SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ
Tamer Ashraf |
Google’a göre etkili bir takımın nasıl özellikleri var?
Takım verimliliği hemen hemen her şirketin gündeminde olan
önemli bir konu. Etkili iş sonuçları, huzurlu bir iş ortamı ve sürdürülebilir
şirket politikalarında şüphesiz başarılı takımların etkisi oldukça büyük.
Google, işte sırf bu nedenle konuya eğilmiş ve etkili bir takımın haritasını
çıkarmak üzere bilim insanlarıyla masaya oturmuş. İşte araştırma sonucunda
ortaya çıkan veriler…
Etkili bir takımın karakteristiği nedir? Üretken takımlarda
hangi koşullar sağlanmıştır? Bir takımı hangi özellikler başarılı kılar? İşte
bu soruların cevabını bulmak isteyen Google, 2013 yılında İnsan Analizi
departmanından sorumlu Abeer Dubey önderliğinde Aristoteles Projesi’ni hayata geçiriyor.
Kısa bir süre sonra Yale’den Julia Rozovsky’ye devredilen araştırma, daha önce
mükemmel takımın özelliklerini anlamak için milyonlarca dolan harcayan Google
için yepyeni bir başlangıç olarak tanımlanmış.
Araştırmanın amacı
Projeye göre amaç, yıldız takımı oluşturan özelliklerin
mükemmel karışımını bulmak olarak ortaya çıkıyor. Bu hedefle iki yıl boyunca
180’den fazla Google takımı inceleniyor ve spesifik ve genel özellikler tespit
edilmeye çalışılıyor.
Sonuçlar
Araştırmada başarıyı ve başarısızlığı etkileyen 250’den
fazla faktör tespit ediliyor, ama bunu tam olarak açıklayan bir model
bulunamıyor.
Sonuçlara göre benzeşen takımlarda bile süreçler ve kişiler
farklılık gösteriyor.
Arkadaşlık, güçlü yönetim, kişisel ilgi alanları, cinsiyet
ve dayanıklılığa dair bilgilerin bile temiz bir içgörü sağlayamadığı
anlaşılıyor.
Özellikle öne çıkan tespitler
Bir kaç üst düzey çalışanın, grubun kolektif başarısından
daha az önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Başarıda grup normlarının esas olduğu ve bu normların yazılı
olmayan kurallardan oluştuğu görülüyor.
Takım üyelerinin kim olduğundan ziyade birlikte nasıl
çalıştıklarının önemli olduğu anlaşılıyor.
İşte Aristoteles sonuçlarına göre, önem sırasıyla 5 temel etkili takım özelliği:
Psikolojik güvenlik
Takım herkesin görüşlerini rahatlıkla ifade edebildiği,
yargısız sorular sorarak risk alabildiği bir yer olmalı. Burada en önemli iş
yöneticilere düşüyor. Yöneticilerin koruma sağlaması, güvenli bölgeler oluşturarak
herkesin gardını düşürebileceği ortamlar sağlaması çok kritik. Psikolojik
olarak güvenli ortamlarda çalışan kişiler işten ayrılmayı düşünmüyor, daha
rahat hareket ettiği bu ortamda çok daha rahat çalışıyor ve başarılı oluyor.
Güvenilirlik
Etkili bir takımda takım üyeleri birbirine iş söz konusu
olduğunda kesinlikle güveniyor. Herkes biri olmadığında diğerinin işini
yapıyor, kimse birbirini zor durumlara sürüklemiyor. Bu da güveni
sağlamlaştırıyor.
Yapı ve berraklık
Takımların etkili oluşunda iyi tanımlanmış roller olması da
çok önemli bir özellik. Herkes ne iş yaptığını, yaptığı işin neye yaradığını ve
nereye ulaştığını biliyor. Bu da verimliliği ve motivasyonu artırıyor, yüksek
performansa neden oluyor.
Anlam
Bir diğer etkili takım özelliği de anlam içeren bir göreve
sahip olmak ve haliyle ortaya çıkan iş sonuçlarının anlamlı olduğunun
bilincinde olmak. Anlamlı bir işi olduğunu düşünen çalışanlar takım olmayı daha
iyi başarıyor, daha dayanıklı ve üretken oluyor.
