz bir yoğunluk içerisine girebilirsiniz.
Doğrudan işinizle ilgili görünmeyen kişisel sağlığınızı ister istemez ihmal
edebilirsiniz. Bu davranıştan bir an önce kaçınmanız gerektiğini hatırlatmak
istiyoruz! Fiziksel sağlığınızı iyileştirmek adına beslenme düzeninize dikkat
etmeli, egzersiz yapmalı ve mutlaka uyku kalitenizi arttırmalısınız. Yeterince
uyumazsanız gün içerisinde konsantrasyon güçlüğü yaşayabilir, dikkatinizi
yitirebilir, olaylara objektif bakabilme yetinizi kaybedebilir ve haliyle
yanlış kararları art arda verebilirsiniz. Mental ve fiziksel açıdan sağlıklı
olmazsanız işinizin yönetimi ve geliştirilmesi sizin için külfet haline
dönüşür.
7. Mümkün Olduğunca Eve İş Götürmeyin
Şimdiye kadar sunduğumuz tavsiyelerden belki de en zor olanı
budur. Girişimcilik yüksek tempolu ve fedakarlık isteyen bir yönelim olduğu
için birçok girişimci henüz iş fikirleri arasından seçim yaparken tüm zamanını
işine adar. Eve iş götürmek rutin hale gelir ve dolayısıyla kişinin ne
kendisine ne de ailesine ayırabileceği zaman kalır. Bu durum zaman içerisinde
aşırı bir strese, yorgunluğa ve hatta bıkkınlığa neden olabilir. Bireysel
hedeflere erişmek için sürdürülen bu amansız mücadele kişinin sağlığının
karşısına bir tehdit olarak dikilir. Herkes gibi girişimcilerin de zaman zaman
derin bir nefes almaya, soluklanıp işten uzaklaşmaya ihtiyacı vardır.
Sosyalleşme insan doğasının temel taşıdır ve sosyal hayatından ödün veren
girişimciler kendi gerçekliklerinin yükünün altında kalır.
8. Her Şeye Yetemezsiniz!
İş fikrini buldunuz, şirketi kurdunuz, şirketiniz kendi
ayakları üzerinde durmaya başladı ve işleriniz açıldı. Buraya kadar her şey
normal ancak bir işletmenin ticari faaliyetlerinin devam edebilmesi için
büyümesi ve gelişmesi gerekir. Büyüme ise bir girişimcinin tek başına
üstlenemeyeceği, üstlenmemesi gereken bir değişimdir. İş hacminin artması yeni
müşterilerin bulunması, mali sorumlulukların takip edilmesi, reklam
çalışmalarının yapılması, ek işlerin ortaya çıkması halinde o işlere
odaklanılması, müşterilerin sorunlarının çözülmesi, yatırım fırsatlarının takip
edilmesi ve daha birçok örnekle geliştirebileceğimiz sorumlulukların tamamı tek
bir girişimci tarafından üstlenilmemelidir. Girişimciler işlerinin gerektirdiği
şekilde personel seçimi yapmalı, sorumluluklarını azaltmalıdır.
“Bir girişimci haftada 40 saat çalışmak zorunda kalmamak
için 80 saat çalışmayı göze alabilen kişidir” sözüne tamamen katılsak da
girişimcilerin tek başlarına her şeyi yapmaması gerektiğine inanıyoruz. İş yükü
altında ezilen girişimciler işlerine dışardan bakabilecek fırsatı
yakalayamazlar. Fikir insanı olarak körelmek istemiyorsanız siz de işinizi
kurduktan sonra bu gerçeklerin farkında olmalısınız.