Etki
İyi takımlarda bireysel başarı ya da başarısızlığın diğer
takım üyelerini etkilediği çok iyi biliniyor. Bireysel başarı takımı
güçlendirdiği gibi diğer bireysel başarılar için de yüreklendirici oluyor.
Başarısızlık ise takım ruhuna zarar vereceğinden mutlaka mercek altına alınıyor
ve nedenleri araştırılarak bir daha gerçeklememesine yönelik çözümler
geliştiriliyor.
Uzmanlıktan yöneticiliğe geçişte nasıl iyi bir ekip lideri olunur?
Uzman olarak çalışırken yöneticiliğe gidilen yolda en önemli
dönemeçlerden biri teknik uzmanlığın artık birinci derecede öncelikli olmaması.
Çünkü yöneticilik pozisyonunun teknik uzmanlığın yanı sıra başka türlü
ihtiyaçları ve vasıfları içinde bulundurması gerekiyor. Yöneticiliğe geçiş
aşamasında uzman gibi hareket etmek ve ekibi süreçlerin içerisine dahil etmemek
uzun dönemde sorunlara neden oluyor.
Yöneticiliğe adım atan bazı uzmanlar bu sürece hızla adapte
olarak ekibin diğer üyelerinin hem bireysel gelişimlerini destekleyecek hem de
grup performansını artıracak çözümleri hızlıca hayata geçirebiliyor. Her konuda
uzman olmayı ve ekiplerinde yeni uzmanlar geliştirmeyi çok iyi biliyor. Bazı
yöneticilerin ise bunun için büyük bir çaba göstermesi gerekiyor. Üstelik bu
durum zaman aldığında ekip içerisinde sorunlara neden olabiliyor. Bu geçişin
uzun sürmesinin getirebileceği sonuçları ve bunu önlemenin birkaç yolunu bir
araya getirdik:
Yönetici uzman gibi davrandığında ne tür bir strese neden
olur?
Yönetici olduktan uzman gibi davranmaya devam eden
yöneticiler ekip üzerinde strese neden olabilir. Örneğin:
Teknik uzmanlıklar konusunda her zaman kendi cevabını kabul
eden ya da tüm cevapları bulmaya çalışan bir yönetici ekibe kendisini değersiz
hissettirebilir.
Ekip ruhu atmosferi yaratmak yerine hiyerarşik bir ortam
yaratır.
Ekipte bulunanlar fikirlerinin dinlenmediğini düşündüğünde
zamanla kırılmaya başlayabilir. Bu da gelecek dönemde yöneticinin kendilerine
kötü davrandığını düşünmelerine neden olabilir.
Tüm kararları veren yöneticiye alışın ekip, zamanla tüm
kişisel inisiyatiflerini kaybeder.
Yönetici giderek yoğunlaştıkça ekibin çalışma ortamı da
bozulur ve her konu hakkında yöneticiyi beklemek durumunda kalır. Böylece
günlük işler aksayabilir.
Uzmanlıktan başarılı bir yöneticiye geçmeye yardımcı olacak
6 fikir
Yönetici görev tanımını yeniden düşünmeli: Öncelikle bir
yöneticinin görevinin ekibi en iyi işleri yapmaya teşvik eden kişi olduğunu
unutmamak gerekiyor. Teknik uzmanlık bu noktadan sonra kesinlikle odak noktası
olmamalı. Takım üyelerinin gelişimini desteklemek ve onların da uzmanlıklarını
sergilemesini teşvik etmek çok önemli.
Güven ortamı oluşturmaya odaklanmalı: Teknik uzmanlığı
yeterli olsa da bir yöneticinin ekibine sürekli sorular sorarak, fikirlerini
sunmaya teşvik etmesi gerekiyor. Ekibin bazı konularda deneysel davranmasına
izin vermek de önemli.
Yönetici öğreten olmalı: Başarılı yöneticiler ekip
üyelerinin öğrenmesi için onlara zorlayıcı görevler verebiliyor. Birlikte karar
vererek ilerlemek her zaman öğretici olacaktır.
Yanıtlamadan önce basit bir soru sormalı: Ekip üyeleri bir
soruyla yöneticiye geldiğinde cevabı vermeden önce; “Emin değilim, sen nasıl
olması gerektiğini düşünüyorsun” gibi basit bir soruyla karşısındakinin de fikrini
almalı. Yönetici için cevap çok basit ve açık olsa da ekiptekilerin gelişimi
için çok başarılı bir yönlendirme olacaktır.
Takımı yükseltmeli ve yönetici de öğrenmeye devam etmeli:
Büyümeyi ve performansı teşvik eden bir yönetici olmak her zaman yöneticiye de
başarı getirir. Ekiptekileri bunun için rol model olmayı sağlar. Bu nedenle
yönetici mümkün olduğunca ekip üyelerinin seminerlere ve konferanslara
katılması için onları desteklemeli, onların bilgilerini diğer ekip üyeleriyle
paylaşmasını sağlamalı. Örneğin ekibin bir kaynak kütüphanesi yaratılabilir.
Olumlu geri bildirimlerle hem bireyleri hem de takımı
güçlendirmeli: Ekipte zor durumlarla baş edebilen, inisiyatif alabilen kişilere
olumlu geri bildirimler vermek çok önemli. Her çalışan olumlu davranışlarının
takdir edildiğini bilmeli. Bununla birlikte yöneticinin bu geri bildirimleri
düzenli olarak vermesi de çok kritik.
2018’in çalışan bağlılığı trendlerinde neler var?
Yeni kuşakların iş hayatına girmesi ve çalışma
alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle “çalışan bağlılığı” uzun zamandır İK
profesyonellerinin gündeminde yer alıyor. Peki, yapılan geri bildirimleri
kapsamında bağlılığı en çok etkileyen faktörler neler?
Tinypulse sitesi şirketlerden aldığı geri bildirimlerle
çalışan bağlılığı konusunun en öne çıkan başlıklarını bir araya getirdi. Buna
göre; ortak çalışma kültürü ve liderlik beklentileri gibi birçok konuda
şirketlerin odaklanması gereken konular bulunuyor. Tüm geri bildirimlerin 2018
yılında özellikle birkaç trend konu üzerinde toplandığı belirtiliyor.
Çalışanın kariyer yoluna odaklanma
Verilen geri bildirimlere göre çalışanların net bir kariyer yolunun
olmaması ekibinizin mutsuzluğunun en önemli nedenlerinden biri. Bir
organizasyon içerisinde kariyerinin ilerleyebileceğini düşünmeyen çalışanlar
bir süre sonra işten ayrılmayı düşünmeye başlıyor. 2018 yılında özellikle bu
konuda çalışan çok daha fazla şirket olacağı ortaya çıkıyor. Ekip
yöneticilerinin özellikle çalışanların kariyer hedefleriyle ilgili bir konuşma
yapması ve bu konu hakkında düşünüldüğünü göstermesi gerekiyor. Yöneticilerin
ekibin temel yetkinliklerini geliştirmesi için yol açması gerekiyor. Bunlar
yapılmıyorsa yüksek performans gösterenlerin yakın zamanda işten ayrılmasına
hazır olmak gerekiyor.
Çalışanlar yöneticilerinden en çok ne istiyor? yazımızı da
okuyabilirsiniz!
İş – özel hayat dengesi rüya olmaktan çıkmalı
İş ve özel hayat dengesi elbette uzun yıllardır konuşuluyor.
Bu konu çalışan bağlılığı için yeni bir konu değil ve şirketler bu konunun
öneminin farkında. Ancak artık ofislerin içerisine oyunlar koymak gibi
uygulamalara çok daha az bütçe ayrılacağı görülüyor. Bunun yerine esnek çalışma
uygulamaları çok daha fazla şirketin gündeminde yer alacağa benziyor. İş
yerinde eğlenme yerine iş ve özel hayat dengesini daha fazla esneklikle
kolaylaştıran şirketlerin başarılı olduğu ortaya çakıyor. Gün geçtikçe çok daha
fazla çalışan esnek çalışma talep etmeye başlıyor. Özellikle deneyimli
çalışanlar artan bir şekilde uzaktan çalışma ve danışmanlık konusunda
taleplerini artırıyor. Çalışma takvimine uyumlu olabilen ve kendi ajandasını
yönetme başarısına sahip çalışanların bu konuda teşvik edilmesi gerekiyor. Aksi
takdirde çok daha fazla çalışanın kendi serbest meslek düzenine geçmeyi düşünmeye
başlayacağı konuşuluyor.
Çalışan bağlılığı hiyerarşik değil sosyal bir konu olmalı
Çalışan bağlılığı konusunda yapılan en önemli hatalardan biri
hiyerarşik bir yapıda bağlılık konusu üzerine odaklanmak. Her seviyede
çalışanın bir “birey” olduğunu unutmamak gerekiyor. Çalışanlar öncelikle diğer
tüm ekip arkadaşlarıyla ve şirketiyle anlamlı ilişkiler kurduğunu bilmek
istiyor. Bu nedenle tüm ekip yöneticilerinin çalışanlarla kurdukları ilişkideki
en önemli konu insani bağlantılar kurması olmalı. Onları her konuda
destekleyecek bağlantılar kurmanın onların da şirketle sıkı bağlantılar
kurmasını sağlayacağı açıkça görülüyor.
Çalışanlara başarılı olmaları için gerekli araçları temin
etmeli
Her çalışanın başarılı bir iş temposuna ulaşabilmesi için
belirli araçlara ihtiyaçları vardır. İşlerini kolaylaştıracak yazılımlar ve
ekipmanlar gibi. Aynı zamanda mentorluk gibi uygulamalar da onların gelişimi
için önemli olacaktır. Onlara evden çalışma esnekliği tanırken ihtiyaçlarını da
karşılıyor musunuz? Artık şirketlerin bu konuya daha çok yatırım yapması
bekleniyor.
Yıllık bağlılık anketleri artık sona erdi
Çalışanlarının bağlılıklarını ölçmek ve onlarla etkileşim
kurmak için yıllardır yapılan anketlerde artık sona gelindi. Bu anketler geri
bildirimin yapılmadığı dönemlerden kalma anketler… Sürekli olarak geri
bildirimleri almak ve ona göre hareket etmek isteyen şirketler arasında yer
alınmak isteniyorsa artık yıllık anket yerine daha gerçek zamanlı geri
bildirimlere yer vermek gerekiyor.
Ekibinizin tükenmişlik sendromuna kapılmasını nasıl önleyebilirsiniz?
Tükenmişlik sendromu uzun zamandır hem iş hem de sosyal
hayatımızda gündemimizde olan bir konu… Pek çok uzman, tükenmişlik sendromunu,
çalışanların verimliliğini düşüren önemli sorunlardan biri olarak
değerlendiriliyor. Ekibin bu sendroma kapılması ise tüm takımı etkileyebiliyor.
Girişimci John Rampton’un takım tükenmişliğinin önüne geçmek için yöneticilere
ve patronlara verdiği tavsiyeleri sizin için derledik.
Fazla sorumluluk ya da mali baskılar, “tükenmişlik
sendromunun” en önemli nedenleri arasında gösteriliyor. Daha da kötüsü
“tükenmişlik” eğer fark edilmezse uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol
açabiliyor. İlginç olansa buna neden olan etkenlerin başında işverenlerin ya da
yöneticilerin ekiplerini daha verimli hale getirmek için kullandığı yöntemler
geliyor. Ekibin tükenmişlik sendromuna kapılmasını önlemek için yapılması
gerekenler aslında gayet basit. Girişimci John Rampton, takım tükenmişliğinin
önüne geçmek için yöneticilere ve patronlara şu tavsiyeleri veriyor:
Belirsiz beklentilerden kurtulun
Bir yönetici olarak ekibinizden ve ekibinizdeki insanlardan
tam olarak ne istediğinizi bilmeniz gerekiyor. Belirsiz hedefler ve iş
tanımları çalışanların büyük resme odaklanmasını engelliyor. Kendisinden tam
olarak ne beklendiğini bilmemek uzun vadede çalışanlarda tükenmişliğe yol
açabiliyor.
Bekletilerinizi makul tutun
Beklentilerinizi net bir şekilde çerçevele meniz ve bunu
çalışanlara bildirmeniz de tek başına yeterli değil. Hedeflerin ve
beklentilerin makul olması gerekiyor. Örneğin herhangi bir satışçının
ulaşamayacağı bir satış hedefiniz var. Aşırı yüksek hedefler çalışanların bu
hedefi tutturması için fazla mesai yapmasını ya da imkansız yöntemlere
başvurmasını gerektirecektir. Dahası hedefleri tutturamamak çalışanlarda ve
ekibin tamamında yetersizlik duygusu doğuracaktır. Bu yüzden hedefleri ve
beklentileri ekibin üstesinden gelebileceği şekilde ve tutturabileceği
oranlarda belirlemeniz şart.
Özerklik yaratın
Takımınızdaki ya da ekibinizdeki insanlara özerklikler
vermeyi deneyin. Elbette sınırsız bir serbestlikten bahsetmiyoruz. Onlara
sadece daha fazla hareket alanı bırakın. İşleri uygun bir şekilde hallettikleri
sürece sorun olmaz. Elbette iş yapış şekilleriyle ilgili kurallar
belirleyebilirsiniz. Bunu futbol gibi düşünebilirsiniz. Takımın kaptanı olarak
topu sürekli ayağınızda tutmaya, rakipleri tek başınıza geçmeye çalışmayın.
Arada paslar verin. Takım arkadaşlarınız da gol atmalarına yardımcı olun. Bu
onların motivayonunu yükseltecek ve sizinle olan iletişimlerini ciddi derede
güçlendirecektir.
İşin karşılığını verin
Stres tükenmişliğe yol açan en önemli etkenlerden biri.
Ancak çalışanlar yaşadığı stresin maddi karşılığını aldığını düşünürse
gerçekten de bunun üstesinden gelebiliyor. Dünyanın en stresli işlerinden biri
yolcu uçağı pilotluğu. Ancak işinden şikayet eden ve stres yüzünden işine
gitmek istemeyen pilot görmek de çok zor. Bunun sağlayan en önemli neden
elbette maddi tatmin duygusu. Diğer yandan askerlik ya da polislik de dünyanın
her yerinde yoğun stresli bir meslek. Üstelik yaşadıkları yoğun strese göre
kazançları yine dünyanın neresinde olursa olsun çok yüksek değil. Bu da
bahsettiğimiz bu meslek gruplarındaki tükenmişlik oranlarının yüksekliğiyle
doğrudan ilgili. Yani iyi kazanan stresli de olsa işini verimli ve mutlu bir
şekilde yapabiliyor.
Yönetici-takım ilişkisinde iletişimin gücü başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Dinlenmek de çalışmak kadar değerli
Elbette çalışma saatleri de çok önemli. Ne iş yapıyor
olurlarsa olsunlar bütün çalışanlar insan. İnsan da fiziksel ve ruhsal olarak
yorulan bir varlık. 7 gün 24 saat ve 365 gün çalışan birinin mutlu ve verimli
olması pek mümkün değil. Bu yüzden çalışanlara veya ekibinize yeterli tatil ve
gün içi dinlenme fırsatı sağlamanız önemli. Bununla ilgili uzmanların
belirlediği pek çok yöntem ve uygulama var. Keşfedip değerlendirebilirsiniz.
Övgüyü eksik etmeyin
Bütün insanlar, biz farkında olalım ya da olmayalım takdir
edilme gereksinimi duyar. Evet takdir edilmek çok ciddi görünmese de insan
olarak önemli gereksinimlerimizden biri. Dahası işini hakkıyla yapan her
çalışan bunun için övgüyü hak ettiğine inanır ve bunu işvereninden ya da
yöneticisinden bekler. El yazısıyla yazılmış bir teşekkür notu, topluluk içinde
yapılan bir övgü konuşması hatta daha da iyisi küçük de olsa ikramiye vermek
tükenmişliği önlemenin en etkili ilaçları arasında.
Hataları göz önünde değerlendirmeyin
Her çalışan hata yapar. Hata yapıldığında da bunun
değerlendirmesinin yapılması gerekir. Ancak bu yapılırken asla sert ve kaba
olmamaya çalışın. Ayrıca çalışanın hatasını diğer çalışanlar önünde
tartışmayın. Takdir edilmek ne kadar olumlu bir etkiye sahipse topluluk içinde
hata yüzünden azar işitmek ya da sorgulanmak da o kadar olumsuz bir etkiye
sahip.